Kerim kitabımız Kur’an’da göklerde ve yerde ve bu ikisi arasındaki her şeyi bir ölçüye, bir yasaya ve bir programa göre yarattığını beyan eden Allah, kâinat ayetlerini iyi okumasını istediği kullarına dayeryüzünde huzur ve mutluluğun en temel yasası olan şu mesajı iletiyor: Unutmayın! Huzurunuz, güvenliğiniz, selametinizher şeyin birbiriyle uyum içinde, yerli yerinde olmasına bağlıdır.
Uzayda, üzerinde yaşadığımız gezegen gibi milyarlarca gezegen, yıldız bağlı oldukları galaksiler içinde hiçbiri diğerine zarar vermeden, hiçbiri diğerini yerinden etmeye çalışmadan programlandığı şekilde görevlerini yerine getiriyor. Rabbimiz bu duruma onların tesbihatı diyor.
Kamer suresinin 49. Ayetinde Rabbimiz buyuruyor ki: “Biz her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye, plana) göre yarattık.”
Başka bir ayetinde de insanların bunun yani her şeyin yerli yerinde olmasının kıymetini bilmediklerini, birbirlerini ve nihayet her şeyi yer-ler-inden ederek felaketlerini hazırladıklarını beyan ediyor:
“Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler.” Yani “Onlar (O’ndan başkasına kulluk edenler) Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip olamadılar.” En’am/91
Huzursuzluk iradeli varlıkların (insanlar ve cinler) her şeyin yerli yerinde olmasına muhalefet ederek birbirlerini yerlerinden etmeye çalışmalarıyla başladı. Şeytan Âdem’i cennetteki yerinden etti, kendi de kıyamete kadar lanetlenmiş olarak kovuldu.
Yeryüzünde Kabil’in kıskançlıkla Habil’i yerinden etmesiyle başlayan mücadele baş döndüren bir hızla devam etmektedir.
İnsanlık tarihi, göçler, büyük yıkımlara ve felaketlere neden olan savaşlar aslında yerinde, haddine ve hududuna riayet etmesi gereken insanlığın şeytanın görevini üstlenerek birbirlerini yerinden etme mücadelelerinin tarihidir.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bir şiirinde ‘Her Şey Yerli Yerinde’ dediğine bakmayın. Zamanı ‘yek pare geniş bir an’ olarak gören Tanpınar bu genişliğin bir yerinde durup etrafına bakar, nihayet ufka kadar görebildiği her şeyi bir bütün içinde anlatır. Nasıl ki ‘Huzur’ romanında huzur yoksa bu şiirinde de aslında hiçbir şey yerli yerinde değildir, belki bir yaşanmışlığın ardından belli bir zamanda ve mekânda donakalmış; fakat eşyadayaşamaya devam eden izlenimleridir. Bursa’da Zaman’da dile getirdiği gibi ‘Bir rüyadan arta kalmanın hüznü’dür.
“Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Serpilen aydınlıkta dalların arasından
Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman
Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak
…
Belki rüyalarındır bu taze açmış güller,
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde,
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde,
Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.”
Her şey yerli yerindeyse ancak orada söz edilebilir esenlikten, huzurdan; zira Allah’ın arzında ayetlerde de belirtildiği gibi sistem böyle işlemektedir. Kim kimi veya neyi olması gereken yerinden etmişse kendine de başkalarına da en büyük kötülüğü reva görmüştür.
Hakikat yerinden edilmişse, ondan boşalan yeri yalanlar ve hurafeler, adalet yerinden edilmişse, zalimler ve insanı dehşete düşüren zulümler, vahşetler, katliamlar doldurmuştur kısa denebilecek sürelerde.
Yalnızca hakikat ve adalet mi yerinden yerlerinden sökülüp sürüklenen değerler? Elbette hayır! Yeryüzü var olalı beri o kadar çok şey yerinden edilmiş ki… Merhamet, güven, ahde vefa, fedakârlık, incelik, diğerkâmlık gibi erdem dediğimiz güzel hasletlerin bir biryerinden edildiğine şahit olup durmuyor muyuz son zamanlarda? Sabır denen selamet yolunu yerinden ettiğimiz zamanlardan beri caddelerimizin, sokaklarımızın şehirlerimizin yollarını elbirliğiyle nasıl bir azaba dönüştürdüğümüzü bizden iyi kim bilir?
Yerinde olduğu zaman hepimize deniz feneri gibi zifiri karanlıklarda yol gösteren değerlerimizden hangisini ne sebeple olursa olsun yerinden yerlerinden ettikse hayatı daha da yaşanmaz hale getiriyoruz birbirimize.
Tabiatta boşluğa yer yoktur; birinden boşalan yer bir başkasıyla dolar. Mutlaka dolar.
Genellikle, ikisi de aynı şey olduğu halde laf kalabalığı ederek sağlığınız, sıhhatiniz yerinde mi diye soruyorlar…
Sen paradan haber ver diyorlar.
İnsanlığımızın yerinde olup olmadığını kimse merak etmiyor.
Sahi her şey yerli yerinde mi?
Selamların en güzeliyle…
Hacı Halim Kartal/ 13 Eylül, 2021