هذا هو الأمر والباقى من العبث
Aslolan budur,geri kalan abestir ve laf ü guzaftır.
Nedir aslolan, ve abes olan nedir sonra laf güzaf nedir ve ne demektir?
Bir müminin, dışını zahirini şeriat ile süslemesi, içini de Yüce Allah'ın murakabesi ile süslemesi asıl olandır bir taraftan bedenin ilmihalini bedenine uygularken, kalbin ilmihali ve fıkhını da kalbine derununa uyguluyor asıl olan budur buna tahliye denir yani dışını Kur'an ve sünnetin emirleri ve nehiyleri ile,içini de Yüce Allah'ın murakabesi ile süslüyorsa öyle bir mümin bahtiyar bir mümindir, muvaffak olmuş bir mümindir.
Bu, büyük bir iştir, çok azizdir ve nadirdir, işte aslolan da budur.
Böyle birisi iyi ve kaliteli bir Müslüman olmak için önündeki bütün engelleri kaldırmış olur, böyle biri kaliteli bir kul kaliteli bir Müslüman kaliteli bir sofu olmak için güzel bir yola girmiş demektir.
Bu iki ilmihalden uzak olan kişi, Kur'an'ı ve sünneti elinden geldiği kadar hayatına hakim kılmıyor ve dervişlikten dem vuruyorsa bu da laf ü güzaftır,içi bosz bir iddiâdır.
هنيئا لارباب النعيم نعيمهم
و للفقير المسكين ما يتجرع
Nimet sahiplerine nimetleri helal olsun bunlar turnayı gözünden vurdular fakat fakir miskin kimse bu iki ilmihalden mahrum olan kimse yolda kalmış yutkunup duruyor.
Bu iki husus yani dış ve iç temizliği ve düzgünlüğü birbirine mulazim ve ayrılmaz hususlardır aksi takdirde halkın gördüğü yerleri düzgün hale getirip hak'kın her şeyi görmekle beraber baktığı içi harab etmek bir mümin için uygun düşmez.
İmamı Şafii r.a bir beytinde bu hususlara dikkat çekerek şöyle buyuruyor :
فقيها وصوفيا فكن ليس واحدا
واني فحق الله اياك انصح
فذاك قاس لم يذق قلبه تقى
وهذا جهول فكيف ذو الجهل يصلح
Hem fakih ol hem sofi ol، yani hem dışını zahirini hem içini ve derununu parlak şeriata uydur, ve kalbini kalbin fıhına uygun hale getir, Allah rızası için ve Allah hakkı için ben sana nasihat ediyorum,sadece zahir ile uğraşıp manaya ulaşmayan kimse, kalbi katı kalır, tasavvufla uğraştığını iddia edip şeriatı ihmal eden ilmihali ihmal eden cahil kalır, cahil insan kendi ıslah olmamış ki başkasını ıslah etsin.
Zira sevgi aşk, seyr ve süluk,tasavvufta yapılan tüm şeyler maksat değildir, iyi bir kul olmak, yani düzgün bir ibadete ve ubudiyete vesilelerdir. Kulluğun ve ubudiyyetin üzerinde bir makam yoktur, daha önce de
arzettiğimiz gibi ibadet yüce Allah'ı razı eden her ameldir, ubudiyyet ise Yüce Allah'ın yaptığı her şeyden razı olmaktır.
Allah'ım bizleri sana layık bir kul Rasulullah efendimize layık bir ümmet eyle, taksiratımızı ve günahlarımızı bağışla, dışımızı ve zahirimizi, içimizi ve derunumuzu sana havale ediyoruz sen ıslah eyle Yarabbi.Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
28 Aralık 2020 Pazartesi