سئل اعرابي بم عرفت ربك قال بنقض العزائم وصرف الهمم
Nakd ül azâimi ve sarf ül himemi.
Bir A'rabiye soruyorlar:
Rabbini neyle tanıdın?
Şöyle cevap veriyor: Kararları bozmak ve niyet edip yönelinen şeyden vazgeçmekle tanıdım.
İnsan yüzde yüz bir şeyi yapmak için azmediyor cezmediyor karar veriyor ama yapamıyor, görünürde hiçbir engel yok, aynı şekilde bir şeyi yapmaya niyet ediyor ve bu niyeti güçlü bir şekilde o şeye yöneliyor fakat vazgeçiyor.
Gerek karar aşamasında ve gerek kuvvetli niyet aşamasında olan bu şeyleri yapmaya hiçbir engel yokken, bunları yapamamak gösteriyor ki kalpler Yüce Allah'ın elinde,Yüce Allah'ın iradesi kulun iradesinin üstünde, Yüce Allah dilemezse kul dileyemez.
Müsebbib ül esbâb olan yüce Allah'tır kul sebeplere sarılsa bile Yüce Allah istemezse kulun dediği bir sebebi olsa da,veya bir sebebi olmasa da yerine gelmeyebilir.
Bunu imam Şafii r a şöyle dile getirir: Allah'ım senin istediğin ben istemesem de olur, ama benim istediğim sen istemesen olmaz.
Bu da şu mübarek Ayet-i kerime'nin şumulunda mutala edilmesi gerekir.
وما تشاؤون الا ان يشاء الله
Alemlerin rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz!
Tekvîr Suresi: 29 Ayet
Misal: bir programa gideceğiz karar verdik niyet ettik azm ettik cezm ettik her şey müsait,bir haber geldi program iptal oldu işte bu sebeple gitmeme fakat program devam ediyor iptal edilmedi bizim tedbirimizde hiçbir kusuru yok her şey mükemmel ama gidemedik işte burada da sebepsiz gidememe vardı.Hepsi Yüce Allah'ın iradesine iznine ilmine tabidir,kalpler niyetler istekler arzular ancak o isterse yerine gelir.
Yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi kalbiyle kalıbıyla özüyle sözüyle Allah'ın emrinde olan kaza ve kadere iman eden Yüce Allah'ın en üstün iradesine saygı duyan boyun büken kullarından eylesin. Amin
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
26 Haziran 2024 Çarşamba
