Seydişehir?de Enis Şanlıoğlu Lisesi adı tiyatroyla da anılan bir eğitim kurumu. Enis Şanlıoğlu Lisesi bu adı Seydişehirlilerin çok iyi bildiği Aile Bağları, Eski Çarıklar, Töre gibi oyunlarla kazandı; çünkü son yıllarda her biri büyük bir başarıyla sahnelenmişti ve bu durum Seydişehir seyircisinde bir tiryakilik oluşturmuştu adeta.
27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü idi. Basında bu güne dair bir iki yazı yazılıp geçildi; ama Seydişehirliler 1-2 Nisan günleri tiyatronun lafıyla değil kendisiyle karşılaştı. Enis Şanlıoğlu Lisesi Tiyatro Kulübü?nün hazırlayıp sunduğu ?Susuz Yaz? tiyatro topluluklarının nadiren uğradıkları ilçemizde bana göre tiyatroseverler için bir ziyafet oldu.
Okulların, dönem sonu için planladıkları etkinliklerin ilkini Enis Şanlıoğlu Lisesi Tiyatro Kulübü Necati Cumalı?nın Susuz Yaz adlı oyunuyla gerçekleştirdi. Oyunun Dünya Tiyatrolar Günü olarak anılan günlerde sahneye konulması çok isabetli olmuştu bana göre. Güzel bir Seydişehir akşamı salonu dolduran öğrencilerimizle, öğretmen arkadaşlarla, evlatlarının hünerlerini seyretmeye gelen heyecanlı velilerle birlikte çok mutlu oldum.
Gerçekten büyük bir mutluluk bu; çünkü sahnedeki öğrencileri sınıflarda göremediğimiz taraflarıyla görüyor, yerine göre derslerdeki başarılarını değerlendirirken durumlarını pek iç açıcı bulmadığımız adamlardaki gelişim ve değişimin o zaman farkına vararak heyecanlanıyoruz.
Rahmetli Cemil Meriç, bir denemesinde tarihimizden ?mührü sökülmemiş bir hazine? diye bahseder. Aynı durum bana göre gençlerimiz için de söz konusu. Her yıl gerekli sondajlar yapılamadığından binlerce gencimizdeki cevher eğitim-öğretim dönemlerinde keşfedilemeden heba olup gidiyor. Bilgi eksikliklerini bir şekilde telafi etmek mümkün; ama bir topluluk karşısında heyecanını yenerek konuşabilme, bireyin kendini başka yollarla mesela sanatla da ifade edebilmesi için yetenekleri vaktinde keşfedilmemişse, geçim sıkıntısına, iş aş derdine düştükten sonra genellikle iş işten geçmiş oluyor.
Bugün gençlerimizin yaşadıkları huzursuzluklarda keşfedilmemişliklerinin, keşfedilip de kendilerini bir şekilde ifade edememelerinin, ifade etmeye kalktıklarında da dersin ahengini bozdukları gerekçesiyle susturulmalarının büyük etkileri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle okullarda ders dışı etkinliklere angarya gözüyle bakılmamalı, bu etkinliklerin öğrencilerin tamamen kedilerinin planlayıp yürüttükleri en hayati çalışmalar olması için gereken azami hassasiyet gösterilmeli derim.
Sınavdan sınava koşturmak ve test biçiminde hazırlanan soruları dikkatlice okuyup ilgili kutucuğu işaretlemekle başarıları veya başarısızlıkları ölçülmüş sayılan bir anlayışın gençlerimizin ruh sağlıklarını bozduğu günümüzde, her şey sınav demek olurken, gençlerin eğitimi önemli ölçüde ihmal ediliyor. Tek taraflı bir yoğunlaşma sonucu birtakım dengesizliklerin oluştuğunu belirtiyor konunun uzmanları.
Gençlerimiz kişiliklerini derslerdeki başarılarıyla birlikte sosyal faaliyetlerde kazanıyorlar önemli ölçüde.
Seydişehir Enis Şanlıoğlu Lisesi bu yıl 1 Nisan günü perdeleri açtı. Önümüzdeki günlerde ilçemizdeki diğer okullar etkinlikleri ile biz de varız deyip görücüye çıkacaklar, kendilerini gösterecekler. Okul sıralarından geçen herkes bilir ki öğrendiklerinin çoğunu unutmuştur; ama bir bayramda okuduğu şiir yahut bir piyeste canlandırdığı kişinin söyledikleri hala taptaze hatırındadır.
Nisanın ilk günleri Seydişehir?de tiyatro ziyafeti vardı. Susuz Yaz?ı izlerken öğrencilerimizin Devlet Tiyatroları oyuncularını aratmayan başarılarını görüp, duygulandık, coştuk.
Bu vesileyle Seydişehir Enis Şanlıoğlu Lisesi Tiyatro Kulübü?nü kutluyorum. Güzel sanatlara yeteneği olan öğrencilerimizi keşfetme başarısı gösteren değerli arkadaşlarım Mehmet Gültekin ile Mehtap Doğruöz?ü tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum. Susuz Yaz adlı oyunda oyuncu olarak görev yapan tüm öğrencileri ve başta okul yönetimi olmak üzere emeği olan herkesi de kutluyor başarı ve mutluluklarının daim olmasını diliyorum.
Ayrıca 11 Nisan?da sınava girecek tüm öğrencilerimize de gönülden başarılar? 07.04.10
H.Halim Kartal