Bilindiği gibi Covid 19 virüs belası henüz tam olarak bitmiş değil yaklaşık iki yıldır bir çok ocakları söndürdü, yuvaları yıktı ,çocukları yetim, eşleri dul , anne babaları evlatsız, evlatları anne babasız , çoğunlukla aileyi büyüksüz bıraktı.
Bu bela yeni versiyonları ile devam ediyor günlük vak'a sayısı ve vefat edenlerin sayısı da bayağı yüksek seyrediyor. Bu güne kadar geçen sürede bayağı yol kat edildi dünyada ve ülkemizde, helede ülkemizdeki çalışmalar, aşılama süreci, aşılamanın takip ve tatbiki takdire şayandır. Beğenmemezlik etme gibi bir lüksümüz olamaz, olsa bile bunda sağ duyu ve iyiniyet aranamaz. Devletimiz ve sağlık camiamız elinden geleni yapıyor. Daima var olsunlar. Peki bizler, sağlıklı bireyler, hasta adayları, hastalar ne yapıyoruz.
Üzerimize düşeni bu süreçte gereğini yapıyor muyuz. Yapıyor isek de ne kadar yapıyoruz bunu da düşünmek lazım ve varsa eksikliğimizi de telafi etmenin çaresine bakmalıyız. Yoksa oturduğumuz yerde veryansın yaparak mangalda kül bırakmama yolunu mu seçmeliyiz. Kesinlikle hayır bu olmamalıdır. Bu bağlamda, özellikle ve öncelikle aşılarımızı olmalıyız. Buna mutlaka riayet etmeli boş laflara pabuç bırakmamalıyız. Maske takmadan dışarı çıkmamalıyız, mesafe ve temizliğe de azami dikkat etmeliyiz. Kalabalık yerlere mümkün olduğunca girmemeli ve lüzumsuz seyahat ve ev gezmesi gibi aktivitilerden de bir müddet daha uzak durmalıyız.
Bu noktada kalabalık yerlerden olan camilerde de saf tutma ve safı sıklaştırma konusunda Diyanet İşleri Başkanlığımızın mesafeli safları kaldırma genelgesi kapsamında artık sıkışık saf tutuluyor. Cemaat özellikle de farz namazlarında sıkışık saf düzenine geçiriliyor. Genelgeye göre imamlar gereğini yapıyorsa da bu genelge bence bitişik saf düzeni yapılabilir şeklinde olmalıydı.
Bu şekilde olsaydı daha da iyi olmaz mıydı? Elbette özellikle Cuma günleri cemaatin yoğun bulunduğu günlerde sıkışık olabilir. Ama diğer günler vakit namazlarında buna ne gerek vardı zaten caminin yarısından fazlası boş değil mi? Sen sıkış risk al arka taraflar boş kalsın pek mantıklı gelmiyor. Birde illede safa katılmak için sıkışık durumu iyice sıkıştıran cemaate ne demeli sanki salgın bitmiş de rahata kavuşmuşuz.
Birde bunun üstüne maskesiz gelenler maskelerini yarım yumarak takanlar da yok değil. Ben yinede mümkün olduğunca camide mesafeli durmaya özen gösteriyorum. Garipsen sem de kimseye gereğinden fazla yanaşmadığım gibi kimseninde bana fazla yanaşmasını istemiyorum. Hep beraber bu salgından kurtarabilmemiz adına üstümüze düşeni el birliği ile yapmamızda fayda var diye düşünüyorum.
Yoksa bu salgından daha çok ne yazık ki canımız yanacak gibi görünüyor. Öte yandan ülke olarak ekonomik kayıplarımız ve bunun sebep olduğu üretimde ki aksamalar fiyat artışı olarak bizlere yansıyor ve yansımaya devam edecek. O bakımdan lütfen salgın bitmiş gibi davranmayalım o bizim kapımızı çalmadan biz onun varlığı ile hareket edelim yoksa geç kalmış olabiliriz.
