Mahzûnuz, sabrımızı artırsın Yüce Mevlâ
Hayrihî ve şerrihî Minâllâhi Teâlâ
“Bizim başımıza ancak Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir.” Tevbe Suresi:51
Ezelde herkese bir kader biçilmiş. Kaderin önünde herkes acizdir.
İnsan hayatı bir kararda devam edip gitmez.
İnsan güçsüzdür, zayıftır. Kendine mâlik değildir.
Gayet sağlıklı görünen kişi bir anda sağlığını kaybedebilir.
Mal-mülk sahibi bir şahıs, bir günde fakir duruma düşebilir.
Başa gelen bir olay, insanı perişan edebilir.
Sosyal hayatımızda görüyoruz ki; aileler perişan.
Birinin eşi ölmüş, birisi en yakınlarını kaybetmiş.
Birisi boşanmış, birisi trafikte sakat kalmış, biri iflas etmiş.
Birisine iftira atılmış. Birisi amansız hastalığa yakalanmış, vesaire.
İnsan bilgi ve aklıyla kendini idare edebiliyor olsa bu hallere düşmek ister mi?
Dünyaya gönderilmemizin sırrı Allah’a kulluktur.
Allah’a kulluk da İslâmı yaşamaya çalışmakla olur.
“Allah kulunu musibet, keder ve korkularla imtihana tabi tutuyor.” Bakara Suresi:153
İnsan musibet ve belaları başından savamaz, keder ve acılardan kurtulamaz.
Bütün korkulardan korunmada en büyük güç İMANdır. Yüce yaratanın himayesine sığınalım ki emniyet ve sükûna kavuşabilelim.
Ankebut Suresi: 22 “Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.”
DUA VE NİYAZA İHTİYACIMIZ VAR
Teneffüs ettiğimiz hava, yediğimiz gıdalar kadar duaya muhtacız.
Dua, ibadetin özüdür. Rabbe giden manevi bağdır.
Dua, insanın Allah’a halini, ihtiyaç ve sıkıntılarını arz etmesidir.
“Duanız olmasa Rabbim size ne değer versin” Furkan Suresi:77
Allah’tan talep edilen şey için önce fiili dua dediğimiz tedbir ve sebepler yerine getirilmelidir, sözle dua ondan sonra gelir.
MUSİBETLERDE HARAMLARIN PAYI
Haramı tayin yetkisi Allah’a aittir.
İnsanlık için hayırlı, faydalı olan şeyler helal; kötü, şer ve faydasız olan her davranış haram kılınmıştır.
Haramlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırları ihlâl Allah’a vefasızlık, saygısızlık, nankörlük ve hatta Allah’a savaş açmak gibidir.
Haramlar dünyada da başa belalar getirir.
Tabiî ve semavî afetlerin, musibet ve saîr felaketlerin yaşanmasında haramların payı çok büyüktür.
“Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir.” Şura Suresi:30
HARAMA BULAŞMAMAK MÜMKÜN MÜ?
Melekler günah nedir bilmez. Şeytan da sevaba yaklaşmaz, çünkü yapıları böyle.
İnsan organizması haram işlemeye müsaittir. İnsan hem sevap işler hem de günah.
Haramlar çok cazip ve çekicidir. Haramlar en güzel şekilde teşvik ve takdim ediliyor. Helâller ise yeteri kadar anlatılamıyor.
Helâli-haramı bilenler bile haramların saldırganlığından rahatsız. İnsanın nefsi de haramlardan yana olunca Müslümanın işi çok zorlaşıyor.
Dilimizden midemize, gözümüzden cüzdanımıza, yiyimden giyime, velhasıl hayatımızın her alanına kadar haramların sarmalındayız.
Her haram bir bataklıktır. Ayağımız kaymış, harama bulaşmışsak tevbe ve istiğfar ile temizlenelim.
Tevbekâr olup Allah’ın gazap bakışından kurtulmayı umup Gaffar (bağışlayan) ve Rahman (çok merhametli) Rabbimize iltica edelim.
Yüzyılın felâketinde yaşayıp gördüklerimiz bize bir şey anlatıyor.
Halleri anlatmak çok zor. Herkes düşünsün, taşınsın, hissesine düşen dersini alsın.
İnat edenler, görmeyenler için lâmba yakmak faydasız.
Tevbe Suresi:51 “Bizim başımıza ancak Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse Mü’minler yalnız Allah’a güvensinler.”
Mahzûnuz, sabrımızı çoğaltsın Yüce Mevlâ
Hayrihî ve şerrihî Minâllâhi Teâlâ
