Güzel ülkemize ve bu cennet ülkeyi Anadolu yapan fedakâr milletimize karşı ardı arkası kesilmeyen ‘hayâsızca akınlar’ bana göre saldırı yöntemleri değişmekle birlikte dün olduğu gibi bugün de artan bir hızla devam etmektedir.
Yüz yıl önce Birinci Cihan Harbi’nin ardından büyük bir bölümü işgal edilen yurdumuzdan düşmanı kovmak için Kurtuluş Savaşı verdiğimiz, ateşten gömlek giydiğimiz zor zamanlarda TBMM’nin bir üyesi olarak M. Akif Ersoy şöyle seslenmişti yangın yerinden kolu kanadı kırılmış milletine:
“Arkadaş, yurduma alçakları uğratma, sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın!”
Çok şükür, yüz yıl önce o hayasızca akınlar durdurmayı başarıp yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk; lakin bu defa içinize yerleştirdikleri devşirme sadık uşaklarını kullanarak devam ettiler akınlarına efendilerinden aldıkları komutlara uygun olarak.
Şu işe bakın Allah aşkına: Yıl 2021…
İstiklal Marşı’nın üzerinden tam bir asır geçmiş. Ülkemizi bölmek için içimizden devşirdikleri teröristlere kurdurdukları örgütler ve partilere karşı mücadele veriyoruz; ABD ve AB bundan rahatsız… Bunu anlayabiliyoruz; lakin bir büyük gazetemizin anlı şanlı yazarı bu rahatsızlığı anlatırken tam da onların istediği gibi millete korku salma rüzgârının şiddetlenmesine yardım edercesine bir tavır seziliyor satırlarında, buhayâsızca akınlara göğsünü siper ettiğinin işareti sayabileceğimiz bir kelime yok, ‘Yaptığınız haksızlıktır, hayasızlıktır, zulümdür!’ demek yok. Böyle olunca… ‘Yahu, kimin yelkenini şişiriyorsun, derdin ne?’ sorularına cevap ararken nihayet payımıza kala kala üzülmek kalıyor bu satırlardan. Buyurun bir de siz görün de yorumunu siz yapın:
“Önce hakkındaki fezlekenin TBMM’de okunmasıyla HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP hakkında kapatma davası açması hamleleri, Türkiye’nin önümüzdeki günlerde hem Avrupa hem de ABD, daha doğrusu genelde Batı dünyası ile ilişkilerinde sıkıntı yaratmaya aday görünüyor.”
Türkiye’nin Batı dünyası ile ilişkileri ne zaman iyi olduysa!...
Yazar önce bu yorumu yapıyor, sonra onu bu yorumu yapmaya götüren endişe verici gelişmeleri sıralıyor.
İyi de bayım, bunları sıralarken bu sözüm ona vekiller için neden fezleke hazırlanmış, Başsavcı söz konusu parti hakkında durup dururken mi dava açmış? Bir iki cümle ile de olsa bunlara da yer versen olmaz mıydı? Ama olmaz;Türkiye diktatör, Amerika, Avrupa demokrat, medeni!
‘Önce Washington cephesine’ bakarak oradan görüp düşündüklerini anlatıyor. ‘Ne yapıyorsunuz, ABD, AB ne der?’ hatırlatması yapıyor ve bir bakıma hükümeti uyarıyor:
“ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü NedPrice, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini de kapsayan gelişmeleri “endişe verici” olarak nitelendirdi. Ardından HDP’nin kapatılmasına yönelik çabalara değinerek “Böyle bir karar Türkiye’deki seçmenlerin iradesine büyük ölçüde zarar verecek, Türkiye’deki demokrasiyi daha da sarsacak ve milyonlarca Türk vatandaşını seçilmiş temsilcilerinden mahrum bırakacaktır” dedi.
Açıklamada Türk hükümetine “Anayasadaki güvencelere ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri uyarınca ifade özgürlüğüne saygı göstermesi çağrısı” da yapıldı.”Sedat Ergin, 20.03.2021
Türkiye,Anasa’sındaki güvencelere ve uluslararası yükümlülüklerine aykırı ne yaptı acaba? ‘Terörden ve terör örgütlerinden uzak durun, çocukları dağa kaçırarak hayatlarını karartmayın, uluslararası pis bir ticaretin malzemesi yapmayın (uyuşturucu ticareti, organ ticareti gibi), bebekleri kurşunlamayın, öğretmenleri öldürmeyin, okulları yakmayın; insanları en doğal hakları olan yaşama haklarından mahrum bırakmayın; öteden beri ülkemizin bölünüp parçalanması hesapları yapanlarla aynı plan içinde bulunmayın. Maksat hak aramaksa bunu milletin meclisi dâhil her platformda teröre bulaşmadan insan kalarak yapın!’ diyerek mi yerine getirmedi anayasal yükümlülüklerini?
ABD ve Avrupa gittiği her yere hakikaten demokrasi ve insan hakları götürmüş de bir tek Anadolu’muzdaki hakları ve özgürlükleri zorla ellerinden alınan vatandaşlarımız mı kalmış? İfade özgürlüğünün terörü ve terörizmi kutsamadan, aklını ve iradesini zalimlere ve zorbalara teslim etmeden, daima kandan beslenmiş emperyalistlere, siyonistlere uşaklık etmeden yapılan bir şekli kalmadı mı yoksa?
Ömer diyeceği ağzını büzüşünden belli derler ya! Ne dediğinizi çok iyi anlıyoruz aslında; ama artık yeter!
Gâvurun sözleri ve sopasıyla bu millete korku saldığınız dönemler geride kaldı. Her fırsatta aşağıladığınız bu millet, istiklal ve istikbal davasına her zamankinden daha bir güçlü sahip çıkıyor, ilelebet de çıkacak.
Hacı Halim Kartal 22 Mart/ 2021