Bundan öncedeki ziyaretteki sözleri hala kulaklarımda Sayın Bakan?ın ?Bu baca tütecek, bu fabrika çalışacak*? demişti? Ben de bu köşeden sizlere Bakan Unakıtan?ın ETİ Alüminyum hakkında çok iyi açıklamalar yaptığını aktarmıştım?
O günden bu yana köprünün altından ne sular geçti.
Önceki ziyaretinde eşlik eden bürokrasiden ve sivil toplum temsilcilerinden kimseler yoktu? Sanki ne olmuş, ne gitmiş, fabrika çalışıyor mu? Baca tütüyor mu? Bir bakayım dercesine gelmişti bakan...
Bakana fabrika hakkında uzunca bir brifing verildi? Yetkililer tesislerin teslim aldıkları andaki halini ve bugün hangi noktaya getirdiklerini anlatıp, hedeflerinin ne olduğu hakkında teknik bilgiler verdi?
Bildiğiniz üzere CE-KA, tesisleri 305 milyon dolara almıştı? Şartnamede de 110 milyon dolar tutarında yatırım yapma şartı vardı? İki yıl içerisinde bu şart aşılmış, uzun vadede anlaşma yaptıkları ve hedefledikleri yatırım miktarı ise 350 milyon dolar? Çok uzun değil beş yıl içinde bu yatırımın yapılacağını söylüyorlar?
Daha sonra Maliye Bakanı esprili bir şekilde haklı olarak uyguladıkları politikaların ne kadar doğru olduğunu kendi üslubu ile söyledi?
?Başarılı bir özelleşme yapılmış, her yıl 108 trilyon lira zarar eden bir yeri, kapanacak bir fabrikayı hem zarardan hem kapanmadan kurtardık. Devletin yatırım yapması mümkün olmayan bir yere yatırım yapılmaya başlanmış. O zaman nasıldı şimdi nasıl; hem de vergi veren bir hale gelmiş. Kapatılmaktan kurtarmasaydık, özelleşmese idi şimdi burada kuşlar uçar olacaktı, şimdi ise 100 milyon dolar ihracat yapar hale gelmiş. Ve bu politikalarla ülkeyi düzlüğe çıkardık ve istikrar geldi. Bu gün milli gelir 6 bin 500 dolar seviyesinde? Bu şekilde giderse -özelleştirme idaresi başkanına bakarak- yakında orayı da özelleştireceğim. Onları kapının önüne koyma zamanı geliyor?? bakan?ın bazı sözleri gülüşmelere sebep olsa da uzun yıllar uygulanamayan, yapılamayan politikaların kendi zamanlarında bitirildiğinin deliliydi. ?Şimdi sıra oto yolar ve köprülerde, oraları da özelleştirdik mi bunların işi de bitecek? dedi Bakan Unakıtan.
?Diyorlar ki.! Dışarıdan gelenler hep bankaları almaya geliyor, hayır şimdi ülkemize fabrika açmak için gelenler çoğunlukta. Bakın Türk parası ne kadar değerlendi. Doların düşüşünü engelleyebilen var mı bu demektir ki doğru politikalar uyguladık devletin elinden çiftlikleri çıkardık her yer çiftlik olmuş oraya adam al buraya niçin alacan bilen yok her siyasi gelmiş adam yerleştirmiş hiç yatırım yapan yok dedi ve yeni yapılan haddene binasının açılışında özellikle etrafındakileri çağırarak gelin bakın devlet olsaydı bu yatırımı bu şekilde yapabilir miydi.?
Daha sonra Patron Mehmet Cengiz, termik santral hakkında kısaca açıklama yaptı. Özellikle Seydişehir?de insanların kafasında oluşan istifamı gidermek açısından çok önemliydi.
?Küçük bir buhar kazanı kuracaklarını ve bunu da geleceğin teknolojiyle yaptırmak istediklerini ve bunu yabancı bir firmaya yaptırdıklarını ve Avrupa Birliği kriterlerine göre yapılan bir kazan olduğunu ve kazanın maliyetinin 60 milyon dolar olduğunu ve bu kadar pahalıya yaptırmalarının sebebinin tamamen son teknoloji ve Avrupa standardına uygun olup gelecekte hiçbir problemin yaşanmaması? demesi benim kafamda oluşan tüm soruları cevaplamıştı.
Umarım Seydişehir bu konuda birinci ağızdan duydukları ile gerçek bir politika belirleyerek bundan önceki dönemde birilerinin siyasi amaçlı şovlarına malzeme olamadan, akıllı ve realist politikalarla en gerçekçi ve en akıllı politikalar üreterek konunun takipçisi olur. Değilse sonunda şimdi nasıl yalancılar bizi kandırdı diyorlarsa o zaman da demezler inşallah? Buradan şu anlam çıkmasın: Bizler de Seydişehir?de yaşıyoruz ve ben Seydişehir?i çok seviyorum. Havası kirli, tozlu bir şehirde yaşamayı hiç istemem, bu iş özelleştirmeye benzemez, bunu da söylemiş olalım.
Ve haddehanenin yeni yapılan bölümü açılırken özelleştirme döneminde yazdığım yazılarda yanılmadığımdan dolayı rabbime şükrettim.
Ve bugün baca tütüyor fabrika çalışıyor.