Yıl 1970?ti. Köyüm Oğlakçı?da İlkokul 4. sınıfta okuyordum. Akçalar Köyü?nden olup, ( o zaman Akçalar Kasabası henüz belediyelik olmamıştı) köyümüzde ilkokul öğretmenliği yapan öğretmenim İbrahim Güneş Bey bana bir şiir vermişti. ?Bu şiiri ezberleyecek ve 10 Kasım günü okuyacaksın? dedi. Şiiri birkaç gün içinde ezberlemiş ve öğretmenimin dediği gibi 10 Kasım günü ezberimden okumuştum. O şiir, aradan 38 yıl geçmesine rağmen hemen hemen tamamı hala ezberimdedir.
O yıllarda bize her şeyi yürekten verirlerdi. Bilgiyi de, sevgiyi de samimiyetle ve şevkle uzatırlardı. Bizler de, çocuk saflığımızla, tertemiz duygularla, gözlerimiz yaşararak hiçbir karşılık düşünmeden alırdık onları. Bu yüzden de Mustafa Kemal sevgisi de vatan ve millet sevgisi de özdeydi yürekteydi. İşte bu nedenledir ki bu değerleri kendi menfaat ve ihtiraslarımız için değil, milletimiz ve vatanımız için saklarız yüreklerimizin derinliklerinde ve ancak onlar için çıkarırız.
Kimse, bütün bir millete ait değerleri kendi ihtirasları için, kendi menfaatleri için kullanıp, kendi başarısızlıklarını, dolaylı ya da dolaysız olarak, bu değerlerin üzerine yıkamaz, yıkmamalıdır.
Ben çocukluğumun Mustafa Kemal Atatürk?ünü, çocukluğumda öğretilen Mustafa Kemal Atatürk?ü; belki de şimdiki samimiyetsizliklerden ötürü; daha çok seviyorum.
O tarihte ezberden okuduğum şiiri, şimdi sizinle de paylaşmak istiyorum.
O GELİYOR (Celal Sahir EROZAN)
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren
Cana heyecan veren
Al yüzlü Oğan güneş!
Takanın burnu nasıl Karadeniz'i yırtar;
Siz de bir anda öyle yırtınız uykunuzu,
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü Oğan güneş!
Bugün Çaltı burnundan gülerek doğan güneş!
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular!
Uyumak ölüme eş,
Diriltin ruhunuzu.
Ufukta bir gemi var!
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, inanç yüklü, hız yüklü;
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır,
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü!
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülden taşıyor.
Üzülmemek elde mi?
Hız yüklü, inanç yüklü, umut yüklü bu gemi!
O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,
Ateşler püskürecek uyanan volkan gibi!
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten
Karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgâr gibi es de gel!
Tayyar YILDIRIM