Yeni doğmuş bebekleri, çer çöpten oyuncaklarla aç biilaç oynamaya çalışan; annelerini, babalarını, kardeşlerini, dedelerini tüm yakınlarını ve evleriyle birlikte sahip oldukları her şeylerini kaybetmiş çocukları; yıllardırgözlerinin yaşı hiç kurumamış kadınları, masum insanları öldürebilirsiniz.
“Hak” diyen ağızları taşla, tüfekle, topla hatta her biri bir mülkü harap eyleyen bombalarınızla susturmaya çalışabilirsiniz.
Kötülüğün kitabını yazan Nemrutlar, Firavunlar, Haccac-ı zalimler, Hülagular, Netanyahular bulunabilir. Bunlar dünyada emsali görülmemiş katliamların mümessilleri olabilirler.
Lakin…
Bilmelisiniz ki Allah’ın, yürekleri‘hakkı tutup kaldırmaya’ ayarlı, ‘zalimi asla sevmeyen’ kulları var oldukça buna gücünüz yetmeyecek.
Çünkü kara gün asla kararıp kalmaz.
Çünkü bildiğimiz bu hakikat şairin (Tevfik Fikret) yıllar önce söylediği gibi değişmez:
“Zulmün, topu var, güllesi var, kal’ası varsa
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır;
Göz yumma güneşten ne kadar yüzü kararsa
Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır”
İşte yeni yılın ilk günü sabah namazı ‘Şehitlere Rahmet, Filistin’e Destek’ sloganıyla tekmil İstanbul, tekmil Anadolu ayakta.
Merhum şair Abdürrahim Karakoç’un cümle haksızlıkların ve zulümlerin ilelebet süremeyeceğini müjdeleyen mısraları dudaklarında.
Birlik beraberlik, kardeşlik mesajları yükseliyor meydanlardan.
Gücümüzün bitmez, tükenmez örselenmez kaynağına işaret ediliyor.
Nerede bir züllüm varsa ona son verecek olan, Allah’ın kullarının Allah’ın kolları olduğu şuurunun her daim canlı tutulabilmesidir.
Şehitlerimiz için dua ediyoruz, edeceğiz; lakin…
Elimizden geleni yapacağız ki o elleri gönül hoşluğuyla açabileceğiz Rabbimize.
İstanbul’dan Galata köprüsünden güçlü bir mesaj verildi insanlığa bu sabah.
Saatlerce izledim… Gönlüm yüz binlerce kardeşimle beraberdi
Konuşmacılardan birinin zulme dikkat çeken sözleri arasında yer aldı bugünkü yazım için seçtiğim başlık.
Milli İrade Platformu adına yapılan konuşmalarda kullanılan ‘Olup bitenlere seyirci kalmamayız; bütün dünyaya hakkı, adaleti haykırmaya devam edeceğiz!’ cümleleri hedefini bulan kurşun gibi ağırdı.
Şair Abdürrahim Karakoç merhumun iman ettiği gibi ‘Bir sabah gelecekse kardan aydınlık’ onun şafağı milli birlik ve beraberlikti.
O halde şairin bu sabah namazından sonra İstanbul semalarından yükselip cümle âleme duyurulan mısraları kötülüğün kitabını yazanlara gelsin deyip ‘Aydınlık’ isimli bu güzel şiiri siz kardeşlerimle paylaşıyorum.
“Gergin uykulardan, kör gecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Gökten yağmur yağmur yağacak renkler
Daha hoş kokacak otlar, çiçekler
Ardından bitmeyen mutlu gerçekler
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Vurulup ömrünün ilkbaharında
Kanından çiçekler açar yarında
Cümle şehitlerin omuzlarında
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
Işıklar dal-budak, her kolu İslâm
Gönüller, yürekler dopdolu İslâm
Tek ölçüsü İslâm, tek yolu İslâm
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.
İzmir’in sağından, Van’ın solundan
Erzurum, Edirne, Hatay yolundan
Kapı kapı tekmil Anadolu’mdan
Bir sabah gelecek kardan aydınlık.”
Yunus suresinin 25. ayetinin mealiyle bitiriyorum. “Allah, (insanı) huzur ve güvenlik ortamına çağırmakta ve dileyeni dosdoğru bir yola yöneltmektedir.”
Selamların en güzeliyle…
Hacı Halim Kartal/01 Ocak 2024
