Niçin “SOL” elle tokalaşmayız? Veya şöyle soralım; niçin “SAĞ” elle tokalaşırız?
“Adab”dan olduğu için mi yoksa içgüdüsel olduğu için mi?
Bence hem adabdan olduğu hem de içgüdüsel olduğu için “SOL” elle değil “SAĞ” elle tokalaşırız.
İnsanlar her zaman sağ’ı sol’u farkedegelmiştir.
İnsanın daha kolay kullandığı eli-kolu “sağ” tarafıdır. Sağını kullanmayana solak deriz.
Emniyet ve itimat edilemeyenlere “sağ ayakkabı değil” deriz.
Kendisine güvenilebilir olanlara “filanın… sağ kolu” denir.
İşi yolunda gidenlere “sağ tarafından kalkmış” denir.
Vedalaşmalarda “sağlıcakla kalın” denir. Sol’lucakla kalın denmez.
Ölüm taziyelerinde “başınız sağ olsun” denir. Başınız sol olsun denmez.
Yemeği Sağ elle yememiz, camiye sağ ayakla girmemiz öğütlenir.
Ölen cenazelerimizi kabirde daima “sağ yanına” yatırırız.
Namazın sonunda önce sağa sonra sola selam veririz.
Kişiler ve toplumlar arasında tehlikeli restleşmelerde taraflara “SAĞDUYU” çağrısı yapılır.
Kanun baskısı bile “sağduyu” sözcüğünü “sol duyuya” çevirtemez. Bundan şunu anlayabiliriz: İnsanımız SAĞ’ı güven ölçüşü olarak tespit etmiş ve SAĞA daha fazla meyil vermiştir.
Bunlar bizim kültür değerlerimizdendir. Geçmişimizden devraldığımız kültür mirasımız bizi Hz.Muhammed’e (S.A.V) götürür. Oradan da taa Hz.Adem’e ulaşır. Öyleyse bizim geleneklerimizin “öz”ünde VAHİY vardır.
Milletimizin kahır çoğunluğu –geçmişte acımasız baskılara rağmen-manevi-milli değerlere bağlılığını devam ettire gelmiştir.
Avrupa’nın malı olsa da SAĞ ve SOL siyasi sistemimize de yerleşmiştir. Milletin değer yargılarıyla kavgalı olan SOL’a milletimiz soğuktur.
SOL, sokakları ateşe vererek, topluma korku salarak, alenen suç işleyerek özgürlüğün tadını çıkaran marjinal guruplara arka çıkıp, onları “daha fazla özgürlük isteyen masum gençler” olarak takdim etmeye devam etmektedir.
Oysa milletimiz “SAĞDUYU” sahibidir ve kolay kolay yanlışa karar vermez.
SAĞDUYU asla çatışmadan, kavgadan, kargaşadan değil uzlaşmadan yanadır. Siyaseti de ülkesi, milleti hayrına kullanır. İnsana yapılan iyiliğin karşılığında SEVAP, yine insana yapılan eziyetin karşılığında GÜNAH olduğuna inanır. Muhafazakar olan büyük kitle milletimizin “SAĞ KOLU” dur. SAĞ, milletimizin omurgası ve güven kalesidir. SAĞ DUYU doğruyu yanlıştan ayırmak demektir. Uyduruk bahanelerle provokatif gövde gösterileri ile terör estiren, yakan, yıkan, deviren, işyerlerini tahrik eden, vitrinleri kıran, polise molotof atan, devleti zarara uğratanları milletimiz ANARŞİST olarak değerlendirir. Ve nefretten başka sözü bulunmayan, kini, egosu kalınlaşmışlara siyasi çıkar uğruna huzur bozucu şer güçlerle adeta özdeş olmuş siyasi yaklaşımlara asla itibar etmez.
Milletimiz FERASET sahibidir.
Sağını, solunu iyi tanır. Söylenenleri, yapılanları, vadedilenleri dinler değerlendirir. İmanına, metanetine, sabrına, cesaretine, liyakatına güvendiği kadroları iş başına getirir.
Bunlar içinde hırsızlığa, yolsuzluğa, arsızlığa tevessül edenler olursa (olmuşsa) onların da takipçiliğini yapmasını bilir.
SAĞDUYU lu milletimiz izzet ve şeref sahibidir. Onurludur. Kendi nefsine, ülkesine, ülkesinin başbakanına (kim olursa olsun) çirkin ağızların püskürttüğü hakaretlere, ahlaksızlıklara, beddualara asla tahammül edemez.
SAĞDUYU lu milletimiz AKL-I SELİM sahibidir. Bilinci de gayet yerindedir. Soğukkanlıdır. Kendisine “aklı ermez” muamelesi yapanlara zamanı gelince gereken cevabı verir.
Allah Milletimize Devletimize zeval vermesin.
