24 Temmuz bir müjdenin adı. Ayasofya fetih müjdesi, muştu haberlerinin en güzeli, gönül kapılarımızı çaldı.
24 Temmuz 1924’te Lozan Antlaşması imzalanmış, hilafet kaldırılmış, Batı emperyalizmi Müslümanları birbirine bağlayan tespihin ipini koparmıştı.
İngilizler, İslam ülkelerini engelsiz ve endişesiz sömürme emellerine kavuşmuşlardı.
İslam’ın Batı emperyalizmine başkaldırı tarihi 24 Temmuz 2020. Ayasofya’nın zincirleri kırıldı, elhamdülillah.
Ayasofya’nın fethi, Mescid-i Aksa’nın fethinin müjdesi olur inşallah.
Kudüs fethedilmeyi bekliyor. Filistin’in İsrail işgalinden kurtuluşu için kolları sıvamak lazım.
Avrupa Birliği kapılarında uzun yıllar bekletildik. Biz Batılı değiliz. En önemlisi Batının geldiği yer imrenilecek bir yer değil.
Batı emperyalizminin ileri karakolu Amerika. Amerika, siyah ırkı köleleştirdi. Beyaz adam, imrenilecek bir medeniyet kurmadı, aksine nefret edilecek ırkçılık ve sömürü destanları yazdı.
Siyahi George Floyd’u Şikago Caddesinde boynuna basarak öldüren Amerikalı polis Derek Chauvin, Amerikan ırkçılığının iflah olmaz iğrenç yüzü. Amerika kendi içinde çatırdıyor.
İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika… Yıllarca Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerini işgal ettiler, katliamlar yaptılar, yer altı ve yerüstü zenginliklerini yağmaladılar.
Amerika eski başkanı Buch, 11 Eylül 2001’de Haçlı seferleri ilan etti, Afganistan ve Irak’ı işgal etti, milyonlarca Müslümanı katletti. Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt petrollerini yağmaladı, yağmalıyor.
Sosyolojinin kurucusu İbn Haldun çok önemli şu tespiti yapar:
“Mağluplar, galiplerde kendilerinde bulunmayan meziyetlerin bulunduğunu vehmeder ve onları taklide başlarlar, asıl yenilgi o zaman başlar.”
Osmanlı 618 sene büyük İslam medeniyetini temsil etti. Fetih yıllarını tembellik yılları takip etti. Devlet-i Âliye geriledi ve Batı teknolojisine yenildi.
Yenilginin sebebi, bilim ve teknoloji yarışından kopması idi.
Yeniden İslam medeniyeti ayarlarına dönebilirdik. Okumayı ibadet, öğrenmeyi fazilet, çalışmayı ibadet ve fazilet kabul ederek bilim ve teknoloji yarışına girebilirdik.
Ordularımızın yenilmesi bizi yanılttı. Batıyı medeni zannettik, medeniyetimizin meziyetlerini unuttuk ve kendi kültürümüzü mahvettik.
Ayasofya açıldı. Yeniden diriliş zamanı.
İslam diriliştir, şuurdur, hamledir, cihaddır, medeniyettir, mananın maddeye üstünlüğüdür. Hakkın batıla galebesi, faziletin vahşete galibiyetidir.
Ayasofya’yı açtık, Peygamberimizin (sav) övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bedduasından kurtulduk.
Batı taklitçiliğine son verme zamanı.
Ders kitaplarını tevhidi bakış açısıyla yazma zamanı.
İlim ve teknolojide Amerika, Almanya, Japonya, Çin, Güney Kore ile yarışma hamlesi vakti.
Nefsimizle cihadı asla unutmamalıyız. İçki, kumar, fuhuş, tembellik, cahillik hastalıklarından kurtulmalıyız.
Dünya nimetleri, lüksü ve saltanatı gözümüzü boyamamalı.
Suriye’nin bölünmüşlüğü, Libya ve Yemen iç savaşları İslam kardeşlik ruhu ile sona erdirilmeli.
Filistin’in işgali, Mescid-i Aksa’nın kuşatılmışlığı uykularımızı kaçırmalı.
Osmanlı padişahları İslam halifesi ve Müslümanların başkanı idiler. Halife “Kutsal Cihat” ilan ettiği zaman sömürgeci Batı ülkeleri ve özellikle İngilizler; Pakistan, Hindistan vb. ülkelerde isyanlarla karşılaşıyorlardı.
İngilizler, “hilafeti” en büyük düşman görüyorlardı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması ile hilafetin kaldırılmasını sağladılar.
Temellerin Duruşması adlı eserinde rahmetli Ahmet Kabaklı, hilafetin kaldırılması için İngilizlerin çevirdiği entrikaları uzun uzun anlatır.
Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle; Lozan’da Türkiye’nin istiklâlini şeklen tanıdılar, bize cihan devleti kurma ideali veren “ruh kökümüzü” yok etme kararı aldırdılar.
Ayasofya açıldı, Lozan ruhu öldü, İslam Birliği yeniden hayat bulacak. Bediüzzaman Said Nursi, Ayasofya’nın açılmasını Adnan Menderes’e tavsiye etmişti. Fetih; Recep Tayyip Erdoğan’a nasip oldu.
Dört yıl önce Kâbe’nin ikinci katında iftarı beklerken Pakistanlı bir Müslüman, omuzuma dokunup şöyle demişti:
“Recep Tayyip Erdoğan halife-yi Müslimin!”
Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl, Kadir Mısıroğlu, Bediüzzaman gibi Ayasofya idealini yaşatan büyüklerimizin ruhları şad olsun.
İslam Birliğini yeniden inşa etmek için çalışmalıyız.
İslam ülkelerinin sömürüsü bitmeli, İslam topraklarındaki petrol, doğalgaz, madenler Müslümanlar tarafından işletilmeli.
Ders kitaplarındaki materyalist anlayışın son bulması şart.
Batı taklitçiliğine son vermek ve İslami değerlere dönmek için vira Bismillah demeliyiz.