banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Şehrin ortasında kulakları patlatırcasına kornaya basanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Kornaya basmazsa düzelir.

 

Trafikte, bir aracı gerisine almak için hakkına riayet etmeyip sağdan soldan sıvışarak kul hakkı yiyenler nasıl düzelir?

 

Çözüm: Hız yaparken çocuğu aklına gelir, hakkına riayet eder mesele hallolur.

 

Trafikte şerit değiştirirken ve dönüşlerde işaret vermeden hareket eden sürücüler nasıl düzelir?

 

Çözüm: Sadece işaret parmağını aşağıya ya da yukarıya oynatması yeterlidir. Hem böyle yaparsa herkes nereye gideceğini anlamış olur. Ama bazıları “sana ne benim gideceğim yönden?” diye cevap veriyor.

 

Gerçekliğini kontrol etmeden yalan haberi gerçekmiş gibi yayanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Yalancılığı, iftirayı kötü meziyet sayar, aklını kullanır kaynak sorar sonra inanır ya da inanmaz. Aklına güvenmeyen insan güvensiz insandır.

 

Toplumda yaşama kurallarına riayet etmeyip, oturduğu kattan bahçeye çöp torbası atanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Aynı çöp torbasını kendi oturduğu evin orta yerine döker... Çıkan kokuyu ve evdekilerin tepkisini görür, bir daha asla o terbiyesizliği yapmaz, yapamaz.

 

Evine bir tane çekirdek atmaya kıyamazken, aracının küllüğünü ve izmaritini caddenin ortasına dökenler nasıl düzelir?

 

Çözüm: Bir yukarıdaki maddeyi tekrar ederse mesele çözülür.

 

Vergi vermemek için her türlü hileye başvurup, soluğu en lüks mekânlarda alıp tatile gidenler nasıl düzelir?

 

Çözüm: Bunu yapan varsa eğer, tatile giderken “yolda aracımın lastiği yerinden fırlasa ne yaparım?” sorusunu kendine sorarsa, bir daha asla yapamaz. Ya da direksiyonun orta yerine bebesinin resmini koysun.

 

Kendi ağzından çıkanı kulağı duymayıp sürekli olarak başkalarının sözleri üzerinden kendini aklayanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Evde tek başına kaldığında kendi kendine ağzına alınmayacak küfürler, sansürsüz cümleler kurar, sonra kendini ölçer ve bir daha asla kimseye küfür etmez.

 

Pazar tezgâhlarında iyi malı vitrine koyup çürüğü-çarığı iyi mal fiyatınasatanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Tezgâhına iki kalite mal yapsın, birisine 3 yazsın diğerine 5 yazsın isteyen istediğinden alsın. Bir de evine giderken tezgâhın ön tarafındaki iyi malın arkasına yığdığı kötü maldan iki kilogram alsın eve götürsün ve hanımına “bu malı kendi sattığı mal fiyatından satın aldığını” söylesin bakalım ne tepkiyle karşılaşacak?

 

Sanayilerde "Müşteri nasıl olsa anlamaz ne alırsam kârdır." anlayışında olanlar nasıl düzelir?

 

Çözüm: Bunu bir kere de olsa fazla para alışmış oldukları için “Biri de bir bini de bir nasıl olsa, battı balık yan gider.” anlayışı yerleştiği için bunda çözüm baya zor görünüyor. Para çok tatlı gelmişse eğer, diğer etkenlerin bir faydası olmaz.

 

Komşusunda olanı kıskanıp “Her yol mubah.” deyip onda olana ulaşma çabasında olanlar nasıl düzelir?

 

Aslında komşusunda olana helal yollardan ulaşmak istemek kadar güzel olan bir şey yoktur. Daha fazla gayret ve çalışmak insana bu hedefi zaten sağlar. Ancak bu hedefi yakalamak için “Her yolu mubah.” sayanların vay haline. Sevdiklerinden mutlaka çıkar ama bunu yaptığına yormaz. Aman ha dikkat! Hem de çok dikkat! Alın teri ve emeğinin karşılığı sınırsız değildir.

 

Kültürde, sanatta, ticarette, siyasette, makam ve mevkide kendisinden bir adım önde olanı kıskananların ‘ali cengiz oyunlarından’ vazgeçmeleri nasıl sağlanır?

 

Çözüm: Birisi onun kulağına fısıldayıp, “Senden bir halt olmaz, kendini hiç zorlama!” demesini bekleyemeyiz elbette. Onun kendi yeteneklerini bilmesi gerekir. Bilmiyorsa da bırakın kıskansın. Bir gün mutlaka anlayacak ve ayıp ettiğinin farkında olacaktır.

 

"Ben olmasam buralar viran olur" kibir ve kasıntılığından nasıl vazgeçilir?

 

Çözüm: Böylelerine haftada üç kez, Üçler ve Musalla Mezarlığı’nı gezdirmek gerekir. Oralarda görecektir ki zamanın behrinde ne vazgeçilmezler varmış da şimdi esamileri okunmuyor. Esamileri okunanlarda da  zaten kibir ve kıskanma olmadığı için vefat yıldönümlerinde mutlaka anılırlar ve isimleri yâd edilirler.

 

Altındaki koltuğu sadece kendi yeteneklerinden ibaret sayıp kendisini milletin üzerinde görmekten nasıl kurtulunulur?

 

Çözüm: O bekleyecek biraz. Altındaki koltuk kayınca nasıl olsa mevzuyu anlayacak o koltuğun kimlerin olduğunu... Ama yaptıkları yanına kar mı kalır yoksa zarar mı onu diğer dünyada öğrenecek.

 

Gammazlamak, yalan söylemek, iftira etmek inancımıza göre günah olduğu halde, dilinden kutsal değerleri bırakmayıp üstelik bu işlerin peşinden gitme duygusu bir insana acı vermesi gerekirken, bundan nasıl zevk alınabilir?

 

Çözüm: “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.”

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.