18 Eylül 2025, Perşembe
20:40
23.07.2025

Gecelerin hikmeti

Manşet Altı Reklam

             Şu gecelerin hikmetini acaba hiç düşündük mü? Gündüz dünya telaşı ile geçen günün sonunda yorgun argın bittik bir vaziyette kendinizi evimize zar zor atarız. Evimize varıp ihtiyaçlarımızı giderdik ten sonra  gözümüz yatağımızı arar. Çünkü istirahat ihtiyacı nedeniyle gözlerimiz kapanırken tatlı bir derin uyku ile ancak sabah kendimize gelebiliriz.

        Gece olmasaydı ya deriz bazen kendi kendimize. Bizi yaratan Mevla'mızda bizim ihtiyaç duyduğumuz herşeyi karşılayarak emrinize vermiş gece de bu hizmetlerinin en güzel  ve anlamlı örneklerinden biridir.

       Gecenin sesiz ve sakinliği insanın ruhunu okşarken insanoğluna manevi bir havada veriyor. Şöyle sabah tan yeri ağarırken dışarı çıkıp temiz bir hava alınca  mevcut sükunet ve bunca insanın kaybolmuş olması,şehir telaşında eser bulunmaması sokak ve caddelerin bom boş olması insanı derin düşüncelere yöneltiyor.Gece ve gündüz bir birini kovalarken ömürde elbette sesiz sedasız bitiyor. Gece gündüzün gölgesinde kalsa da dinimizde gecenin apayrı bir yeri vardır

        Gece ile ilgi bir çok ayeti kerime,  hadisi şerif  ile önemli şahsiyetlerin sözleri mevcuttur. İşte onlardan bazılar;

En'am Süresinin 60. Ayetinin Mevla buyuruyor ki,

"O Allah, sizi geceleyin ölü gibi uyutuyor, gündüzleyin ne yaptığınızı biliyor, sonra sizi ecelin tamamlanması için sabah va belirlenmiş ktinde uyandırarak yeniden diriltiyor. En sonunda dönüşünüz O’na olacak, o da size yaptıklarınızı bir bir haber verecektir.

Aynı sürenin 96 ayetinde mealen de

"Gece karanlığını yarıp sabahı ortaya çıkaran O’dur. O, geceyi bir dinlenme zamanı, güneş ve ayı da vakitlerin tespiti için birer hesap ölçüsü olarak yaratmıştır. Bütün bunlar, kudreti dâimâ üstün gelen, her şeyi hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir.

Yunus süresi 67 Ayetinde  mealen

"Uyuyup istirahat etmeniz için geceyi yaratan, işlerinizi yapabilmeniz için gündüzü aydınlatan O’dur. Şüphesiz dinleyip anlayacak bir toplum için bunda nice deliller vardır. " Mevla mız buyurmaktadır.

Bir kimse İbrahim bin Edhem Hazretleri’ne:

“–Gece ibadetine kalkamıyorum, bana bir çâre öğretir misiniz?” deyince şu cevâbı alır:

“–Gündüzleri Allâh’aisyân etme; geceleri O seni huzûrunda durdurur. Geceleyin O’nun huzurunda bulunmak, yüce bir şereftir. (Nitekim bir hadîste; «Müʼminin şerefi, geceleri kāim olmasındadır…»[ buyrulmuştur.

         Geceler insanoğlu için olmazsa olmazlarıdır. Çünkü yaratılış kodları buna göre dizayn edilmiştir. Bu itibarla, gecelerden olması gerektiği gibi yararlanmak gerekir .Bunu sağlayabilmek için de geç vakitlere kadar oturarak onun nimetlerini elimizin tersiyle itilmemesi elzemdir. Kimi insan gecesini zehir eder, kimisi şifaya, rahmete, nura çevirerek şeref kazanır.

Resûl-i Ekrem Efendimizin uyku vakti, genellikle yatsı namazından sonra ve sabah namazından önceki zamanlardı. Demiş ve buna uymuştur. Öte yandan, en verimli uyku saatleri bilimsel araştırmalara göre 23.00-03.00 arası olarak belirlenerek  Peygamber efendimizin tavsiye ve uygulaması modern dünyada  bilimsel olarak da açıklanmıştır. Zaten bir çok hastalıkların altında uykusuzluk yatmaktadır.

        Görüldüğü gibi uyku saatinin geçirilmesi vücudumuz için iyi bir sonuç  yaratmamaktadır. Ölçü ortadadır, önderimiz ve Resulümüzün uygulamaları bizim refah ve mutluluğumuz ile sağlıklı yaşamımız içindir. Gecelerin kıymetini gereği  gibi bilelim onun nimetlerinden faydalanma konusunda azami gayret gösterelim.

        Bizden söylemesi

 

 

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Alt Banner Reklamı