وعينى قد نامت بليل شبيبتى
ولم تنتبه الا بصبح مشيبتى
Ve aynî ked nêmet bileyli
şebîbeti,ve lem tentebih
illê bisubhi meşîybetî
Geceye benzeyen gençlğimin zamanında (zira o zaman gençtim ve saçlarım simsiyahtı) gözlerim uyumuş(ve uykuya dalmıştım, malesef)ancak ihtiyarlık
sabahıyla uyandım (uyandığımda saçlarım sabahın aydınlığı gibi bembeyaz olmuş ve iş işten geçmişti).
Zemmedilen uyku,gaflet uykusudur yoksa bedeni ve organları dinlendiren uyku,yüce Allah'ın kullarına büyük bir lütfudur ve ihtiyaçtır.
Bu hususta Yüce Allah şöyle buyurmaktadır "Uykunuzu sakinleşip
dinlenme vesilesi kıldık" Nebe' süresi: 9.Ayet.
Ancak kim ne kadar yatıp
uyumalı,gecesini nasıl değerlendirmeli konusu ayrı bir konudur.
Bu arada İbrahim b.Ethem'in bir sözünü burada hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda vardır.
Eğer yediğin lokma helal ise,gece Teheccüd namazına kalkmasan da gündüz nafile oruç tutmasan da endişe etme.
Gece kılınan Teheccüd namazı ile sırf Yüce Allah'ın rızası için tutulan nafile oruç o kadar önemli ki, bunları yapan ve yediği lokması helal olana ne mutlu,ama lokması helal olan eğer bunları yapamazsa bile üzülmesin lokması helal ya bu ona yater.
Kişinin içinde bulunduğu gafletin farkına varması,
kalbdeki ikaz edici olan nur'un parlaması ile başlar,nur parlayınca kişi kendine gelir ve gafletten uyanıp kalkar, kalkınca da yol almaya başlar.
Demek ki gafletten uyanmadan yol almak mümkün değildir.
"İnsanlar uykudadır" gerçeğinden hareketle her insana bir uyandırıcı lazım,bu uyandırıcı da insanın kalbine Yüce Allah'ın İlka ettiği bir nurdur ki bu kalpteki vâizdir.
Yüce Allah'ın sevdiği ve gafletten uyandırdığı bir kul olmak için kişinin cüz'î iradesini bu istikamette kullanması yanında,Yüce Allah'ın hidayeti olmazsa olmazdır.
Ölmeden önce ve iş işten geçmeden bizlerden ve bütün müminlerden gaflette olanımız varsa gafleti tard edip gafletten
uyanmasını,Yüce Allah'ın da onu Lütfü ve keremiyle uyandırıp hidayet lütfetmesini
Hayy ve Kayyum olan yüce Allah'tan niyaz ediyoruz. Âmin.
Ahmet ÖZKAN
6 Ekim 2022 Perşembe
Not: Dünkü yazının ikinci paragrafında "Arabların" kelimesi sehven Arabaların yazılmıştır.