Ülkemizdeki bazı durumlar özellikle dikkatimizi çekiyor. Avrupa’da ki gelişmelere baktığımızda ve Türkiye’deki olanlara birlikte değerlendirildiğinde inanın ister istemez yüreğimiz sızılıyor.
Avrupa’da Noel Bayramı öncesi bütün fiyatlarda indirimler yapılırken insanların bu bayramda ihtiyaç duydukları gıda ve diğer ürünlere kolay ulaşımları hedefleniyor.Ülkemizde ise Ramazan ayı geldiğinde fiyatlardaki artışlar, bayram öncesi fiyatlardaki artışlara şahit oluyoruz.Buna bir anlam vermekte inanın zorlanıyoruz. Oysa ülkemizde dini bayramlar öncesi insanların daha çok yardımlaşma ve hayır yapma duyguları kabarıyor. Bu duygular doğrultusunda insanların mümkün olduğunca çevreye yardımcı olmayı da hedeflemesi gerekir. Bu böyle mi oluyor? Hayırbunu bir fırsatçılığa, bunda faydalanma eğilimi arzda baş gösteriyor.Sanki soygun yaparcasına fiyatlar da afaki artışlar yapılıyor.Bayram sonrası aynı ürünlerin fiyatlarında neredeyse yarıda fazla indirime ne yazık ki şahit oluyoruz.Bu da hepimizin yüreğini sızlatıyor.
Sadece bununla da sınırlı değil Kurban Bayramında et fiyatları ile kurban fiyatlarını mukayese edildiğinde, fiyatlarının 2 katına yakın bir değer artışının da ne yazık ki şahit oluyoruz.Halbuki kurban bir dini vecibe olarak algılandığına göre,üreticilerin kurban kesimine yardımcı olmaları bakımından sadece maliyetleri ve gerçek rayiç değerlerini göz önünde bulundurarak satış yapmaları dururken, bunu bir fırsatçılık olarak değerlendiriyor. Mevcut satış fiyatını katlayarak kurban kesileceklere maliyet etmeye çalışılıyor.Bu da son derece yanlış. Bunun neticesinde yurt dışı kurban bağışında artışlar yaşanıyor.
Yine ülkemizde umre fiyatlarıyla hac fiyatlarını mukayese ettiği edildiğinde aradaki korkunç farkta ne yazık ki kendiliğinde görülüyor.1.000 dolara umre yapılırken bunun 10 katı yakın bir rakamla hac görevi ifa edilmeye çalışılıyor.Buna da anlam verilemiyor ve anlam vermekte zorluk çekiliyor.10 günlük Avrupa gezisinde 800 avroyla yapılırken yine 20 günlük bi hac bunun kat kat üzerinde bir rakama hacılara maliyete neden oluyor. Şimdi burada şunu sormaktan geri duramıyorum, acaba devletimiz devlet itibarını hacca götürdüğü görevlerin paralarını ve kafile başkanlarının hac paralarını da bu hacıların üzerine mi yüklüyor?
Orada açılan hastanelerde tabii ki dalgalanan bayrağımıza hep beraber gurur duyuyoruz ancak, orada yapılan hizmetin orada sunulan tüm hacılara yapılan hizmetin maliyetini de hacılara yüklemekte ne kadar adil bunu da değerlendirmek lazım.Eğer orada Türk milleti olarak dalgalanan bayrakla gurur duyuyorsak bunun da maliyetini devlet olarak karşılamamız tüm vatandaşlara yansıtılması gerekir diye düşünüyorum. Sadece hacca gidenlerin o yıl hacca bulunanların üzerine yüklemek de hiç adil olduğu söylenemez. Ayrıca bu işte görevli olanlar bu afaki maliyeti düşürmek için tasarruf nasıl yapılır, şişirilmiş personel göndermeme yolu nasıl aranır, hac konusunda hacıların menfaati en üst seviyede nasıl göz önünde bulundurulur bu aranmalı ve bu konu acilen ıslah edilmelidir.
Bu konuda toplumda rahatsızlık var varda kim kimler kulak verecek, bu fırsatçılığa son verdirecek tedbirleri alacak ve uygulayacak.
. Yıllarca hac için sıra bekleyen hacıların bunları sorgulamaya fırsat ve zamanlarını olmamasının fırsata çevrilmesine derhal son verilmelidir. Tüm siyasilerin, yetkililerin sorumluluğu vardır ve milletin nabalları boyunlarındadır.
Bizden söylemesi