ÖZGÜRLÜK hususunda mümin ile inançsızın yolları ayrılır.
İnançlı insan canının istediği gibi yaşamada özgür değildir.
Dinin temeli Allah’a imandır. Allah kendi hükümlerine (ŞERİAT’a) boyun eğmeyi emreder. Mümin de Allah’a kulluk kanununa uymayı kabul eder. İnançlı insan Allah’ın çizdiği sınırlarda durur. Nefsinin arzusuna uyup haram mıntıkalarda dolaşmaz.
Mümin için helal dairesi geniştir. Nefsinin, neslinin devamı için kendine sunulan helal nimetlerden istifade de özgürdür.
Kur’an’ın ifadesiyle “Nefsani arzulara düşkünlük insanlara çekici kılındığı” için mümin olmak, mümin kalmak elbette zordur. Çünkü insanda NEFİS vardır. Nefis daima haramı ve kötülüğü ister. Buna karşı din, insandaki kötü arzuları baskı altında tutar. İslam, insanları ıslah ve terbiye eder. İslama uyan Müslüman nefsini tertemiz etmiş sayılır.
Kur’an’da “Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir” buyurulur. (Eşşems:10) Böylece kötü fiillere tutsak olmaktan kurtulan mümin gerçek özgürlüğe kavuşur.
İNANÇSIZA GÖRE ÖZGÜRLÜK
İnançsız insan ölüm ötesi hayata inanmaz. Ahiret, hesap, cehennem kaygısı taşımadığı için dünya hayatı -ona göre- zevk ve eğlence yeridir.
Nefsinin ipini eline verir. Kötü arzularının kulu kölesi olur. Lezzet, haz ve şehvetinin tatmini için sınırsız özgürlük ister. Dini, kötü fiillerinin önünde bir engel gördüğü için islama karşıdır. Haram-helal gibi kavramlara fena bozulur. Edep, ahlak, namus gibi dini değerleri şiddetle reddeder. İslama, Kur’ana, Peygambere en ağır sözlerle saldırıp asi ve materyalist tavrını ortaya koyar.
Bunlar için Kur’an’da şöyle buyurulur: “Allah katında yeryüzünde dolaşan hayvanların en kötüsü muhakkak ki küfre varanlardır.” (Enfal:55)
“Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın.”(Tevbe:123)
REZİL VE ÇİRKİN HEVESLER İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTENİR Mİ?
Dini değerlerden sıyrılan insan; dinin haram, ahlakın ayıp, kanunun yasak saydığı cinsel sapıklıklara, sapkın akımlara özgürlük ister.
İnsan fıtratına aykırı, hayvanların bile yapmadığı eşcinsellik Avrupa’da serbestleşti. Bu cinsel sapıklık için ülkemizde de özgürlük isteniyor; mitingler, eşcinsel festivaller düzenleniyor. Bazı siyasiler de bunlara himaye ve hürriyet vadediyor.
Böyle rezil ve çirkin hevesler için özgürlük verilir mi?
MANEVİYAT ZAYIFLARSA
Manevi değerler zayıflayınca helalden harama firar edenler çoğaldı.
Ahlaksızlık cazip ve çekici hale geldi. Bilhassa gençlerin direnci kırıldı.
Ahlaki çöküntü sonucu soygunlar, cinsel istismarlar, kapkaçlar gittikçe artıyor.
İçkili mekanlar, barlar, pavyonlar, balolar, meyhaneler, kumarhaneler full dolu. Cinsel sululuklu şarkılar zirvede.
Bunlar içinde Amentüye iman edenlerinhali Ömer Hayyam’ın dediği gibi:
“Bir elde kadeh, bir elde Kur’an
Bir helaldir işimiz bir haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman.”
Gerçek özgürlük isteniyorsa insanları bu kötü alışkanlıklardan kurtarmak gerekir. Elbette kötülükleri yok etmek mümkün değildir. Günahlarda uğursuzluk vardır. Haramlarda hayır olmaz. Müslüman müslümanla güçlenir. İyiler bir araya gelmeli ki kötüler üzerine hâkimiyet kurulabilsin. Şer kapıları kapatılabilsin.
Din dışı sapkın akımlara karşı el ile, dil ile, hiç olmazsa kalben buğz ile tavır koymak Müslümanın vazifesidir. Asilerin isyanına karşı kılını kıpırdatmazsa işler kötülerin elinde kalır. Günahlar dünyada başa bela olur. Felaket ve musibet serpintileri, yapana da göz yumana da isabet eder.
