banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner174

Üstün yetenekli çocukların eğitimi özel bir alan ve çok önemli. Hele bizim gibi lider peşinde yürüyen toplumlar için. 

Üstün yeteneklilerin toplum içindeki oranı % 2. TÜZDER kurucusu Dr. Kemal Tekden üstün yetenekliler için yer üstü hazineleri nitelemesi yapar.

Osmanlı Devleti 625 yıl boyunca tarih sahnesinde büyük devlet olarak kalmasını, sarayda kurduğu Enderun Mektebi’ne borçlu. Özel yetenekli çocukları seçip bu okulda eğiterek devleti yönetecek insanları yetiştirmiş. Sokullu Mehmet Paşa gibi Vezirler, Barbaros Hayrettin Paşa gibi kaptan-ı deryalar, Mimar Sinan gibi mimarlar, Ebussuut Efendi, Zembilli Ali Efendi gibi bilginler bu ocakta yetişmiş. 

Enderun Mektebi’nde ders sabah namazından sonra başlar, sabah namazına padişah da katılır ve eğitimi takip eder. Öğleye kadar bilgi eğitimi verilir, öğleden sonra okçuluk, kılıç kullanma, ata binme, marangozluk, atölye çalışmaları ve uygulamalar yapılır. 

Enderun Mektebi sayesinde Osmanlı Devleti, tarihimizin en uzun ömürlü devletlerinden biri olmuştur. Avrupa’dan Hıristiyan ve gayri müslim çocuklarını toplayan devlet, onlara özel bir eğitim vermiş, şuurlu Müslüman olmalarını sağlamış, zihinlerine kâmil insan olma idealini yerleştirmiş; devlete ve millete hizmet şuuru kazandırmış. Bu sayede cihan devleti olmuş; ilim, sanat, keşif, icat, buluş alanında ve savaş sanatında dünyanın en iyisi olmuştur. 

Lider olacak, topluma yön verecek çocuklar ve gençler özel bir eğitime tabi tutulmalı ve mutlaka devlette istihdamları sağlanmalı.

 

MEB özel yetenekli çocukları BİLSEM’lere seçiyor, yetenekli oldukları alanda eğitim veriyor. Ülkemizdeki 372 bilim ve sanat merkezinde 111.000 öğrenci eğitim görüyor; 1415 atölyede 4300 öğretmen görev yapıyor. 

Bu öğrencilerin okul başarısı milli eğitim tarafından yakından takip edilmeli. Yetenekli oldukları özel alan dikkate alınarak bir lise seçmeleri sağlanmalı. Liselere geçişte LGS sınavı, üniversite okumak istediklerinde YKS belirleyici olmamalı.  Öğretmenlerinin verdiği notlar puana dönüştürülmeli ve eğitimcilerin yönlendirmeleri esas alınmalı. 

LGS, TYT, AYT gibi genel sınavlar akademik zekâyı ölçer, yetenekleri değil. 

Bilsemler okula çevrilmeli. Mezunları, yeteneklerine uygun yüksek okullara yerleştirilmeli, sonraki hayatları takip edilmeli. Yurt dışına gidip kaybolmaları önlenmeli. 

 

Bu öğrencilere bilginin yanı sıra bilgelik de öğretilmeli. Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre, Hoca Ahmet Yesevî, Zembilli Ali Efendi, Ebussuut Efendi, Hezarfen Ahmet Çelebî, Matrakçı Nasuh, Mimar Sinan, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl, Bediüzzaman Said Nursî, Ömer Nasuhi Bilmen, Prof. Ali Fuat Başgil, Prof. Fuat Sezgin, Selçuk Bayraktar gibi hem alan bilgisi fevkalade hem erdemleri kuşanmış dâhiler anlatılmalı. 

Dünyada keşif, icat ve buluşları ile toplumlarının ilerleme ve kalkınmasına katkı sağlayan Edison, Einstein, Max Plank, Bill Gates, Lary Page, Sergey Bryn, Elon Musk gibi dâhiler ve buluşları öğretilmeli. 

Yenilik, keşif, icat, buluş yapabilmeleri için önleri açılmalı, yol ve yöntem öğrenmeleri sağlanmalı. 

Yetenekli olmanın yetmediği, üstün çaba ve gayretin de gerektiği öğretilmeli.

Eser ortaya koymaları sağlanmalı. 

Bilgi ve bilgeliklerini toplum menfaatine dönüştürmelerine imkân hazırlamalı, önleri açılmalı, erdemleri kuşanmaları sağlanmalı.  

 

Onlara girişimcilik ruhu vermeli. Yenilikler peşinde koşma, yeni şeyler bulma fikri aşılanmalı. 

Toplum için eriyip gitmelerinin önüne geçilmeli.

Yetiştirilmeleri ve topluma hizmet sunabilmeleri için bir sistem geliştirilmeli. 

İnsana yön veren ve fedakârca çalışmasını sağlayan idealleridir.

Toplumu inşa etme ve insanlara hizmet etme düşüncesi, insanın gayretini kanatlandırır. 

Üstün yetenekliler erdemleri kuşanmaz, sadece kendi alanlarında başarıyı ararlarsa topluma zararlı olabilirler. Hitler, Stalin, Lenin gibi dâhiler toplumlarına liderlik yaptılar; milyonlarca insanın ölümüne sebep oldular. 

Osmanlıdaki Enderun Mektebi gibi okullar kurulmalı. Üstün yetenekliler takip edilmeli, topluma öncülük ve liderlik yapabilmelerinin önü açılmalı. 

Geçen hafta Haliç Kongre ve Kültür Merkezinde Dr. Kemal Tekden, Doç. Mustafa Otrar, Doç. Mahmut Çitil üstün yeteneklilerin eğitimi konusunda düzenlenen bir panelde fevkalade önemli tespitler sundular. 

Üstün yeteneklilerin eğitim ve istihdamı için sistem geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdiler. 

Üstün yetenekli evlatlarımız özel bir eğitimle topluma kazandırılmalı, beyin göçüne kurban verilmemeli

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.