Geçen yıl eğitim öğretim dönem sonunda Yeni Akit manşetten şu başlıkları attı:
“BİLİM DİNSİZLİĞE ALET EDİLMESİN”
“BU MÜFREDATLA DİNDAR NESİL HAYAL OLUR”
“DERS KİTAPLARINDA DİNSİZLİK KISKACI”
MEB eleştirileri, ders kitaplarını basıma verdik deyip geçiştirdi.
CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN, ULUSLARARASI MEDYA VE İSLAM DÜŞMANLIĞI SEMPOZYUMU’nda Batı medyasındaki İslam düşmanlığı konusuna değindi, nüfusunun çok büyük bir bölümü Müslüman olan ülkemde İslamafobi adı altında yapılan İslam düşmanlığının ağırına gittiğini söyledi ve “Vicdanları İslam düşmanlığına karşı harekete geçirmeliyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı. Batı medyası terörü bahane ederek İslam düşmanlığı yapıyor. Teslis’i anlamayan, kilisenin anlattığı dini makul ve ilmi bulmayan insanlar, başka dinleri araştırmaya başlıyor, öncelikle de İslam’ı araştırıyor ve Müslüman oluyorlar.
İslam’ı karalamak ve kötülemek için Batı medyası pervasızca İslam’a saldırıyor. Bu ölçüsüz ve pervasız yayınlar, Avrupa’daki Müslümanları ve camileri hedef haline getiriyor.
MEB’in fen bilgisi kitaplarındaki hala kaldırılmayan materyalist anlatıma ne demeli?
Milletimizin büyük bir bölümü Müslüman, toplumdaki ateist oranı 1’i bile bulmaz.
1739 sayılı Milli Temel Kanunu eğitimin demokratik olduğunu ifade eder.
Milletin 99’unun inancına aykırı anlatım tarzının sebebi nedir?
Fen bilgisi kitaplarındaki ateist, materyalist, dinsiz bakış açısından şikâyetçiyim.
Bir örnek verelim. Fen Bilgisi 5. sınıf kitabı, tabiattaki varlıkları tanrılaştırıyor:
“Bitkiler havayı temizler, erozyonu önler, toprağı korur. Zamanla değişen insan ihtiyaçlarına cevap verebilmek için seçenekler demeti oluşturur. Yerküre üzerinde hayatın devamlılığı için gereklidir. Sağlıklı ve verimli bir çevre sağlayarak su ve toprağı korur.” (s. 143)
3. sınıf Fen Bilimleri kitabı, canlı varlıkların yaratıcı olmaksızın kendiliğinden olduğunu iddia ediyor.
“Canlılar kendiliğinden doğada bulunur.” (s.162)
“Dağ, ova, orman, çayır, akarsu kendiliğinden olur.” (s.179)
“Doğal çevre, doğada kendiliğinden bulunur.” (s.180)
“Cansız varlıkların bazıları doğada kendiliğinden bulunur.” (s.194)
Hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Toprağı, suyu, tohumu beton zemine koyun; tohumu toprağa ekmeyin senelerce dursa filizlenmez. Kalemi, kâğıdı masaya koyun; asırlar geçse makale meydana gelmez.
Prof. Kazım Uysal, kâinatın yaratılışındaki tasarım, evrendeki düzen, varlıklardaki sanat konusunda şöyle der:
“Kâinat tesadüflerin değil, planlı yaratılışın eseridir. Ekosfer (dünya ekosistemi) kâinat içinde hayat için tasarlanmış küçük bir mekândır. Hem Kâinat hem dünya ekosistemi ilmi ve kudreti sonsuz bir YARATICININ kasıtlı ve planlı yaratması neticesinde var olmuş ve onun her an müdahalesi ile varlığını devam ettirmektedir. Bilindiği gibi kâinatın oluşumunda en kabul gören görüş, büyük patlama olarak bilinen teoridir. Bu teoriye göre evren yaklaşık 14 milyar yıl önce bir patlamayla yoktan veya yoğunluğun sonsuza yakın olduğu bir özden var edilmiştir. Büyük patlama ile birlikte madde yaratılmıştır. Büyük patlamadan sonra kâinat ani ve çok hızlı genişletilmiş, gökada ve yıldızlar serpilmiştir. Şu an ise kâinat artan bir hızla genişletilmektedir.”
Kur’an-ı Kerim aynı gerçeği yaratıcının iradesine vurgu yaparak şöyle ifade eder:
“Semayı kuvvetle bina ettik ve muhakkak ki biz onu genişletiyoruz.” (Zariyat, 47)
10.sınıf Biyoloji kitabından aktarıyorum:
“İnsan, var olduğu andan itibaren çevresi ile etkileşim hâlindedir. Bu etkileşim, nüfusa ve teknolojik olarak gelinen seviyeye göre değişiklik gösterir. İnsanın doğa üzerindeki etkisi sınırlı olmakla birlikte normal koşullarda DOĞA kendisini onararak insanların olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilmektedir.” (s.138)
Doğayı tanrılaştıran, materyalist bir anlayış. Bu kitabı okuyan öğrenci ateist olmaz mı?
Prof. Sefa Saygılı, Tasarımın İhtişamı EVRİMİN TUTARSIZLIĞI isimli eserinde ateizm ve evrimin tutarsız olduğunu ifade eder; evrendeki düzen YARATICInın eseridir, der:
“Evrim, inandırıcı olmayan bir teoridir, evrim hipotezini doğrulayacak hiçbir ciddi deney ve gözlem yoktur. Darwinizm, bilim karşısında yenilmiştir, hayatın yeryüzünde ilk kez nasıl ortaya çıktığını açıklayamamaktadır. Günümüzde yaklaşık 700 milyon fosil elde edilmiştir. Tüm fosiller, canlıların evrimleşmediğini, yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel bir şekilde ortaya çıktığını göstermektedir.” (s.9-10)
Özellikle biyoloji, hayat bilgisi, coğrafya, fizik, kimya, astronomi kitaplarındaki materyalist anlatım biçimi gençlerimizi dinsiz ve ateist olmaya sevk ediyor. Fen bilimleri Müslümanın bakış açısı ile Kur’an’ın anlatım tarzıyla yazılmalı. Bilim dinsizliğe alet edilmemeli.
Batıdaki İslam düşmanlığından şikâyet eden Cumhurbaşkanımız inançlı bilim adamlarını yetkilendirmeli; çocuklarımızın imanını pusu kuran MEB’in fen kitaplarındaki materyalist anlayışa son verilmesini sağlamalı.