الصمت زين والسكوت سلامة
واذا نطقت فلا تكن مكثارا
فاذا ندمت على سكوتك مرة
فلتندمن على الكلام مرارا
Sessiz kalmak ziynettir,
dinlemek ise selamettir,
böyle olmakla beraber eğer konuşacaksan çok fazla konuşma.
Susmaktan dolayı bel ki bir defa pişman olursun ama, konuşmadan dolayı çok defa pişmanlık duyarsın.
O'na salât ve selâm olsun Resulullah efendimiz de bu konuda bir Hâdis-i Şerif'te şöyle buyuruyor:
اذا اصبح ابن ادم فإن الاعضاء كلها تكفر اللسان فتقول اتق الله فينا فان استقمت استقمنا وان اعوججت اعوججنا
"(Her gün) İnsan oğlu sabahlayınca bütün organlar dile yalvarır( ve derler ki: ne olur başımızı belâya sokma) sen düzgün olursan biz de düzgün oluruz,sen eğri olursan,biz de eğri oluruz"
Tirmizi Hadis no: 2407
Dil'in sadece dış organlara değil, kalbe hatta rızka bile müsbet veya menfi te'siri vardır.
Tasavvuf erbabından
Malik b.Dinar şöyle der:
Ey insan, özellikle de ey mü'min günün birinde kalbinde bir katılık,kendi
bedeninde bir gevşeklik ve rehâvet, rızkında bir darlık ve geçiminde bir mahrumiyet görürsen o zaman bil ki seni ilgilendirmeyen şeyler konuştun,diline hakim olamadın,onun için bu sıkıntılar bedenini, kalbini ve rızkını menfi manada etkiledi.
Din aklı koruyor ve aklın korunmasını emrediyor,
onun için aklı izale eden ve insanı sarhoş eden şeyler dinde yasaktır.
Akıl da dine hizmet ederken, dili de koruyor.
Akıllı insan dilini kontrol edebilen insandır ve akıllı kişinin dili aklının arkasındadır, önce akıl o söylenecek sözleri tartar süzer,sonra konuşur, aklı olmayan veya aklı kapalı olanın dili de aklının önündedir,akıl ile istişare etmeden konuşur, hem kendini, hem de hadiste buyurulduğu gibi diğer organları tehlikeye atar.
Bu tehlike dünya ile de sınırlı değil,âhirette cezası da çok çetindir.
konustuğumuzdan da sorumlu olacak mıyız diye soran Muâz b.Cebel'e Rasulullah efendimiz şöyle cevap verdi:
" Dilini koru,Annesi onu kaybedesice ey muaz!( Bu bir tabirdir ve işin önemini vurgulamak içindir) insanları cehenneme burunları üstü (yüzüstü) sürükleyen dillerinin biçtiğinden başka bir şey midir?"
Tirmizi Hadis no: 2616
Bu kısa yazımızı meşhur bir sözle bitirelim:
"Söz gümüş ise sükut altındır" yani doğruyu konuşmak gümüş gibi kiymetliyse, bâtılı ve yalan konuşmayı, hattâ boş yere konuşmayı terketmek altın gibi daha kıymetlidir.
Ey alemlerin rabbi olan Yüce Allah! Dinimizi dilimizi ve bize lütfettiğin bütün nimetleri korumak ve hakkını eda etmek konusunda bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize yardım eyle.Âmîn
Ahmet ÖZKAN
12 Ekim 2021 Salı
Not: Dünkü yazıda sehven kar suresi yazılmıştır doğrusu "Kâf suresi"dir