وعلى الله فتوكلوا ان كنتم مؤمنين.
Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin
Maide suresi: 23.ayet.
Yüce Allah'a iman,O'na tevekkülü gerektirir ve tevekkülü vacib kılar.
Sebeplere sarıldıktan sonra sebeplere değil, Allah'i güvenin zira Allah istemese sebepler fayda vermez.
هو الفعال لا تغتر باسباب والات
Fa'al-ı hakiki O'dur, sakın gururlanıp sebeblere ve aletlere itimad edip aldanma.
Kul'un bedenen ibadete,kalben alemlerin rabbine yönelmesi demek olan tevekkülün en meşhur tarifi şudur:
الاعتماد على الخالق وقطع العلاءق وترك التملق للخلاءق
Yüce Allah'a güvenmek mâsivâ'dan kopmak, başkalarından ve başka şeylerden (menfaat bekleme anlamında) kalbî alakayı kesmek ve onlara el üfelememektir.
Tefvîz(havale etmek) ile tevekkül arasında ince bir çizgi vardır, tevekkül,
tefvîz'in bir şübesidir.
Tevekkülün bazı derecelerinde sebeblere sarılmak var,tefvîzde ise mutlak teslimiyet vardır.
Bir tevekkülün tevekkül olabilmesi için, bir kulun ben yüce Allah'a tevekkül ettim dediğinde bunun altını doldurmak için beş tane esas vardır.
1-)Kul yerin yedi tabakasının altında olsa bile inanacak ki aç da olsa tok da olsa yüce Allah'ın ondan haberi vardır.
2-) Kul,yüce Allah'ın âcizlikten münezzeh olduğuna ve O'nun sonsuz kudretine inanacak.
3-) Yüce Allah'ın unutmaktan ve yanılmaktan münezzeh olduğuna inanacak.
4-) Yüce Allah'ın verdiği sözü mutlaka yerine getireceğine inanacak.
5-) Yüce Allah'ın hazinelerinin asla ve hiçbir zaman tükenmediğine
tükenmeyeceğine inanacak.
Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi elinden geldiği kadar sana tevekkül eden işini sana havale eden kullarından eyle.Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
7 Şubat 2022 Pazartesi