إن الطبيب له علم يدل به
ما دام فى أجل الأنسان تأخير
حتى اذا ماانقضت ايام رحلته
حار الطبيب وخانته العقاقير
İnnettabîbe lehû ilmun yedullu bihî mê dême fî ecelil insêni te'hîyrün,hettê izê menkadat eyyêmu rihletihî,hârattabîbu ve
hânethul 'akâkîyru.
İnsanın eceli gelmedikçe doktorlar uzmanlık alanlarına göre ( hastalara) yol gösterir( ilaç verir,tedavi eder)ler.Ömür tükenip de ecel gelince ve bu hayat yolculuğu son bulup başka bir yolculuk başlayınca, doktorlar (ellerinden bir şey gelmediği için ) şaşırırlar,( daha önce acıları ve ağrıları dindiren) ilaçlar da(âdeta) hastaya ihanet eder( sadece avutur, işe yaramazlar).
Ne doktorlar,ne doktorların elleri,ne ilaçlar ve de aşılar,ne şu ne de bu asla şifa veren değildir ve olamaz da.
Allah dilerse hasta iyileşir, dilemezse iyileşmez.Hastalık ve şifa Allah'ın tasarrufundadır.
" O(Allah),hastalandığım zaman bana şifa verendir"
Şu'arâ suresi: 80.Âyet
Allah, emin mâhir ve moral veren doktorların eksikliğini vermesin ama, doktorlar şifa dağıtıyorsa niye hastalanıyorlar,niye ölüyorlar?
Mü'min tedbirini alır, ötesini yüce Allah'a havale eder.
Mü'min inancı ve itikadı gereği sebeblere sarılır ama sebeblere tapmaz, tedbir alır ama tedbiri putlaştırmaz,bilimi kutsal kılmaz.Bilim dini bir hususu kabul etmiyor diye,biz de o hususu kabul etmeyecek miyiz?
Mü'min her gün onlarca kez yüce Allah'a "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz" diyor.
Fâtiha suresi 5 Âyet
Eğer birisi ben bilime güveniyorum başka bir şey'e güvenmem diyorsa, veya şu ilaç bana şifa veriyor diyorsa o zaman bu ayet ve yukarıda geçen ayet onun için bir anlam ifade etmez.
Ayrıca ecel tektir ve değişmez, eceli kaza olsun, eceli müsemma olsun tek bir ecel'dir, eceli gelen ölür, bütün doktorlar akrabası olsa da, bütün ilaçları kullansa da,bütün aşıları yapsa da ölür.
Eceli gelmeyen ölmez hiçbir doktora gitmese de, hiçbir ilaç ve aşı kullanmasa da
İslam inancına göre şifayı ancak yüce Allah verir,ama İslam inancında sebeplere sarılmak tedavi olmak da vardır, Kul sebeplere sarılır imkanlar ölçüsünde tedavi olur,sonra meseleyi müsebbib ül esbab olan yüce Allah'a havale eder tevekkül eder.
" Allah eceli gelen hiçbir nefsi geciktirmez, ölümünü ertelemez,
Allah yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır"
Munâfikūn suresi: 11 ayet.
Bu inançla mümin her nefesi son nefesimiş gibi değerlendirir uyanık olur ve ölüme hazırlıklı olur.
Allah'ım Şâfî isminin hürmetine zahiri ve manevi hastalıklarımıza ve hastalarımıza şifa lütfeyle.Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
13 Temmuz 2022 Çarşamba