banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Yüce Rabbimizin Kerim kitabımızda misyonunu “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” ayetiyle beyan ettiği sevgili peygamberimize en çok yakışan, kişiliğini en iyi anlatan kelimelerden biridir merhamet. Merhamet bir elbise olsa eminim ki en güzel onun üzerinde dururdu.

Çocuklara, hele ki yetimlere nihayet Allah’ın arzındaki herkese ve her şeye karşı çok merhametli davranmayı hayatının olmazsa olmazı yapan yüce resul şöyle demişti:“Allah’ın rahmeti merhametli kullarının üzerinedir.”

Rahmete ne çok ihtiyacımız var!

Halkımızın dilinde yeryüzüne hayat veren yağmurların adı da rahmettir. ‘Rahmet yağıyor’ veya şimdilerde olduğu gibi biraz gecikecek olsa ‘Nicedir rahmete hasret kaldık’ gibi cümleleri çok duyardık yaşlı başlı büyüklerimizden. Sonra ‘Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah’ım bizleri esirge, bağışla; rahmetini, merhametini eksik etme üzerimizden!’ dualarıyla eller göklere çevrilirdi.

Dün neyse bugün de aynı…

Demem o ki Allah’ın arzında insanın var oluşuyla birlikte sürüp gelen insanlık halleri bakımından değişen bir şey yok. Sahip olduğu imkânlar, zenginlik ve güç arttıkça azgınlığı artıp teşekkür makamından uzaklaşır; ne zaman bunları kaybetse var edenin varlığını hatırlayarak halini Rahman’a arz etme ihtiyacı duyar. Varlıkla sınanır, yoklukla sınanır; hastalıkla sınanır, sağlıkla sınanır. Her şey değişir, değişmeyen gerçek sınavın daima dinamik bir süreç olduğudur.

Kerim kitabımız Kur’an’da bu dinamik süreçte değişen insanlık hallerine dair birçok örnek vardır ki bunlar hallerimizi gözden geçirmemiz için yüzlerimize tutulan ilahi aynalardır.

İşte bunlardan bazıları:

(Her zaman olduğu gibi,) insanlara rahmetimizi tattırdığımız zaman buna sevinirler; fakat kendi yapıp ettikleri sonucunda başlarına bir bela gelince de bütün ümitlerini yitirirler! Rum suresi, ayet 36

“Onlar, Allah’ın rızkı dilediğine bol ihsan ettiğini, dilediğine ölçülü ve idareli verdiğini görmezler mi? Bunda kuşkusuz inanan insanlar için dersler vardır! 30/ 37.

“Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: Çünkü mutluluğa erecekler onlardır! 30/ 38.

Rahman ve rahim olan Allah, rahmet ve merhametin kaynağıdır. Fıtratına yabancılaşmayan insan bunun bilincinde olduğu için işlerinde ve eylemlerinde merhametli olmayı hayatının vazgeçilmez ilkesi haline getirmiştir; öyle davranır, öyle yaşar. Başka türlüsü Rabbimizin beyanıyla insanın haddini aşmasıdır ki bu durum Zümer 53’te şöyle ifade edilmiştir:

“De ki: (Allah şöyle buyuruyor:) Ey kendilerine karşı haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin: Allah bütün günahları bağışlar; çünkü yalnız O, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!”

Araf suresinin 56. ayeti insanlar değişmeyen gerçeği daha iyi görebilsinler diye devasa bir ibret aynasında Allah’ın rahmetinin kimlere yakın olduğunu hatırlatır:

“bunun içindir ki, iyi bir düzene sokulmuşken yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Ve korkuyla ve umarak yalvarın O’na; çünkü Allah’ın rahmeti her zaman iyilik yapanlarla beraberdir.”

Rahmet konulu ayetlerde ana hatlarıyla nelerin rahmet olduğuna dair birkaç başlık da şöyle:

Doğru yoldan sapmamak bir rahmettir. Ali İmran 8

Muhammed A.S rahmettir. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Enbiya 107

Gece ve gündüz rahmettir.Kasas/73

Zor durumdan kurtulmak bir rahmettir.Kehf/10

Yağmur rahmettir. Araf 57

Hastalıktan kurtulmak rahmettir. Enbiya /84

Mal ve evlatlar rahmettir. Hud /72

Fakirlere verilen şey rahmettir. İsra/ 28

İnsanlara yumuşak davranmak bir rahmettir. Ali İmran 159

Allah’ın insanlara bilmediklerini öğretmesi bir rahmettir. Nisa/113

Anlıyoruz ki hür irademizle yaptığımız tercihlerimiz belirleyici oluyor akıbetlerimizi.

Fatma Barbarosoğlu Elazığ ve Malatya illerimizde meydana gelen depremle ilgi unutulmaz anlarla ilgili düşüncelerini kaleme aldığı ‘Can Cana Yaslanır, Akıl Akıl İle Koşulur’ başlıklı yazısında iki çeşit insandan bahsetmiş ve şu evrensel gerçeği hatırlatmıştı daha korona kapımızı çalmadan. Yazarın bu bağlamda güzel bulduğum şu tespitiyle ve Rabbimizin bize öğrettiği bir dua ile bitiriyorum:

“Hayatın her anında insanlar ikiye ayrılır: Kalbi olanlar ve olmayanlar olarak. Kalbi olanlar ben yoksam kimse yok diyerek sorumluluk alır, kalbi olmayanlar hangi yangına hangi odunu atarsam alevler daha şiddetli olur diye sorar.” (Yeni Şafak, 29.01.20)

“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten (bir daha) saptırma ve bizlere rahmetini bağışla: Sensin hakiki lütuf sahibi.”Ali İmran/8

Selamların en güzeliyle…

H. Halim Kartal 04 Kasım, 20

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.