Eskidendi, eskimeyen zamanlardan, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı, yürekçe konuşulduğu zamanlardan…
Güzel Anadolu’muz gelenek, görenek, örf, adetler açısından oldukça zengin bir coğrafyada konumlanmıştır.İnsanlarımız yardımlaşmak, gönül almak, hoş görmek düsturunu benimsediklerinden hem yöresel göreneklerde hem de dini örf ve adetlerde oldukça çeşitli gelenek zincirine sahiptir. Aileler hem yardım amaçlı hem de gönül zenginliğinden kaynaklı çeşitli görenekleri yerine getirirken toplumun huzuruna katkıda bulunurlar. Böylece toplumsal mutluluk sağlanmış olur.Bu güzel geleneklerimiz Ramazan Aylarında daha yoğun bir şekilde ve daha çeşitli haller alır. Hele hele Ramazan Ayı içerisinde Kandil Gecelerimiz hem dinen hem de sosyal hayatta gelenekselleşmiş birçok görenek kalıbını beraberinde getirir. Ramazan ayı bereket ve huzuruyla gelir. Ramazan içerisinde türlü gelenekler icra edilir. Hepimizde bir sevinç içsel bir coşku vardır. Kandil geceleri ise Osmanlıdan beri çeşitli gösteriler, dinsel törenler ve halk içinde yardımlaşmalara sahne olur. Aileler, Ramazan ayında fakiri fukarayı kollar gözetir. Herkesin gücü neye yeterse ona göre verir alır alır verir. Ama ana öge yardımlaşmak, kaynaşmak, kucaklaşmak üzerine kuruludur. Özellikle de Kandil Gecelerinde.Bu geceler; Mevlid Kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi olmak üzere beş tanedir. Müslümanlar heyecanla önce Ramazan Ayını sonra Kandilleri ve en çok da bin aydan hayırlı, Kuran-ı Kerim’in Hz. Muhammed’e indirilmeye başladığı gece olduğu kabul edilen, Kadir Gecesini beklerler. Bu gecelerde ibadet etmenin ve dua etmenin yanında çeşitli ritüeller gerçekleşir. Bunlardan biridir “Kandil Simidi Geleneği” Hele helekadınlarımız haftalar önceden kandillerde ne yapılacağını konuşur, konu komşu bir araya gelir ve kandil gecesi için şekerler, çikolatalar, baklava börekler, helva ekmekler, pişiler ve simitler hazırlarlar. Özellikle hamur işi bir şeyler yapmak ve konu komşuya dağıtmak geleneği yaygındır. Yakın çevremizin yanında camii önlerinde, namaz çıkışlarında, okul önlerinde, çarşı Pazar yerlerinde, esnaf odalarında, dükkanlarda, gelene geçene hayır dua niyetli ikram edilir simitler. Sinilerde, tepsilerde, ya da paketlenerek dağıtılır gelene geçene. Kimse almamazlık etmez. Bilinir ki o gün kandildir ve aylardan Ramazan. “Allah kabul etsin” der alan. “Afiyet olsun, yılına zamanına tekrar ulaştırsın Allah’ım” der veren…
Kandil Sabahları erkenden kalkılır hamur mayalanır. Kandil simitleri yörelere göre değişiklik gösterir. Kimisi susamlı kimisi haşhaşlı kimisi de sadedir. Simit bizlere Osmanlı saray mutfağından gelme olup zamanla tat ve şekil değişikliğine uğramıştır. Kandil simidi çoğunlukla avuç içine sığacak büyüklükte olup günlük yediğimiz simitten farklıdır. Pişmeye başlayınca hem tereyağının hem de susamın kokusu yedi mahalleyi kaldıracağından. “Size kokmuştur” “Tütmüştür” “Bir tadına bakın, komşuda pişer herkese düşer” “Kandiliniz mübarek olsun annem gönderdi” “Değerli cemaat namaz çıkışı falancanın kandil ikramı olacak” “Bu güzel gecede Allah hayrımızı kabul etsin, kandil simidimize buyurun!” “Kadirimiz kutlu simidimiz tatlı olsun” “Çınar altında şehir esnafı olarak kandil simidi dağıtıyoruz buyurmaz mısınız?” “Sevgili öğrenciler, kandil simitleri ikramımızdır çok çok alınız” vb. Güzel davetlerle şenlenir gönlümüz kandil zamanları. Hem kutlu hem mutlu hem de bereketlidir kandiller. Simit yanında çok şey paylaşılır aslında; Dostluk, sevgi, merhamet, iyilik ve görgü göresek! Göresek demişken, örf adetlerimiz, böylece, göre göre, yapa yapa çoğalır ve kemikleşir. Kandiller, dini törenler, dini gelenekler toplumu bir arada tutarken aynı zamanda ruhsal iyileşmeyi ve huzuru sağlar… Kandil simidi kokusu etrafa yayıldığında, susamın, tereyağının ve mahlebin tadı damaklara yerleşirken belki de asırlarca sürecek bir iyilik bir görgü hareketinin devamı sağlanır…
Bir kandil günü Kandil Simidi yapmak düştü bahtımıza. Sabah hava aydınlanmadan kalktık Un(3.5sb)Tereyağı(4yk)Yoğurt(2yk)Yumurta(2)Sirke(2yk) Mahlep(1tk) Maya(1tk) Tuz(göz kararı) Sıvı yağ(yarım çay bardağı) dan oluşan malzemeleri hazır ettik ve dualarla bir hamur kardık. Hamurumuzdan ceviz kadar bezeler koparıp bu bezelere fitil şeklini verip iki ucunu birleştirdik. Hamurumuz halka/bilezik şeklini alınca tepsiye dizip, üzerine yumurta sarısı sürdük ve susam serptik. Sonra pişirdik ve mis gibi kokan tereyağı, mahlep ve susam eşliğinde konu komşuya dağıttık. Dağıtırken kandilimiz kutlandı, “Allah kabul etsin” Denildi. Biz de aldık kabul ettik ve nice kandillere hayırla ve huzurla erelim inşallah demeyi ihmal etmedik… Kalan Kandil Simitlerini paketleyip sokağa çıktık, cami önüne gittik ve gelene geçene “Kandiliniz Mübarek olsun Kandil Simidi” Buyurun dedik! Alanlar, hemen oracıkta yiyenler, hayır dua edenler ve kandilimizi kutlayanlar oldu…
Kandil simidim susamlı
Halka halka dolanır
Yiyene pek şifalı
Yumurtaya bulanır