Günlük hayatta sıklıkla duymaya başladığımız narsisizm kavramını inceleyelim bu yazıda birlikte. Narsisizmin anlamı tarihsel olarak Romalı şair Ovid’in tanınmış mitlerinden birine dayanır: Narcissus ve Echo. Kadınlar ve hatta perilerin hayranlık duyduğu Narcissus, o kadar kibirlidir ki hiç kimseyi beğenmez. Tanrıça Hera tarafından konuşkanlığı yüzünden lanetlenmiş olan ve sadece diğerlerinin söylediklerini tekrar edebilen dağ perisi Echo, Narcissus ile karşılaştığında ona umutsuzca aşık olur ve Narcissus’un sert bir şekilde kendisini reddetmesinden sonra derin bir üzüntüye kapılarak ormanın derinliklerinde kaybolur. Narcissus ise bu acımasızlığından dolayı tanrılar tarafından kendi yansımasına hayranlıkla takılıp kalmakla cezalandırılır. Bu efsaneden yola çıkarak narsisizm çoğu zaman kibir, soğukluk ve bencillikle özdeşleştirilmiştir. Erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, büyüklenme, beğenilme gereksinimi ve empati yapamama ile giden yaygın bir örüntü halidir. Bireyin narsisistik kişilik bozukluğuna sahip olduğunu söyleyebilmemiz için var olan 9 kriterden en az 5’ini sergilemesi gerekir. Kriterler ise şöyledir:
1 Büyüklenir( Başarılarını ve yeteneklerini abartır.)
2 Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemiyle uğraşır durur.
3 Özel ve eşi benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce anlaşabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.
4 Aşırı beğenilme beklentisi.
5 Hak ettiği duygusu içindedir.
6 Kendi çıkarı için başkalarını kullanır.
7 Empati yapamaz, başkalarının duygu ve gereksinimlerini anlamak istemez.
8 Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
9 Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranış ya da tutumlar sergiler.
Narsisistik bireyler nadiren kendi istekleri ile tedavi arayışına girerler. Çoğunlukla kendi durumunun farkında olmadığı için bir aile üyesinin ısrarı sebebiyle tedaviye başvurur. Günümüzde tedavi seçenekleri içerisinde bilişsel davranışçı terapi en sık tercih edilen yöntem olmakla birlikte tedavide gerçeğe uygun olmayan düşünceleri değiştirmek ve daha gerçekçi bir öz imaj yaratmak ön plandadır. Narsisistik kişilik bozukluğuna sıklıkla eşlik eden depresyon, öfke kontrol problemleri, alkol ve madde bağımlılıkları gibi durumların da tedavileri kendi içlerinde yapılmalıdır. Gerekli olduğu durumlarda ilaç tedavisine bu aşamada başvurulabilir.