وان هذا صراطى مستقيما
"Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur."
En'âm suresi, 153. ayet.
İlk insan ve ilk Peygamber olan Hz. Adem Sırat-ı Mustakîm olan bu yolda çok meşakkat gördü. Diğer taraftan beşerin ikinci babası sayılan Hz. Nuh bu yolda çok inledi.
Bu yolun yolcusu olan Hz. İbrahim ateşe atıldı. Hz. İsmail de bu yolda kurban edilmek üzere yan yatırıldı.
Hz. Yusuf kuyuya atıldı. Sonra çok ucuza, az bir Dirhem'e satıldı. Sonra da zindana atıldı.
Hz. Zekeriya, Hz. Yahya bu yolda kesildiler.
Hz. Eyyub hastalıklara marûz kaldı. Hz. Davûd ise göz yaşı döktü.
Hz. İsa vahşi hayvanlarla vakit geçirdi.
O'na ve bütün Enbiya'ya
salât ve selâm olsun, Resulullah efendimizin
bu yolda gördüğü eziyet
ve meşakkati çoğumuz
okuduk ve biliyoruz.
Yüce Allah'ın takdir buyurduğu, yarattığı ve yaptığı her işten razı olmanın hakikatını öğrenmek isteyen
Peygamberlere, özellikle de Rasülullah efendimize baksın.
Zira yüce Allah şöyle buyuruyor:
"İçinizden Allah'ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar Allah'ı çokça ananlar için Rasülullahta güzel bir örneklik vardır."
Ahzab suresi, 21. ayet.
Kur'an ve sünnet yolu olan, Allah rızası ile dopdolu olan ve cennetin
yolu olan bu yolda Allah
Rasülünü örnek alarak iki
dünya saadetine nâil
olduklarına inandığımız
milyonlarca kişi var. Bunlardan bir-iki örnek:
1) Ariflerden birine soruyorlar:
Niçin kendini,
nefsini böyle bu kadar
yoruyorsun?
Şöyle cevap veriyor: Aslında ben nefsimin rahatını ve huzurunu istiyorum.
2) Hz. Mevlana'ya sevenlerinden biri sordu:
Efendim şu yaşlı halinizle gece teheccüde kalkıp namaz kılıyor ve duâ ediyorsunuz, zor olmuyor
mu?
Şöyle cevap verdi: Rasülullah efendimizin ümmetine gece kalkıp ta ben dua etmesem, sen dua etmesen, öbürü dua etmese, bu ümmete
kim dua edecek?
3) İçinde yaşadığımız yüzyılda, ilim ve tasavvufun önde gelen simalarından Ahmet el- Haznevi 300, 400 km'lik yolu yaya olarak ilim ve hikmeti talep etmek için gidip gelirken giydiği çarık paramparça oluyor, ayakları kan içinde
kalıyor ve bu yıllarca böyle devam ediyordu.
Bir gün kendi kendine şöyle dedi: Hocama paramparça olan bu çarık ve bu kanayan ayaklarla varınca, hocam bana: Çabuk oturmadan derhâl geldiğin yere dön, oturup dinlenmeden eve dön dese, ey nefsim zoruna gider mi?
Nefsinden gelen ses şöyle: Hayır, hiç ama hiç
zoruma gitmez. Zira hocam daha iyisini bilir.
Ahmet el Haznevi (k.s.): bunun üzerine benden Allah razı olsun, hocam razı olsun, bu bana yeter diyor ve Allah'a hamd ediyor.
En büyük ve tartışmasız örnek olan Rasülullah efendimiz Taif dönüşü
gördüğü bunca eziyete
rağmen şöyle buyurmuştu:
"Allahım sen bana kızmıyorsan hiçbir eziyete aldırış etmiyorum."
Milyonlar ve mevzubahis olan bir kaç sîma Allah Rasülünü örnek alıyor ve
almalıdır da.
Mü'min, iki rekat namaz kılmakla veya kurban kesip et yemekle, bir konuşma dinlemek veyahutta mesela bir mevlid okutmakla belli olmaz.
Mü'min zorlukta ve
darlıkta, inişte ve yokuşta, hazarda ve seferde müstakim yoldan, hak yoldan hak ve hakikatten sapmayan ve sağlam duran, sabit kadem duran kimsedir.
Yüce Allah bu hususta şöyle buyuruyor:
"Bizim uğrumuzda gayret edenleri yollarımıza eriştireceğiz."
Ankebut suresi, 69. ayet.
Hasan'ı Basri'ye: "Bizden
öncekiler TURNAYI GÖZÜNDEN VURDULAR,
biz kör ve kötürüm bir vaziyette arkada kaldık." diyenlere şöyle cevap verdi:
"Aynı yolda olun,
inşaAllah kavuşursunuz."
Şairin şiiriyle bitirelim;
لى سادة من عزهم أقدامهم فوق الجبال(الجباه)
ان لم أكن منهم فلى فى حبهم عز وجاه
Öyle rehber ve öyle kılavuz büyüklerim var ki, şan ve şeref itibariyle
ayaklarını sanki dağlara
basarlar. Onlardan olmasam bile onları sevmekte benim için
izzet, onur ve şeref
vardır.
Ey hayy ve kayyum olan Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mü'minleri bizim için seçtiğin, beğendiğin İslam dininden, sırat-ı müstakimden, BU YOL'dan, Rasülullah efendimizin izinden ayırma. Âmin.
Ahmet ÖZKAN
5 Haziran 2021, Cumartesi
