Gizli dehaları keşfetme? seyahatlerini tam gaz sürdürüyorum. Geçen hafta sendikacılığın yıldızının parladığı Yıldızeli?nde idim.?Ateş Soylu Kelimeler? şairi Şuayip Pişkin ve ekibi, harika bir sendikacılık örneği ortaya koymuş, fevkalade bir başarıya imza atmışlar: Yıldızeli?ndeki öğretmen ve memurların %50?si Eğitim-Bir-Sen?e üye. Sivas?ta Eğitim-Bir-Sen birinci sendika.
Şair sendikacıya başarılarının sırlarını sordum. Şöyle anlattı:
1. Genç ve dinamik bir ekip kurduk. Okulları ve kurumları durmadan geziyoruz ve sendikacılığın önemini anlatıyoruz. Meslektaşlarımızın bir kısmı sendikacılığın ne işe yaradığını soruyor. Usanmadan tekrarlıyoruz. Sendikacılık meslekî bir örgütlenmedir ve hak arama mesleğidir. Demokrasilerde partiler nasıl sistemin vazgeçilmez organları ise sendika ve sivil toplum örgütleri de o oranda gerekli ve vazgeçilmez. Kapitalist sistemlerde hak aramak, sivil toplum örgütleri ile olur. Kapitalizmin merhameti yoktur. Örgütün yoksa devlet bürokrasisi karşısında aciz kalırsın. Bir kişi, bürokrasi ordusu karşısında hiçtir.
2. Sendikacılık sadece Avrupa Birliği kriteri değildir, tehlikeli hiç değildir, yasal bir haktır. Hükümet de teşvik ediyor, sendika aidatımızı ödüyor. Sivil toplumun canlanması ve güçlenmesi örgütlenmesine bağlı.
3. Sendikalar, üyelerinin haklarını koruduğu ve yeni haklar almak için çaba harcadığı gibi, aynı zamanda sivil toplumun vicdanıdır. Üyelerinin sesini kamuoyuna duyurur. Sivil toplum örgütü kisvesi altındaki ?naylon ve militer sözde sivil toplum örgütleri?nin foyasını meydana çıkarır. Kamuoyunun yanıltılmasına karşı çıkar.
4. Sendika üyelerinin haklarını korur. Bürokrasideki sıkıntılarınızın çözümüne yardımcı olur. Yalnız kalmanızı önler. Zor günlerde yanınızda hakkınızı savunan bir örgütünüzün olması fevkalade iyidir. Bürokrasi ve amirlerinizin keyfi tutumları karşısında ezilmezsiniz.
5. Demokrasiyi savunuyoruz. Demokratik insan haklarına vurgu yapıyoruz. Darbelere karşı çıkıyoruz. Darbecilerin ülkelerini geri bıraktıklarını anlatıyoruz. Yök?ün yasakçı tavrına, üniversiteleri sanayi ve iş kolları ile bütünleştirmemesine, kılık kıyafet dayatmalarına karşı çıkıyoruz.
6. Ülkemizin 1980 yılında darbecilerin yaptığı Anayasa ile yönetilemeyeceğini, sivil bir Anayasa yapılması gerektiğini anlatıyoruz.
7. Milli Eğitim Bakanlığı?nda gereksiz ve angarya niteliğindeki form doldurma mecburiyetini eleştiriyor, öğrencilerin kişisel ve ruhsal gelişimini takip için daha sade formlar geliştirilmesini savunuyoruz.
8. Yetkili olduğumuz Diyanet-Sen?de din görevlilerinin özlük hakları ile çalışmalar yaptık. Onlara yeni haklar aldık. Diğer iş kollarında da yetkili olabilirsek onların haklarında da iyileştirme sağlayacağız.
9. Periyodik toplantılar yapıyoruz, iş yeri temsilcilerimizi yetkilendiriyoruz. Onları ziyaret ediyor, sorunları ile ilgileniyoruz. Okulları ve iş yerlerini geziyor, üyelerimizin sorunlarını ve görüşlerini dinliyoruz.
10. Sendikalara üye olmayan meslektaşlarımızla sohbet ediyor, onlarla sendikacılık ve diğer konuları konuşuyoruz. Onları sendikanın hak arama örgütü olduğu ve yüzde yüz faydalı olduğu konusunda çoğunlukla ikna ediyoruz. 9 ayda üye sayımızı % yüz artırdık.?
Yıldızeli?nde öğrencilere ve öğretmenlere yönelik fevkalade verimli iki konferans verdim. Dostlara vedalaştıktan sonra ?Okuyan Şehir Reşadiye?ye geçtik.
Reşadiye?de genç, takım bilincine sahip, kalpleri millî ve manevî değerlerin rüzgârıyla çarpan, ülkemizin kalkınmasının eğitimden geçtiğini bilen, geleceğimiz olan gençlerin iyi yetiştirilmesi için çırpınan, idealist eğitimci dostlarla tanıştık.
Öğrenciler ?Sınav Stresini Yenme ve Başarı Yolları?nı anlattım. Salon son derece canlı idi. Gençlerin dikkati, ilgisi ve başarma isteği beni büyüledi. Okuma, çalışma, yükselme ve ülkemizi Almanya, Japonya, Amerika ile yarıştırma kararı aldık.
Kaymakamımız Aytekin Yılmaz Bey okuma tutkunu, araştırmaya önem veren, eğitimin kalite kazanması için fevkalade gayret gösteren değerli bir insan. Konferansı sonuna kadar takip etti ve katkıda bulundu.
Akşam velilerle ?Evde ve Okulda Başarılı Eğitimin Sırları?nı konuştuk. Çocuklarımızın yeteneğini keşfetme ve ilerletme metotlarını anlattım. Veliler, fevkalade ilgili idiler. Konferanstan sonra kitaplara yoğun ilgi gösterdiler, Reşadiyeliler okuyor.
Konferanstan sonra eğitim sevdalısı dostlarım Emin Küçük, Bünyamin Kesici, Rafet Akkuş, Hamdi Şahin, Mustafa Uludağ, Mustafa Erdem, Adem Kurun, genç ve dinamik başkanımız İsmail Uludağ ile eğitimin kalitesi üzerine verimli sohbetler yaptık.
Cennet gibi dağların eteğinde ve yemyeşil bir vadide kurulu Reşadiye?ye ve özellikle eğitim gönüllüsü dostlara veda etmek çok zor oldu. İsmail Uludağ, Hamdi Şahin ve Rafet Akkuş Beyler, beni Sivas Havaalanına kadar uğurladı. Eğitim ve ülke sevdalısı dostları tanımanın mutluğu ile İstanbul?a döndüm.
Konferansların organizesinde emeği geçen Yıldızeli Eğitim-Bir-Sen temsilcisi Şuayip Pişkin, Sivas Eğitim-Bir-Sen Başkanı Esat Tektaş ve Reşadiye temsilcimiz İsmail Uludağ, yönetim kurulu üyeleri ve eğitimci dostlarıma bin teşekkür ediyorum.
Not: Cuma günü Alaca, cumartesi günü Osmancık?ta gündüz öğrencilere, akşam halka yönelik eğitim, okuma ve başarı konulu konferanslar vereceğim. Dostlar davetlidir. İrtibat: Alaca, Kadir Şimşek: 505.6294995. Osmancık, Kazım Sekili:505.2754294.