Patates tarlası gibi bir saha, sıcak hava ve nem üstelik bir deplasman maçı! Tüm olumsuzluklara rağmen alınan 3 puan çok değerliydi.
Konyaspor topladığı 7 puan ile 5 hafta sonunda kendisine ilk 7’de yer bulmayı başardı. Yeni kurulan bir takım olmasına karşın aldığı puan bir Anadolu takımı için azımsanmayacak bir puan diyebiliriz. Elbette birde madalyonun diğer yüzü var!
Ali Çamdalı top oynadığı zamanlarda, pas kalitesi yüksek bir oyuncuydu. Orta sahada Konyaspor’da oynadığı hemen hemen her maçta formasının hakkını vermek için elinden geleni yaptı.
Konyaspor yönetimi feda sezonu diyerek, son hafta kaldığımız ligde endişeli bekleyişe sebep olurken, gün geçtikçe belli kumaşı olan, Anadolu’da hemen hemen her takımında bizde olsa denilecek ,birçok isime imza attırdı. Bireysel olarak, oldukça yetenekli bir takım olan Konyaspor aldığı puanın hakkını verdi mi?
Toparlayacak olursak, yönetimin büyük özverisi ile alınan bu oyunculara karşı Konyaspor maalesef yüz güldüren bir oyun oynamıyor. Aslında Konyaspor sahada mücadele etmekten başka bir şey yapmıyor. Pas oyunlarıyla futbol hayatını geçirip noktalayan bir teknik adamın takımı bu kadar pas hatası yapması anormal bir durum!
Takımda sürekli bir panik havası var. Alınan puanlar bizi yanıltmasın bu puanlar balon puanlar, Konyaspor için tehlike sinyalleri var. Uzun yıllardır süper ligde top oynayan, belli bir şablonu ve felsefeyi şehirle bütünleştiren takım, bu şekilde top oynamamalı diye düşünüyorum. Son 10 yılda pas oyunlarıyla başarılar yakalamış takımın, rakip sahada pas isabetinin yüzde 59 olması kabul edilemez. Orta isabetinin yüzde 10’larda kalması şaka gibi bir durum.
Kısacası Konyaspor iyi top oynamıyor. Sadece iyi mücadele ediyor. Ligin henüz çok başı olduğundan, Konyaspor’un da yeni kurulan bir takım olduğundan sabır etmek gerekiyor. Ancak ortada sabır gösterilecek bir oyun yok! Ali hocanın şapkasını önüne koyup, çok daha sıkı hazırlanması gerekiyor. Takımlar oturdukça bu oyun planı ve anlayışı ile bizi sor günlerin bekleyeceğini söyleyebilirim.
İyi senaryo ise yeni kurulan takımın, kötü oyunla topladığı puanlar artısı, oyunu zamanla oturtabilirsek, taş gibi bir takım olabiliriz.
Konyaspor hücum hattı maalesef Umut’u besleyemiyor. Duran toplar ve bireysel çabalar da sönük bir izlenim bırakıyor. Samsunspor lige çıktığından beri iyi bir iç saha takımı diyebilirim. Kazanan kadroyu değiştirmeleri bizim artımız oldu diyebilirim. Neyse ki onlarda bize ayak uydurdu da net pozisyon vermeden maçı tamamladık. İlk 3 hafta da kalesinde tam 7 gol gören temsilcimiz, 2 haftadır gol yememesi artı haneye yazar, ancak Konyaspor aynı anda 2 işi yani hem hücumu hem savunmayı yapmayı öğrenmesi gerekiyor. Aksi takdirde bazı maçları gol yemeden tamamlarken, bazı maçlarda tarihi farklar yiyebilir. Taraftar her koşulda takımını destekliyor. Desteklemeli de ama homurdanmalar başladığında ibre bir anda tersine dönebilir. Konyaspor bir karşılaşmada 2-0 önde olsa dakikalar 85 olsa taraftar kalan 5 dakikayı rahatça izleyim moduna giremiyor. Pimi çekilmiş el bombası gibi nerede patlayacağı belli değil.
Konyalılar kurulan takımdan memnun, ancak hatırı sayılır puan alsa da ortada oyun olmadığından çok rahatsızlar. Ali Çamdalı galip gelinen maçtan sonra bile takımın en çok eleştirileni olmayı başarıyorsa, artık çok daha dikkatli hazırlanması gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak; Ortada bir maraton var. Bu uzun maratonda sıkı çalışıp gerekli puanları bir an önce alıp, özgüveni yüksek bir takım ruhu bulmak gerekiyor. Ben şahsım adına bu takıma güveniyorum. Başaracaklarından eminim, fakat Ali hoca bu eleştirilerin ne kadar üstesinden gelir inanın bilmiyorum.
Beşiktaş maçına kadar, toplanacak maksimum puanı almak gerekiyor. Kazanmak ve kaybetmek, Birbirine çok benzeyen alışkanlıklardır. Mağlubiyet ve galibiyet serisinin psikolojisi ölümüne birbiriyle yarışır. Umarım yarışın kazananı biz olur.
Maçın sözü; Senin ne kadar iyi biri olduğunun önemi yok! Lig iyi olanların değil iyi oynayanların ligi!