كلى اليك مع الأنفاس محتاج
لو كان فى مفرقى الاكليل والتاج
Küllî ileyke meal enfêsi muhtêcün,lev kêne fi mefrakil iklîylü vettêcu.
Allahım! Başımda dünyanın en pahalı, baha biçilmez, altın ve kıymetli şeylerle süslü olsa da tacım, tepeden tırnağa,tümüm, aldığım nefesler dahil herşeyimle (her zaman her yerde) sana muhtacım.
İnsanoğlu dara düşünce, onu bu darlıktan kurtaracak yüce Allah'a dayanmak ister,hatta gözlerini dua'nın kıblesi olan gökyüzüne diker.
Ot ve yem bulamayan, aç ve susuz kalan, vahşi olan ve olmayan hayvanlar bile başlarını gökyüzüne ve âdeta yalvarır bir şekilde
kaldırdıkları çok görülmüş ve müşahede edilmiştir.
Küçük çocuklar da, bir bela ve musibet esnasına şehadet
parmaklarını göğe doğru kaldırdıkları vaki'dir.
Bu, insanın ve diğer bazı canlıların fıtratında vardır.
İnsanların çoğu sağlık ve âfiyet içinde yüzerken bu hakikatten gafildirler de,dara
düştüklerinde bu çareye sığınıyorlar.
Yüce Allah bu hususta şöyle ferman buyuruyor
"Denizde bir tehlike ile yüzyüze geldiğinizde O'ndan başka bütün yardıma çağırdıklarınız kaybolup gider"
İsrâ Suresi:67.Ayet.
Dara düşen gayri müslim olsa bile o anda taptığı putlar aklına bile gelmez,gelse de onların ismini anmaz,ansa da fayda vermez.
Burada, en tehlikeli yer olan deniz,dev dalgaları ve korkunç heybetli şeyleriyle zikredilmiş ise de,insan az önce geçtiği gibi her an, her yerde her zaman karada denizde havada yüce Allah'a muhtaçtır.
Gayrimüslimler bile dara düştüklerinde böyle yapıyorlar,düşen uçakta ateist bulunmaz diye de meşhur olmuştur.Hayvanların da çocukların da dara düştüklerinde, hayvanların gökyüzüne doğru başlarını kaldırıp gözlerini diktikleri, çocukların parmaklarını göğe doğru kaldırdıkları da tecrübe ve müşahede ile biliniyor.
Peki,en azından akîl- bâlîğ olan bir müslüman,inkarcı birisinden -bağışlayın- bir hayvandan ve küçük bir çocuktann biraz farkı olması gerekmez miydi?
Sadece dara düştüğünde mi Allah diyecek ve sadece o zaman mı yüce Allah'a yalvaracak?
Müslüman her konuda O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimizi ve örnek şahsiyetler olan peygamberleri örnek almalıdır. Örneğin Hz yunus'u taklid etmelidir.
"Eğer o(Hz.Yunus) balığın karnına girmeden önce tesbih edenlerden ( yüce Allah'ı zikredenlerden veya namaz kılanlardan) olmasaydı, kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı."
Sâffât Süresi: 143,144 Ayetler.
Firavun ise,tam denizde boğulacak zaman ölüm emareleri kendine açıkça ayan beyan olunca;
"Şöyle dedi:"Elhak inandım ki israiloğulları'nın iman ettiğinin dışında ilah yokmuş"Ben de kendimi ona teslim edenlerdenim.
Şimdi, öyle mi? Halbuki daha önce hep baş kaldırmış ve bozguncular arasında yer almıştın.
Yûnus Suresi: 90,91 Ayetler.
Hz.Yunus kurtuldu firavun ise boğulup gitti.
Mümin ,müslüman kimse Allah demeyi Allah'a yalvarmayı O'na yakarmayı, O'na iltica etmeyi,O'na dua etmeyi O'nunla sulh olmayı son ve tehlikeli bir ana, tam ölecek zamana tam dara düştüğü aşamaya bırakmaması kendi menfaatınadır.
İki çarpıcı örnek
1-) Birisi çok pahalı olan yatında denizde keyif sürerken bir arı dilini sokuyor, ulaşılması gereken yere ulaşmadan dili şişiyor, nefes alamıyor ve milyon dolarlı yatında ölüyor.
2-) ikincisinin helikopteri var uçağı var doktorlar emrinde, yok yokların içinde yaşıyor ama ulaşması gereken yere ulaşamadan ölüyor.
Her zaman her yerde her münasebette Allah demesi gereken, O'na dönmesi gereken ve herşeyini yüce Allah'a borçlu olan mümin günlerce, haftalarca bir kez bile Allah demiyorsa İnşallah demiyorsa, şifa Allah'tan demiyorsa bu olup biten Allah'ın kaza ve kaderidir,inşallah atlatırız diyemiyorsa buna ve bunun gibi olanlara ne diyelim?
Dünyaya çıplak geldigi halde,sonra yüce Allah'ın imtihan için ona verdiği servetinin hesabını bilmiyecek kadar her tarafı servet,her tarafı şatafat,her tarafı imkan oldugu ve ölürken beraberinde kefenden başka hiçbir şey götüremeyecek gerçeğini bildiği halde kibir gurur ucb yapıyor ve baş kaldırıyorsa, adeta Allah demeye tenezzül etmiyorsa buna ne demeli?
Böylelerinin, Azrail a.s ve yardımcı melekler etrafını kuşatınca ve can boğaza gelince Allah demesi onun ne kadar işine yarar? Bunun o anda bir işe yarayıp yaramayacağı bilgisini, her şeyi bilen, her şeye hakim ve kadir olan yüce Allah'a havale ediyoruz.
Allahım! Mağrur olmaktan aldanmaktan aldatmaktan sana sığınıyoruz bizleri ve bütün müminleri uyanık yaşayan uyanık ve imanla ruhunu teslim eden akyüz ile huzuruna gelen bahtiyar kullarından eyle.
ÂMÎN
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
24 Ağustos 2024 C.tesi