Devlet istatistik kurumunun bilgilerine göre son zamanlarda boşanmalarin artığını bu artışın özellikle de evliliklerin ilk yıllarında daha fazla olduğunu görüyoruz.İnsanoglunun hayatında çok önemli dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları yada kırılmalar hayatımıza yön veren kaderimizi çizen ve yönlendiren oluşum ve olaylardır. Bunlardan biri de hiç şüphesiz hayatımızı birleştirme yanı evliliktir.
Evlilik bir ömür boyu Allah’ın huzurunda birlik ve beraberlik için iyi günde kötü günde evet ben varım daim yanındayım ve yanında olacağım diyerek hayat yoluna çıkmaktır. Bu yola çıkarken de önümüzde yaşanacak ve yaşayacağı zorlukları, , sıkıntıları neşe ve mutlulukları tahmin ederek hesaba katarak, hesap ederek düşünmek ve ona göre evet demek gerekir. Yoksa sadece bir gönül işi olarak olayın cilalı yüzüne bakarak, evet demekle de bu işin olmayacağını unutmamak gerekir ki, bunun da böyle olduğunu yaşadığın yaşayacağın olaylar kafana vura vura sana öğretir durur.
İşte o zaman ah vah edersin de bir faydasını görmez olursun.. Bütün bunlar evet demeden önceki evreleri ilgilendirir ise de, evet den sonrası için artık hesap değişmiştir. Yapılan bir tercihi yanlış bir tercih olarak düşünmemek yapıcı, yön verici , tamamlayıcı ve bütünleyici olarak değerlendirmek gerekir. Zaten evlilik karşılıklı bir iş akdi değil midir? Madem ki bir iş ve taahhüt var ortada elbetteki bu zor bir süreçtir. İki yabancı insan bir araya gelip yuva kurup hayata devam edecektir. Bu öyle kolay bir iş midir? Hayır, bütün insanların huyu suyu alışkanlıkları tercihleri vs aynı değildir. Kimine göre güzel ve doğru beyaz kimine göre siyahtır dolayısı ile zorluğu bünyesindedir. Kolaylık beklemek olayı hafife almaktan başka bir şey sayılmaz.
Ancak bu zorluk ve çetinlik aşılamayacak bir sorunlar yumağına dönmesine de müsaade edilmemelidir. Olabilecek ve oluşacak sorunların çözümünden önce çiftlerin birbirlerini tanımaları, anlamaları dünyada ki beklenti ve ümitlerinin kavramaları gerekir. Ayrıca ortak noktaların mutluluğunu yaşamaya gayret etmeli, görüş ve fikir ayrılıklarında ise; Dinimiz, töremiz ve teamüller gibi evrensel kriterler çerçevesinde düşünüp ödev ve sorumluluklarla karşılaştırıp, öz eleştiri sonrası objektif düşünerek, davranılması yegane çözüm olmalıdır. Çözüm bitmiş umutlar tükenmiş ise de bir ömür boyu birbirini yeyip bitiren, kendileri ile birlikte etrafındakileri de tüken olunacağına, kırmadan dökmeden yaşanmış güzel günlerin anısına bu kervanda inmek ve noktalamak gerekir ve gerekmelidir
Evlilik bir başka açıdan hayır kurumdur. Bu nedenle, kervanı hedefine ulaştırmak da herkes mükellef ve sorumludur. Bu sorumlulukları yerine getirenler ve getirmeyenler ayrımında, getirmeyenlerin vebal ve sorumlulukları; Bu dünya da önce kendilerine ve hayal kırıklığına uğrattıkları ebeveynlerine karşı olduğunu, sonrada ahirette ki hesap gününde hesabın istenecegi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki 50-60 yıl ömürlerinin sonuna kadar birlikte yaşamış evli çiftlerinin, bu işleri başarıp bu kervanı yerine ulaştırmalarinin hiç de kolay olmadığını, bu tılsımlı formülünde ben değil biz olmadan geçtiğini bilmeliyiz ve öyle davranmalıyız. Yoksa evimizde, barkımızda, eşimizden olduğumuz gibi iststisliki listede de acı yerimizi alırız tercih sizlerin...
