Havalimanı kargo bölümü kapısına yaklaşınca kulaklarımıza müthiş uçak gürültüsü doldu, meğer Kızıl Elma gösteri uçuşu yapıyormuş, korkunç ses çıkarıyor. Ses hızını aşıyor ve kulakları deliyor.
Kızıl Elma, Baykar’ın ürettiği insansız savaş uçağı.
Havada topaç gibi dönüyor, çok hızlı manevra yapıyor, göklere tırmanıyor, yere doğru süzülüyor, nerdeyse 8 katlı bir apartmana değecek yakınlıkta yere yakın uçuyor. Siyah bir kartal gibi, fevkalade yüksek manevra kabiliyeti var. Pilotlu savaş uçağı bu çevikliğe ulaşamaz, böylesine manevra yapamaz.
Kızıl Elma, F-16 ve F-35’lerin pabucunu dama atacak yetenekte.
Türkiye yakın gelecekte Amerikan savaş uçaklarının pabucunu dama atacak, yeni nesil bir savaş teknolojisi geliştiriyor. Joe Biden’ın muhalefeti birleştirip Erdoğan’ı indirme gayretinin sebeplerinden biri bu olmalı.
Fuar alanı muhteşem. Genç-ihtiyar, kadın-erkek, çoluk çocuk TEKNOFEST’te. Yenilikleri görmeye gelmişler. Havaalanı tıka basa çadır dolu, çadırlarda teknolojik projeler sergileniyor. Lise, imam hatip lisesi, mesleki teknik Anadolu lisesi, üniversite takımları, Baykar, özel firmalar, devlet destekli hava teknoloji firmaları, Tusaş, Havelsan, MEB, Milli Savunma Sanayii vb. sahada yerlerini almış.
TEKNOFEST’i Baykar ve T3 Vakfı düzenliyor. 81 ilden, 96 ülkeden, 333 bin takım, 1 milyondan fazla yarışmacı var.
102 kategoride 41 yarışma gerçekleşecek. 13 milyonluk ödül, 30 milyonluk malzeme desteği verilecek.
Alana girdiğimizde Akıncı havalandı. Kızıl Elma ve Akıncı birlikte uçtukları an heyecan doruktaydı. Ziyaretçiler telefonlarını hazırlamıştı, çekmeye başladık. Muhteşem bir uçuş gösterisiydi.
Çadırlarda gençler hazırladıkları projeleri sunuyor, çalışmalarını jüri önünde anlatıyor, zihin ve el emeği hünerlerini sergiliyorlardı. Gençliğimiz adına oldukça ümit verici ve keyif dolu manzaralar.
Çadırların ortasında karşınıza TB2 çıkıveriyor. Durup resim çektim. Videolarını seyrettiğim sanal âlemde gördüğüm efsane SİHA, kibarlığına bayıldım. Çocuklar dokunuyor, resim çektiriyorlar.
Biraz yürüdüm ki TB3 karşımda. Resim çektim, yakından dokundum.
Çok ilerlemeden AKINCI ile karşılaştım. Daha büyük, daha zarif. Havada gördüğüm gibi kuş büyüklüğünde değil, baya uçak gibi bir SİHA.
Onun peşinde Kızıl Elma ile bu defa yerde karşılaştık. Yolcu uçağı gibi kocaman değil. Akıncı’dan büyük, kanatları daha arkaya doğru, uç tarafı daha sivri. Kulakları delen gürültüleri çıkaran efsane bu. F-16 ve F-35’lerin külünü havaya savuracak savaş teknolojisi. Yerli ve milli üretim, genç Türk mühendislerinin eseri.
Biz de yapabiliriz, dedirten harika eserler. Milli gururumuz.
Milli Eğitim Bakanlığı çadırına uğradım. Çadırın girişinde geniş kaportalı bir araba. Başında iki delikanlı. Silivri Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri. Arabayı siz mi yaptınız, nasıl başardınız diyecek oldum:
“Birkaç ayda böyle bir araba yaptık abi, 3 bin lira ödedik. Hocalarımız da yardım etti, dereceye girdik.”
Çok da güzel anlatıyorlar, övünüyorlar, seslerinde başarmanın gururu var.
Çadıra girdim. Seydişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi takımı, İHA projesi sergilemiş. Başlarında edebiyatçı ve GÖÇ romanı yazarı Ahmet Dinç var. Öğrencileri İsmail Kavaklı ve Ramazan Uçar, İHA çalışmaları ile ilgili sevinç ve gururla bilgi verdiler.
Bu proje size ne kazandırdı, diye sordum.
“Bir projeye odaklanmayı, zorluklar karşısında yılmamayı, pes etmemeyi, zorlukların üstesinden gelmeyi, yenilikçi ve üretici olmayı öğrendik. Su altı araçları tasarım çalışmalarımız var, yağmur sularını kuyularda depolayıp yazın sulamada kullanma projemiz var. Durgun sulardaki kirlenmeyi temizleyici robot geliştirdik…”
Beyoğlu İmam Hatip Lisesi harika bir araba tasarlamış. Öğrenciler başında gururla poz veriyorlar.
Eyüpsultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi roket tasarlamış. Başörtülü müdürleri Fatma Hanım, başörtülü öğretmenleri ve kızlar roket takımı kurmuş, TEKNOFEST’te yerlerini almışlar. Projelerini keyifle sunuyorlar.
Fuarı ziyarete gelen MEB Prof. Mahmut Özer’e, Bakan Yardımcısı Doç. Osman Sezgin’e, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’ya keyifle projelerini anlatıyorlar.
Hey gidi günler, dedim kendi kendime. 28 Şubat sürecinde bu okulları kapatmak için katsayı zulmü icat edilmişti, başörtüsü yasağı konmuştu.
Hayıflandım: Demek ki dindarlık ve başörtüsü bilim ve teknolojide ilerlemeye, yenilikler yapmaya engel değilmiş. 28 Şubatçılar, niye başörtüsü ve imam hatipli avına çıkmışlardı?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Libya Başbakanı Abdülhamit Dibeybe ile TEKNOFEST konuğu. Azerbaycan’da Baykar teknolojisi üssü kurulacak, anlaşma yapıldı. 29 yıl sonra Türkiye İHA ve SİHA’larının yardımı ile Karabağ’ı Ermenistan’dan geri aldı Aliyev. Heyecan verici bir konuşma yaptı:
“Tek millet, iki devletiz, tek yumruğuz. Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletlerinin birleşmesinde önemli rol oynadı. Bayraktar merkezini Azerbaycan’da kuracağız. Kızıl Elma, yakında Azerbaycan semalarında uçacak. Kızıl Elma, Altay, Togg, TCG Anadolu. Türkiye işte bu. Atalarımızın ruhu şaddır. Türkiye – Azerbaycan Birliği ebedidir.”
Ziyaretçilerin sevinci, mutluluğu, heyecan görülmeye değer.
Milli Muharebe Uçağı KAAN uçtu. Atak helikopteri ve Gökbey ile yarışta.
Türkiye Yüzyılı başladı.
