Ülkemizde olduğu gibi dünyadaki insanların çoğunluğu, 1. ve 2. Dünya savaşı şu veya bu nedenle çıktığına göre, 3. Dünya savaşı da, günün birinde herhangi bir ihtilaftan dolayı çıkacak ve/veya çıkartılacak beklentisinde veya öngörüsündedir.
Zamanla teknolojik şartlar ve silahlar değişip geliştiğine göre, savaş teknikleri de buna göre değişir ve şekillenir diye düşünülmektedir.
Dünyanın bugünkü yaşam şekli ve paylaşımına, bölüşümüne bakıldığında hemen hemen ihtilafı olmayan özellikle hiçbir sınır ülkeler bulunmamaktadır. Her ülkenin daha önceden şurası bize bağlıydı, şuralar bizim topraklarımızdı, şu coğrafyada yaşayan insanlar bizim insanımız ırkdaşımızdı diye değerlendirilmekte ve olaylara yaklaşımları bu şekilde olmaktadır.
Bunun dışında kurulu mevcut dünya düzeninde de, adil ve hakkaniyet kuralları geçerli olmadığı gibi sömürü ve güce dayalı bir sistem sürdürülegelmektedir.
Bu durum işleri biraz daha karmaşık ve işin içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Ayrıca, ihtilafların çözülmesi, ihtilaflı olan ülkelerin birbiriyle anlaşmalarına bırakılmamaktadır. Çıkarı olan ülkeler veya sömüren ülkeler zaten ihtilafın perde gerisinde ya müsebbibi yada devamından medet uman ülkeler durumundadırlar. Böyle olunca işler biraz daha karışık ve işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Eskiden savaşların şekli, silah, top, tüfek vb. savaş araç argümanlarıyla olmaktaydı. Bir yandan bu durum fiili olarak devam ediyor ve silah üreten ülke ve firmalar, kısa dönemde karlarını artırmak, orta ve uzun vadede ayakta kalıp mevcudiyetlerini idame ettirebilmek için, ürettikleri malzemelerin kullanılması, dolayısıyla üretimin ve satışlarının devam etmesi istiyorlar.
Olayların birde mikro ekonomik açıdan homo-ekonomik düşünülmesi, makro ekonomik açıdan vahşi kapitalizmiz gereği ülkeler yönünden doyumsuzluk ve sömürü aracı olarak kullanılması daha da karmaşık bir hale getirip işin içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Bu yönüyle, savaşlar hem kaçınılmaz, hem de kişi ve ülkelerin kendi ellerinde olmaktan çıkmış durumdadır.
Bu durumları, şu anda devam eden Rusya Ukrayna savaşında görüyoruz. İstisnalar hariç, hiçbir ülke yöneticisi veya devlet savaşın durması için ciddi bir çabanın içerisinde olmadığı gibi, savaşan ülkelere ya silah gönderiyorlar, yada ekonomik destek veriyorlar. Hatta öyle bir hal aldıki, kendi ülkelerinde veya ellerinde olmayan silahları temin edip vermek için bağış ve yardım kampanyaları başlatıyorlar.
Rusya’nın zaman zaman konversiyonel başlıklı silahlar kullanıp tüm insanları tehdit eden açıklamalarının yanında, 3. Dünya savaşını başlatabileceği veya sebep olunacağı açıklamalarıyla insanlığı ve dünyayı tekrar tekrar ikaz ve/veya tehdit ettiği görülmektedir.
Bu olaylar3. Dünya savaşının her an başlayabileceğini göstermektedir.
Ancak, bu durum bana göre, buz dağının görünen yüzüdür. Buz dağının görünmeyen öbür yüzüne gere, çağın ve zamanın şartlarına göre, savaş teknikleri ve şekilleri de çoktan değişmiş ve yerini tüm dünyayı içine alan bir sarmalda, örümcek ağı gibi sarıp hemen ve istendiği zaman işin içindençıkılamayacak şekilde, 3. DÜNYA SAVAŞI iyimser bir bakış açısıyla 100 yıldır, belki de daha fazla süredir olanca güç ve şiddetiyle devam etmektedir.
Mevcut dünya düzeni ile egemen devlet ve güçlerin işletmekte olduğu mekanizmalar vasıtasıyla insan ve ülkelerin kaynakları, beyinleri ve emekleri sömürülerek dengesiz bir uçurumla, kimi ülke ve insanlar yiyecek gıda ve ekmeği bulamazken veya çok zor bulurken, hatta açlıktan ölenler varken, kimi ülke ve insanlar istediğini alıp, istediğini yeyip, istediğini çöpe atar durumdadırlar.Bazıları, az bulan veya açlıktan ölen insan ve ülkelerden sömürdükleri ve haksız yere elde ettikleri kaynak ve imkanlar ile en üst düzeyde yaşamlarını sürdürmektedirler.
Bu düzenin bozulmaması ve devam etmesi içinde, dünyada istedikleri veya her ülkede, kendilerinin bir dediğini iki etmeyecek, her istediklerini yapacak, kendi insan ve ülke çıkarlarına uygun kararları alacak insanları iş başında tutmaktadırlar.
Bunu yapmayan ülke ve yöneticileri de, belirledikleri yöntem ve metodlarla iş başından uzaklaştırarak, kendi çıkarlarına uygun ve istediklerini yapacak kişileri işbaşına getirerek bu ekonomik savaşın devamını sağlamaktadırlar.
O zaman geliniz, hep birlikte düşünüp karar verelim. Adı konmamış ve tarihi sürekli gizlenen 3. Dünya savaşı başlamış mı, başlamamış mı? Başladıysa ne zaman başlamış?
Takdir insanlarımızın ve milletimizin.
