Prof. Yusuf Tekin ve ateist laiklik anlayışı
ALİ ERKAN KAVAKLI
Prof. Yusuf Tekin, laikliği din düşmanlığı olarak anlayan ateist solcuları eleştiren bir konuşma yaptı.
Kitabın tam ortasından konuştu. Eksiği var, fazlası yok.
Türkiye’de laiklik, CHP iktidarları döneminde dindarlara zulmetme sistemi olarak uygulandı. Sadece tek parti yıllarını kastetmiyorum, 1998’de Ecevit’in başbakan olduğu yıllarda da öyle uygulandı.
1998’de Eyüp Anadolu İmam Hatip Lisesinde öğretmendim, 26 öğretmen arkadaşım başı örtülü olduğu için meslekten atıldı.
Öğrencilerim başları örtülü olduğu için polis zoruyla okula alınmadı.
Kızım İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandı, ikna odasına alındı, başını açmazsan okuyamazsın, denildi. Kız öğrenciler üniversitelerden atıldı.
Kamuda başörtülü çalışan kadınlar atıldı.
Milletvekili Merve Kavakçı, güya inanca saygılı Başbakan Bülent Ecevit tarafından Meclis’ten kovuldu.
1988-94 yıllarında Almanya’da öğretmenlik yaptım. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) başkanı Helmut Kohl başbakan idi, 16 sene başbakanlık yaptı.
Sanırım 1983 senesi idi, Başbakan Helmut Kohl seçim konuşması yapmak üzere Nürnberg’e geldi.
Seçim konuşmasında neler söyleyecek diye merak ettim, gidip dinledim.
“Hıristiyan Demokrat Partinin (C)sı bizim güç kaynağımız, dedi. Gücümüzü ondan alırız.”
Almanya başbakanı partisinin gücünü Hz. İsa’dan aldığını söyledi.
Kimse çıkıp da laikliğe aykırı konuştun falan demedi, Kohl seçimi kazandı.
Kohl’den sonra CDU başkanlığına Angela Merkel geldi, 16 yıl başbakanlık yaptı.
Merkel, bir papazın kızıydı, kimse papazın kızının başbakan olması laikliğe aykırı iddiasında bulunmadı.
Nürnberg’de Maria Wordl Schule adındaki kız okulunu ziyaret ettim.
Müdiresi Maria Irmtraud rahibe idi ve başörtülüydü.
Öğretmenler rahibelerden meydana geliyordu. Okulun hizmetlileri de rahibeydi, hepsi başörtülüydüler.
CHP’nin iktidar olduğu 1998’de başörtülü öğretmenler meslekten atıldı. Yönetmelik ve kanunlara aykırı olarak. Kılık yönetmeliğine göre memur yönetmeliğe uymazsa sadece uyarı, kınama cezaları verilebilir.
Rahibe Irmtraud ile uzunca bir röportaj yaptım. Maria World Schule bir tarikat okulu idi ve okul masraflarının % 70’ini devlet karşılıyordu.
Okulun giriş kısmında İncil okuyan rahibe heykeli vardı.
Sınıfları gezdim, her sınıfın tahtanın yanındaki dolabında İncil bulunuyordu.
Sabahleyin dersler dua ile başlıyordu.
Sigena Gymnasium ve Prickheimer Gymnasium isimli üniversiteye öğrenci hazırlayan liselerde 6 yıl öğretmenlik yaptım.
Senenin ilk dersi, senenin son dersi ve karneden önceki gün ilk ders kilisede yapılır. Öğrenciler kiliseye gider, öğretmenlerle ayine katılır, dua eder.
Okulda papaz Katolik ve Protestan din dersi öğretmeni bulunur, kimse onlardan rahatsızlık duymaz.
Okuldaki din dersinin müfredatını Milli Eğitim Bakanlığı değil, kilise belirler, din dersi öğretmenini hem kilise hem de devlet teftiş eder. Öğretmenin anlatım ve davranışlarını kilise müfettişleri Hıristiyanlık inançlarına uygun bulmazlarsa öğretmen din dersi anlatamaz.
Bayern’de her kilisenin yanında anaokulu (Kinder Garten) bulunur. Burada Hıristiyanlık inanç esaslarına göre eğitim verilir.
Kilise, anaokulunun yanı sıra ilkokul, ortaokul, lise ve hatta üniversite açar. Kilise okullarında kız ve erkekler ayrı eğitim görür.
Kimse laiklik tartışması yapmaz.
SPD (Sosyal Demokrat Parti), Yeşiller; kilise okullarından, rahibelerden, rahiplerden rahatsızlık duymazlar.
Türkiye’de laiklik değil, laiklik yobazlığı var. Dindarları tahakküm altında bulundurmak için CHP ve ateist okumuşlar durmaz laiklik kılıcı sallarlar.
Prof. Yusuf Tekin, laiklik yorumuyla camileri ahır yaptınız, meyhane yaptınız, depo yaptınız deyince ateistlerin saldırısına uğradı.
Söyledikleri yanlış olsa bari.
Ayasofya neden 86 sene, Kariye Camii neden 89 sene kapatıldı?
İstanbul Müftüsü Selahattin Kaya, 1980’li yıllarda Sirkeci Gar’ı yanında “müzikhol” olarak kullanılan mekânın yerinin cami olduğunu tespit etti, Vakıflardan tapu kayıtlarını çıkarttı ve yeniden cami yaptırdı.
Selahattin Kaya, müftü olduğu yıllarda Suriçi’nde camilerin % 50 oranında amaç dışında kullanıldığını, satıldığını, depo olarak kullanıldığını tespit etti, vakıflara ait olduğunu tespit edebildiklerini yeniden camiye çevirtti.
CHP’ye hâkim olan ateist okumuşlar, geçmişte dine ve dindarlara savaş açtılar, şimdi de sözlü olarak saldırıyorlar.
Laiklik, Almanya’da, Avrupa’da dini seçme ve dinini yaşama hürriyetidir.
Burada neden inanç düşmanlığına dönüştürülmek istenir, anlamak mümkün değil.