Geçtiğimiz hafta bir dizi “ilham veren konuşma” yaptım. Konya’da Yavuz Sultan Selim Ortaokulu, İbrahim Ethem Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi ve Mustafa İlboğa Hafızlık Proje İmam Hatip Lisesi’nde öğrencilerle sohbet ettim. Öğrencilerin dikkati, başarma azmi ve geleceği fethetme kararları beni fazlasıyla memnun etti. Gençlere yetenekli olduklarını fark ettirmek ve başarma azmi vermeye çalışıyorum.
Mustafa İlboğa Hafızlık İhl’de her sınıfla ayrı sohbet ettim. Okul sadece hafız öğrenci alıyor, okul yatılı, her sınıfta 60 öğrenci var, öğrencilerin çoğu ilahiyatçı olmak istiyor, sabah namazından sonra Diyanet’in görevlendirdiği hafız hocalara ezberlerini veriyorlar, sonra ders başlıyor.
Okulun giriş katındaki salon bütünüyle kütüphane. Duvarlar İslam medeniyetini inşa eden Birunî, İbn Sina, İbn Rüşt, Ali Kuşçu, İbn Haldun, Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi, Cezerî, Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet Han gibi büyük insanların resimleriyle süslü. Okulun etkileyici bir atmosferi var.
Öğrencilere başarı prensipleri ve başarı hikâyeleri anlattım. Başarı prensiplerine uyma sözü aldım. Kendileriyle sözleşme imzaladılar, şu sözleri verdiler:
1.İnsan deha potansiyeli ile doğar, Allah insanı yeryüzü halifesi olarak yaratmış. Yeteneklerimi geliştirmek için bütün gücümle çalışacağım.
2. Büyük düşüneceğim ve büyük hedefler belirleyeceğim. Kur’an üstün Müslüman olmayı emreder. Üstün Müslüman olmak için yarışacağım.
3. Günlük en az 4 saat, (son sınıflar için 5 saat) çalışma planı yapacağım ve programlı çalışacağım. Üşenme, erteleme, vazgeçme parolasıyla hareket edeceğim.
4. Verimli ders çalışacağım. Etüt sırasında televizyon, bilgisayar, cep telefonunu kapatacağım.
5. Sınıfta birincilik yarışına gireceğim. Her derste bunu başaramazsam en az bir dersten yarışacağım. Sınıf birincisi olursam gözümü okul birinciliğine, sonra Konya birinciliğine TYT ve AYT Türkiye birinciliğine dikeceğim.
6. Ömür boyu onurlu, alnı açık, başı dik yaşamak için doğruluktan ayrılmayacağım. Kur’an’ın, emrolunduğun gibi dosdoğru ol, emrine uyacağım.
7. Başarıyı Allah verir, Allah çalışana verir. Hans’ın yaptığını Hasan, Abraham’ın başardığını İbrahim, Josef’in başardığını Yusuf da başarabilir. Atalarımız bin yıl tarih yapmış ve tarih yazmış. İnanç güç kaynağıdır, inancımı asla yitirmeyeceğim. Allah’ın rahmetinden ümidimi asla kesmeyeceğim.
Öğrencilere, inancın güç ve kuvvet kaynağı olduğunu söyledim, ekledim:
“Avrupalı, Amerikalı sadece dünya mutluluğu için çalışır. Müslüman hem dünya hem ahiret saadetini kazanmak için.
Başarı gayrete âşıktır, bedel ister, ter kokar ve en önemlisi mutluluk verir.
İnancını kaybeden her şeyi kaybeder. Ceylan Konuk, İstanbul Lisesi’ni kazanmıştı. Bu okulda Satanistlerle arkadaş oldu, Allah ve ahiret inancını yitirdi, derslerinde başarısız oldu ve intihar etti. Arkadaşları Cenan Yuvaç ve Aslı Yardımcı, biz bu dünyaya ait değiliz, notu bırakıp intihar ettiler. Satanist Lara Falay, Boğaz Köprüsü’nden atlayıp intihar etti.
Ateistler başarısızlık, mutsuzluk, hastalık ve musibetler karşısında intihar yolunu seçiyor. Ateistlerde intihar oranı % 65; müminlerde % 0.4.
İnanan kişi, türlü şekillerde imtihan edildiğini bilir; zorluk ve musibetler sabreder, cennetle ödüllendirileceği ümidiyle yaşar.
Ateist, ölümü yokluk sanır, cennet ümidi yoktur.
Dinsizlik akıl ve bilim dışıdır. Bir kitap yazarsız, bir resim ressamsız, bir bina mimarsız olmaz.
İnsan DNA’sında 25.000.000 kitaplık bilgi var. 25 milyon kitaplık bilgi, yaratıcı olmadan nasıl DNA’ya kodlanabilir?
100 milyon tuğlayı arsaya yığalım, usta olmaksızın tuğlalar bina olmaz.
Vücudumuzdaki 100 trilyon hücre, yaratıcı olmaksızın insanı meydana getiremez. Üstelik tuğlalar cansız, hücreler canlı. Bilim adamları bir tek hücre yapamaz, cansız elementleri kimse canlandıramaz.
Saniyede vücudumuzda 3,8.000.000 milyon hücre ölüyor ve yenisi yaratılıyor.
Günde vücudumuzda 54.720.000.000 hücre yaratılır, bir o kadarı da ölür.
İnsan vücudu canlı, her an değişime uğruyor, bina gibi basit değil. Mesela göz ışıkta görür. Gözü yaratan ile Güneş sistemini kuran aynıdır.
Gözlüğe, ayakkabıya, cep telefonuna para veriyoruz; gözümüz, ayağımız, beynimiz Rabbimizin hediyesi. Bize fiyat biçilemez hediyeler veren Rabbimiz, Kur’an ile bizi cennete davet eriyor.”
Öğrencilere, cennete gitmek için Kur’an okuyarak hazırlık yapar mısınız, diye sordum.
Hepsi birden, yaparız, dediler.
Geleceğe azim ve kararlılıkla hazırlanan, Türkiye’yi istikbale taşıyacak inançlı bir nesil geliyor imam hatiplerde ve okullarımızda.
“Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek ve gür seda İslam’ın sedası olacaktır.”
Hasan Hans’ı; İbrahim Abraham’ı; Havva Eva’yı, Meryem Marya’yı geçecek. Yarışta biz varız.
Günün yorgunluğunu okul müdürü Ahmet Erol’un tebrik mesajıyla attım:
“Öğrencilerimizin inanılmaz etkilendiğini müşahede ettim. Allah razı olsun, ellerinizden öper, hürmetlerimi sunarım.”
NOT: Okullarında eğitimin kalitesi için çalışan, öğrencilerini istikbale hazırlamak için gayret eden Muhammed Acıyan, Mehmet Toru, Ahmet Erol müdürlerime ve meslektaşlarıma bin teşekkür ederim.