Bu günler Muharremin1437’nın ilk on günleri.. Hz. Hüseyin’in ve 70 yaranının Kerbelâ’da katledilmesinin , Müslümanların kalbine saplanan ve hala çıkarılamayan ve zehri giderilememiş olan bir hançerin vuruluşunun yeni yıldönümü..
Kuran’ın baştan sona Zulümle küfrü, zalimi mahkûm eden mesajı, hangi gerekçeyle olursa olsun zulmü meşrulaştırmak isteyen herkesin suratında kıyamete kadar şaklayacak olan İlâhî bir tokattır.
Hz. Hüseyin'in şahadeti, alelâde bir olay olarak değil, kökeni ta eskilere dayanan ve kıyamete kadar da devam edecek olan iyilik ve kötülüğün saltanat ile nübüvvetin arasındaki mücadelenin bir devamıdır.
Bu tarihî olayların, dün olduğu gibi değişik zaman ve mekânlarda, farklı isimler arasında bugün de aynen yaşandığı ve kıyamete kadar da yaşanacak olması...
Önemli olan şey, bu tarihî karşılaşmada kimin kimlerin safında yer aldığıdır.
Kerbelâ olayı aynı zamanda bir semboldür; hem 'nübüvvet' hem 'saltanat' için.. Bu çizgiler, nübüvveti temsil eden 'Hüseynî çizgi' ile saltanatı temsil eden 'Yezidî çizgi'dir.
Hz. Hüseyin mazlumiyeti, muhacereti, fedakârlığı, adaleti, şehadeti, cesareti, izzeti ve kıyamı temsil eder
Yezit ise saltanatı, zulmü, hileyi, alçaklığı ,dini kisve adı altında karanlığı zulme müstekbirliği , şeytanı oyunları temsil etmesidir.
Herkes bu ezelî mücadele-de kendisine yakışan yeri almaktadır.
Dünyanın en kıymetli serveti olan İslam’ın yüce değerlerini müdafaa etmek, bu serveti korumak uğruna canını, malını, evladını, geleceğini ve çok sevdiği değerleri ortaya koyabilmek bu yolda kendinden sonra gelenlere sembol olmak, ancak peygamber ikliminde İslam’ın tertemiz kaynağından sulanan erlerin yapacağı bir iştir.
Hz. Hüseyin’in yaşadığı dönemde haksızlığa hukuksuzluğa adaletsizliğe karşı başkaldırarak bu uğurda katledilmesi aradan 1400 yıl geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi sıcaklığını korumaktadır.
O gün nasıl yürekleri yaktıysa bugünde aynı şekilde yüreklerimizi yakmaktadır.
Hz Hüseyin efendimiz haksızlığa karşı hakkın, çıkarcılığa karşı vefakârlığın, zulme karşı adaletin ve hakkaniyetin sembolüdür.
O, hiç bir hesap peşinde koşmadan kendisini Hakk'a adayan gerçek ve örnek Müslüman karakterinin sembolüdür.
Dünyanın en kıymetli serveti olan İslam’ın yüce değerlerini müdafaa etmek, bu serveti korumak uğruna canını, malını, evladını, geleceğini ve çok sevdiği değerleri ortaya koyabilmek bu yolda kendinden sonra gelenlere sembol olmak, ancak peygamber ikliminde İslam’ın tertemiz kaynağından sulanan erlerin yapacağı bir iştir.
Rabbim bizleri Hz Hüseyin efendimiz gibi yaşamayı, onun gibi mücadele eden Müslümanlar dan eylesin.
Hz. Hüseyin efendimizi ve Kerbela şehitleri rahmetle anıyoruz.