banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

2022 yılı itibariyle Türkiye’de buğday başta olmak üzere ne kadar hububat üretimi, ne kadar tüketimi ve ne kadar ithalat yapıldı?

                Bu soruların cevaplarını, Toprak Mahsulleri Ofisi sitesinden veya TÜİK verilerinden alabiliriz ama çeşitli ve farklı yorumlara neden olmaması için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun yayınladığı raporlardan yararlanarak değerleri ve verileri ortaya koyalım.  Bu verilere göre Türkiye en çok buğday üreten ülkeler arasında. Buna rağmen en çok buğday ithal eden ülkeler arasında da.

2022 yılı haziran ayında yayınladığı öngörü raporuna göre, 19 milyon ton buğday üretimi öngörülmüştür. Gerçekleşen rakamlar ise; bir önceki yıla göre, buğday üretimi %11,9 oranında artarak 19,8 milyon ton, mısır üretimi %25,9 oranında artarak 8,5 milyon ton, arpa üretimi %47,8 oranında artarak 8,5 milyon ton, çavdar üretimi %36,5 oranında artarak 273 bin ton, yulaf üretimi %32,2 oranında artarak 365 bin ton olarak gerçekleşmiştir.

Bu duruma göre, Türkiye son 5 yılda FAO verilerine göre ortalama 19,7 milyon ton yıllık buğday üretimi ile dünyanın sayılı buğday üreticisi ülkeleri (Avrupa Birliği, Çin, Hindistan, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, Ukrayna, Pakistan, Avustralya ve Arjantin ile birlikte) arasında. Türkiye bu üretim seviyesi ile dünya buğday ticaretinin de, ithalat ve ihracat bakımından, önemli aktörleri arasındadır.

Türkiye 4,5-5 milyon ton buğday ithal etmiştir. Türkiye’nin kendi buğday tüketimi 17,5 milyon ton civarındadır. Türkiye’de üretilen buğday fazlasıyla iç tüketime yeterli gelmesine rağmen, neden buğday ithal etmekteyiz.

En başta ortalama resmi rakamlara göre %20, bana göre %25 gıda, dolayısıyla buğday israfı bulunmaktadır. Hiç israf olmasa bile, Türkiye dünyada en çok un ihraç eden ülkelerin başında gelmektedir. Unun dışında, dünyada İtalya’dan sonra en çok makarna ihraç eden ikinci ülke durumundadır. Un ve makarnanın dışında, bulgur, bisküvi, baklava, börek vb. unlu mamuller ihracatında dünyanın belli başlı ülkeleri arsında yer almaktadır.

Bunu gerçekleştirebilmesi için de, bunların üretimine gerekli olan ham maddeyi dünyanın diğer buğday üreticisi ülkelerinden ham madde veya yarı mamul olarak aldıktan sonra, bunları işleyip, yarı mamul ve/veya mamul hale getirip tekrar ihraç etmesi gerekmektedir. Bunun için de, ihracata ham madde gereklidir. Bir başka ifadeyle dünyada kendine yeten buğdayı üreten ülkelerin başında Türkiye gelmesine rağmen, buğday ithalatı, ihracata yönelik üretimde kullanıldığı için mecbur durumda kalmaktadır.

Bunu çözmesi için de iç piyasada kendine yeterliliği artırması gerekir. Bir şeyin üretiminin artması için de, alternatif maliyeti söz konusu olmaktadır. Örneğin, buğday üretimini artırmak için arpa veya mısır üretiminden vazgeçip o topraklara da buğday ekmek gerekmektedir. Aynı topraklarda on birim arpa veya mısır üretiminin karşılığı beş birim buğday ediyorsa ve bunun ekonomik değeri ve getirisi, on birim arpa ve mısırı karşılamıyorsa, aynı topraklarda on birim arpa veya mısırı üretip yerine 6-7-8 birim buğdayı satın almak veya ithal etmek, alternatif maliyet olarak daha uygundur.

Bazen de kuraklık, savaşlar, gübre ve mazot maliyetlerindeki aşırı artışlar nedeniyle de, üretim her yıl aynı düzeyde veya artarak devam etmeyebilir de. Ülkeler bunu dengeleyebilmek ve piyasa da fiyat istikrarını sağlayabilmek için de, gereğinden fazla, ihtiyati tedbirlerle, fazlasıyla buğday ithal de edebilir. Bu iç piyasa da fiyat istikrarını sağlamak ve spekülatörlere fırsat vermemek için başvurulan bir yöntemdir.

Türkiye’de, buğday ithalatı, buğdaya dayalı gıda endüstrisini karşılamaya yönelik uygulanan bir politika aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğru olan da budur. Ülkemiz için en önemli faktör, ürettiğimiz buğday ve diğer gıdalardaki %25’lik israfın önüne geçilmesi için alınacak tedbirlerin ve yaptırımların bir an önce uygulamaya konulmasıdır. %25’lik israf oranı küçümsenmeyecek bir düzeydedir. Bu da kısa orta ve uzun vade de alınması gereken tedbirlerle ilgili giderilecek bir durumdur. Bu tedbirlerin bir kısmı çok kısa vadede sonuç vereceği gibi,  bir kısmı da orta ve uzun vade de sonuç verecek tedbirlerdir. Onun için ne kadar çabuk başlanırsa, o kadar hedefe varmak kolaylaşacaktır.

Ülkemiz için buğday üretimini artırmak kadar, buğday ithalatı da yapılması, kazan kazan formülünün ve ülke çıkarlarının yadsınmaz bir gerçeğidir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.