Evinde huzur, bereket ve afiyet isteyen anne! Kavgadan, gürültüden, sıkıntıdan bunalan anne! Eşinden ve çocuklarından dertlenen anne! Kaynana ve kayınbabasından şikâyetlenen anne!
Tüm bu dertlerinden ve sıkıntılarından günde altı saat televizyon izleyerek kurtulamazsın. Her güne bir dizi seyrederek kendini uyuşturamazsın. Magazin ve yemek programlarıyla dertlerinden kaçamazsın. AVM’lerde dolaşarak sorunlarından uzaklaşamazsın.
Huzur, bereket ve afiyet arıyorsan bil ki, huzur da mutluluk da, bereket de, afiyet de ancak İslam’ın yaşandığı, içerisinde Kur’an okunan, namaz kılınan ve Allah’ın zikredildiği bir evde ve ailededir.
Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: "İçerisinde Kur'an okunan evin hayrı, bereketi artar; bu ev içinde yaşayanları sıkmaz. Böyle evlere melekler toplanır, şeytanlar uzaklaşır. İçinde Kur'an okunmayan ev ise oturanlara dar gelir; böyle evlerin hayır ve bereketi az olur; melekler uzaklaşır; şeytanlar üşüşür. İçerisinde Kur'an okunan, anlam ve yorumuyla meşgul olunan ev, yıldızların yeryüzünü aydınlattığı gibi sema ehli için aydınlatılır" (Darimî).
Huzur arayan anne! Huzuru aradığın evde Kur’an okunmuyorsa, ne sen, ne eşin, ne de çocukların bir gün elinize Allah’ın kitabını alıp da okumuyorsanız o eve nasıl huzur ve bereket gelsin.
Mutluluk arayan anne! Unutma ki; içerisinde dizi izlemekten, internette gezinmekten Allah’ın zikrine vakit bulunamayan evler, sanki bir ölü evi gibi ruhların kasvetle kaplandığı, yaşayanlarının mutluluğa hasret kaldığı evlerdir. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: "İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misali, diri ile ölünün misali gibidir" (Buhari).
Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Evlerinizi kabristana çevirmeyiniz. Şüphesiz şeytan, içinde Bakara Suresi okunan evden kaçar” (Müslim).
Sakın unutma! Allah’ın zikredilmediği evler şeytanların karargâhı haline gelir. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Kişi evine geldiğinde içeri girerken ve yemek yerken Allah’ın adını zikrederse, şeytan (adamlarına), ‘Size burada gecelemek de yok, akşam yemeği de yok!’ der. Ama kişi, eve girerken Allah’ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (dostlarına), ‘Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!’ der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken ‘Bismillah!’ diyerek Allah’ı zikretmezse, şeytan (dostlarına), ‘Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!’ der” ( Müslim).
Eşimle, çocuklarımla, akrabalarımla aram iyi olsun diyen anne! Sakın unutma! Sen Allah ile aranı iyi tutarsan Allah da sevdiklerinle senin aranı iyi tutar. Allah ile aranı iyi tutmanın birinci şartı ise namazdır. Namazsız bir ev, seni bunaltan, sıkan ve korkutan bir kabristana benzer.
Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: "Evlerinizde namaz kılınız oraları kabirlere çevirmeyiniz" (Buhari).
Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Namazlarınızdan evinize de bir pay ayırın. Çünkü Allah, bu namaz vesilesiyle evlerinizde hayır (bereket, afiyet, mutluluk) meydana getirir” (Müslim).
Bir ailenin başına gelebilecek en büyük nasipsizlik, içerisinde namaz kılınmayan, Kur’an okunmayan ve Allah’ın zikredilmediği bir eve sahip olmaktır. İçerisinde İslam’ın yaşandığı bir ev ise bu dünya hayatının en büyük nimetidir.