Dünyada milyonlarca insan yiyecek ve temiz su başta olmak üzere çoğu temel ihtiyaçtan yoksun yaşarken Türkiye’de günde 7 milyon ekmek çöpe giderken yıllık 214 milyar liralık gıda israfı yapıldığı belirlendi.
Buna ilaveten dünyada da israf edilen 1 milyon 300 bin tondan fazla yiyeceğin dünya nüfusun dörtte biri yani, 2 milyara yakın insanı doyurabileceği tespit edildi.
Türkiye gibi Müslüman toplumlarda İsrafı, sadece ekmekte ve yiyecekte yapılan israfa indirgemesi konuyu biraz da basitleştirmektir.
Hayatın diğer alanlarında yapılan müsriflikler ekmekte yapılan bu rakamın kaç katıdır bilinmez.
İsraf sadece ekmekte değil hayatın her alanında insanlığı adım adım felakete sürüklemektedir.
Kapitalist sistemin devamlılığı için kullanılan reklam ve medya gücü insanlığı sürekli etki altına tutmak için her gün onlarca yeni metot ortaya koymaktadır.
Hayatın içinden birkaç örnekle açıklamak gerekirse medya ve sanal âlemin pompaladığı model yaşamlar ve reklam bombardımanlarını daha iyi anlayabiliriz…
En basit tabiri ile bilinçsizce tüketim yüzünden Türkiye bir teknoloji çöplüğü haline geldi...
Cebinde ekmek parası olmayan insanların elinde, nereden baksan en ucuzu 2000 TL den başlayıp on binlerle ifade edilen telefonlar…
Modacıların dayatması ile yüzlerce çeşit elbise, onlarca çeşit ayakkabı israf değil de nedir?
Tatil mekânların tapınakları, beş yıldızlı otellerde; “açık büfe” diye insanlara sunulan sistemdeki israf; inanın Afrika’da bir ülkeyi doyuracak miktardadır.
Hal böyle iken bir tarafta açıklıkla, yoklukla, yoksullukla mücadele eden toplumlar…
Diğer tarafta çok fazla yedikleri için kilo vermek için mücadele eden obez bir dünya…
Bu an dünyada geçerli olan serbest pazar ekonomisi, kapitalist sistemin israf ekonomisi payandası durumundadır.
Bu sistemden beslenen toplumların yeni hastalığı olan ve fazla tüketimden kaynaklanan yeni hastalıklar, başka bir sektöre ekmek kapısı olmaktadır.
Ne garip değil mi? Bir tarafta yiyecek ekmek bulamadığı için açlıktan inleyen insanlar, bir tarafta ise çok fazla yedikleri için, aldıkları kiloları ile mücadele etmek için tekrar para harcayan insanlar...
İnsanlığın geleceğini, sırf yedikleri yüzünden tehdit altına.. .
Serbest Pazar Ekonomisinin dayattığı neyiüdüğü belirsiz boyalı cilalı yiyecekler, bugün insanlığı felakete götürüyor..
Buna bağlı olarak meydana gelen hastalıkların başında; kanser, damar tıkanıklığı, şeker, tansiyon, gibi yaygın hastalıklar…
Yeni yetişen çocuklarda obezite, kapitalist sistemin insanlığa dayatmasıdır.
İnsanlığın faydasından çok zararına olduğu, en cahil insanın bile fark edebildiği suni yiyecekler, hayatımızın her anını tehdit eder niteliktedir.
Sonuç olarak İsraf; kapitalist sistemin inşalığa dayattığı bir beladır.
Kapital sistemin sonunda hayır yoktur, israf vardır. İsraf sadece ekmekte değil, hayatın tüm alanlarındadır ve insanlığın başına beladır