Gazetelerde her gün onlarca haber yayımlanır; birçoğu gazetelerden önce televizyonların haber bültenlerinde verildiği için okuma gereği bile duyulmadan geçilir. Gazetelerde daha çok ülkemizi ilgilendiren siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlara dair kimlerin işe yarar, dişe dokunur, sadra şifa yorumları varsa gözler öncelikle onları arıyor.
Geçen gün sıra dışı bir okuma yaparken 27 Ağustos 2018 tarihli Yeni Şafak’ın Yerel Gündem sayfasında çıkan bir haberi o günün yorumlarından önce okuma ihtiyacı duydum. Haber “Mevlana Meydanı’nda Sabah Buluşması” başlığı ile duyurulmuştu okuyucuya. Mevlana Meydanı’nı oldukçayüksek bir yerden gösteren harika bir resim vardı haberin yanında. Karşıda Mevlana, sağ tarafta Sultan Selim Camii ve sabah namazında saf tutmuş her yaştan binlerce insanın tamamen doldurduğu bir meydan… Resme dakikalarca baktım, duygulandım.
Habere konu “Güle Oynaya Camiye Gel” projesi kapsamında on binlerce çocuk ve ailesi için düzenlenen törendi. Törende konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın projenin asıl amacını belirtme sadedinde söylediği sözlerden biri bana göre o gün o saatte hedefi iyi gözetilerek atılmış bir ok gibi geldi. Başkan projeyle asıl amaçlarının ‘Camileri sosyal hayatın merkezi yapmak’ olduğunu belirtmişti.
Konya Selçuklu başkentiydi. Selçuklu ve Osmanlı bugün bile imrenerek baktığımız, hayranlık duyduğumuz güzelim eserlerini ve billurdan medeniyetlerini camileri sosyal hayatın merkezine taşıyarak gerçekleştirmişlerdi. Şimdi türlü projelerle, kampanyalarla unuttuğumuz güzelliklerin derdine düşmüş, kaybımızı arıyorduk.
Sosyal hayatımızın merkezine cami yerine başka şeyleri koyunca başladık irtifa kaybetmeye. Kaybetmekle kalmadık; bu durum hüsranlarımızı artırdı yıllarca. Daha vahimi, kayıplarımızı uzun zaman kaybettiğimiz yerlerde değil de başka adreslerde aradık durduk.
Başkan Uğur İbrahim Altay’ın ‘camileri sosyal hayatın merkezi yapmak’ vurgusu işte yeniden doğrulup kalkmak için düştüğümüz o yeri işaret ediyor gibi geldi.
Ahmet Hamdi Tanpınar Bursa’da Zaman şiirinde cami merkezli bir medeniyete duyduğu hayranlığı anlatırken sevgilisiyle birlikte son uykularını atalarımızın ölümü bile güzelleştirdiklerini düşündüğü dünde bugünü, bugünde dünü yaşayan ‘bu eski yer’ dediği mekânlarda uyuma isteğine kapılır. Başkan’ın ‘camileri sosyal hayatın merkezi yapmak’ ideali Tanpınar’ın çok sevdiğin şiirini hatırlattı.
“Bursa'da eski bir cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinden gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
...
Yeşil Türbesini gezdik dün akşam,
Duyduk Bir musikî gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini.
Fetih günlerinin saf neşesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle.
İsterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayal içinde... ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette
Belki de rüyası büyük cetlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.”
Camiler bugün sosyal hayatımızın merkezi mi? Soruyu biraz değiştirerek şöyle soralım: Bugün sosyal hayatımızın merkezinde ne var?
Aslına bakarsak sosyal hayatımızın merkezinde, yeni bir ev, yeni bir araba, güzel bir yerde yazlık, güzel bir sahil kasabasında tatil, leziz yemekler, felekten gün çalmalar, eğlence âlemleri ve daha bunlar gibi kimini elde edip pek çoğuna hasret duyduğumuz bitip tükenmez nice emeller, arzular yatmakta olduğunu görebiliriz.
Cumadan cumaya, bayramdan bayrama veya bir yakınımızın vefatıyla cenazeden cenazeye hatırladığımız soğuk mekânlar haline gelmedi mi camiler? Hayatımızdan uzak tuttuğumuz camiler daha çok ölümlerle hatırlanırsa buralar sosyal hayatın nasıl merkezi olur?
Camileri sadece anılan işlevlerle hatırlanan yerler olmaktan kurtarmadan sosyal hayatın merkezine taşınamaz. Yetişkin veya çocuk her yaştan insanın daha çok uğradığı, uğramak için can attığı cazibe merkezleri haline getirmeden oralar sosyal hayatın merkezi yapamayız.
Camileri sosyal hayatımızın merkezi yapma düşüncesi çok güzel. Bu projeyi hayat verme gayretindeki herkesi tebrik ediyorum.
Selamların en güzeliyle…
Hacı Halim Kartal
06 Eylül 18