Bu da nereden çıktı? Ne alaka? Kim bunlar? Üzüldükçe ve ağladıkça yaşamak da neymiş? Bu soruların cevabı Han Duvarları şiiriyle meşhur Faruk Nafiz?de. ?Şair? isimli şiirinin bir yerinde şair için şöyle der Çamlıbel:
" Varsın seni ömrünce, azabın kolu sarsın.
Şair! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın."
Mevsim hazan olunca hüzünlü şiirler şarkılar daha çok hatırlanıyor, bunlar kalbe daha çok işliyor nedense. Çünkü bizler gene Faruk Nafiz?in deyişiyle belirtirsek:
?Eşyayı tanırken hepimiz sade dışından
Esrarına yol bulduk onun anlatışından?
Yani şair ve sanatkar bizim hissedip de söyleyemediklerimizi en kısa en güzel ve en çarpıcı biçimde ifade edendir. Düşüncelerimizi, duygularımızı anlatırken zaman zaman şiirlere şarkılara başvurma ihtiyacı duymamız bundandır.
?Yine hazan mevsimi geldi
Yine yapraklar rüzgârların peşi sıra gidecek.?
Bir eski şarkının bu sözleri, sonbaharın hükmünü icra ettiği bugünlerde ne zaman aklıma düşse ilk önce Yahya Kemal?in:
? Artık ne gelen ne beklenen var
Tenha yolun ortasında rüzgâr,
Teşrin yapraklarıyla oynar.? dizelerine alır götürür beni.
Eskiden sonbahar aylarına ? teşrinler? denirdi. Teşrin-i evvel, ekim; teşrin-i sani, kasım ayı yerine kullanılırdı. İşte şimdi ?teşrin?lerdeyiz. Ve şimdi yapraklar topraklara daha yakın.
Günlerin kısalmasıyla birlikte, sarıdan mercana tabiata hâkim olan renkler, ister istemez duygulandırıyor, düşündürüyor, daha farklı etkiliyor kişiyi. Bu etki, şair ve sanatkârda acayip çağrışımlar yapıyor, sonra okuyucuyu her yönüyle sarıp sarmalayan bir anlatıma dönüşüveriyor ressamların tuvallerinde özellikle de şairlerin dizelerinde.
Bu yazımda biraz da mevsim hassasiyetiyle hazanı anlatan şiirlere, şarkılara yer vermek geçti içimden. Edebiyatımızda Ahmet Haşim?den Cahit Sıtkı Tarancı?ya hazan şiirleri bu bakımdan büyük bir yekûn oluşturur. Tarancı?nın ?Otuz Beç Yaş? şiiri doğrudan bir hazan şiiri değil; fakat şairin her şiirinde yolu bir şekilde ölüm düşüncesine ulaşır. Adı geçen şiirinde de hazana ait o bildik görüntülerin ölümle mükemmel bir biçimde ilişkilendirildiğini görürüz.
?Ayva sarı nar kırmızı sonbahar,
Her yıl biraz daha benimsediğim
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.?
Necip Fazıl Kısakürek?e göre sonbahar, kemale ermiş nur yüzlü ihtiyarların duygularına ilgisiz kalamaz:
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Alnında akşamın ince kederi,
Sessizliğin sırrı, dudaklarında.
Yanan bir kâğıtta küçük bir satır
Yazı gibi akşam onu karartır;
Artık o,silinen bir hatıradır,
Bu ıssız bahçenin uzaklarında...
Şair Attila İlhan, ?Adım Sonbahar? adlı şiirinde zamanla mevsimle içinde bulunduğu durumu bakın nasıl ilişkilendirir:
Nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
Güftesi ve bestesi Yıldırım Gürses?e ait birçoğumuzun bildiği şu şarkı kim bilir kaç kez tercümanı olmuştur duygularımızın:
? düşen bir yaprak görürsen
beni hatırla demiştim
biliyorsun seni ben
sonbaharda sevmiştim
her sonbahar gelişinde
sarı sarı yapraklarla
kuru dallar arasında
sen gelirsin aklıma ?
Yıldırı Gürses hatırlanır da Teoman Alpay?a kulak verilmez mi bu mevsim:
?Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgâr
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar
Kalbim acılarla hep bölünmüş dilim dilim
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar?
İşte böyle, bu mevsim bir gezintide bazen dalları iyice yere eğilmiş ve gelene geçene artık yükünden kurtulmak ister gibi bakan bir ayva ağacı, bir bahçenin duvarları boyunca yayılmış ve yaprakları iyice mercanlaşmış sarmaşıklar, mesela bugünlerde Kuğulu?ya yolunuz düşmüşse eteklerden ta doruklara oluşan renkler karşısında insan, şair Bekir Sıtkı Erdoğan?ın söylediği biçim dalıp gidiyor.Nasıl mı?
Bu yazıda hüzün şiirlerinden sonuncusunu, üzüldükçe ve öldükçe yaşayanlardan Hancı, Kışlada Bahar gibi şiirleriyle tanıdığımız Bekir Sıtkı Erdoğan?a bırakalım en iyisi:
Güz Düşünceleri
?Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun,
Daha bir dumanlı,
Daha bir derin!
Şu anda omzumdan tanıdık bir el,
Tutup silkelese şöyle bir güzel,
Kurtulsam yükünden düşüncelerin?
Selam ve dua ile
Hacı Halim KARTAL
3 Kasım 2009