23.11.2008 tarihinde meydana gelen ve Seydişehir?li 3 hemşerimizi hayattan kopartan bir trafik kazasından sonra ?Dua ile beddua ikisi bir arada? başlıklı bir yazı yazmışım. Şöyle demişim o yazımda:
?Cumhuriyet kurulalıdan beri Konya?ya yapılmayan sayıda alt üst geçit yapıldı.?
Bravo size, harikasınız, harikuladesiniz, alkışlıyorum sizi! Pekâlâ; Sille yolu kavşağı ile Başkent Hastanesi arasındaki Beyşehir Çevre Yolu üzerinde, Cumhuriyet kurulalıdan beri trafik terörüne verilen kurbanların karşılaştırmasını da yapıyor musunuz? Acaba, bu yüzden meydana gelen ölümlerin kaç tanesi sırf o alt ve üst geçitler yapıldıktan sonra meydana geldi?
Hepimizin yürekleri sızlayarak televizyonlardan izlemiş olduğumuz görüntüler, 22 Kasım 2008 günü saat 18.15?te Beyşehir Çevre Yolu üzerinde meydana gelen kazaya ait görüntülerdi. Olaya canlı olarak şahitlik ettim. Bu yıl okula başlayan oğlumla birlikte Kemal?i okula ben götürüyordum. Pazartesi günü, sürekli olarak Kemal ile birlikte olan 7 yaşındaki oğlumun sorularına nasıl cevap verebileceğimi bilemiyorum. Zaten sorular şimdiden başladı sorulmaya.
??.
Özellikle kavşak düzenlemelerinden sonra, yaya geçitlerine olan ihtiyaç katlanarak artmıştır. Araçların alt geçit girişlerine yaklaştığı ve alt geçidi terk ettikleri noktalara yakın bölgeler, yayalar için; uzun namlulu silahlardan çıkan mermiler kadar, onlardan daha fazla tehlike oluşturmaktadırlar. Buralarda derhal tedbirler alınmalı ve yarından tezi yok alınan bu tedbirler uygulanmaya geçirilmelidir.
Acilen, hem de hiçbir masraftan kaçınmadan,
Şu anda Konya?mızın, özellikle de; şehir içinde kalmış olan ?Çevre Yolu? üzerinde yaşayanların kâbusları haline gelen , ?karşıdan karşıya geçişlerinin? kolaylaştırılması için yapılacak düzenlemeler hayati önem arz etmektedir.
Bilin ki; direksiyon başındakiler, yaptığınız kavşak düzenlenmeleri için dua ederlerken, yolun bir tarafından diğer tarafına geçmeye çalışan yayalar ise her geçişlerinde, eğer geçişlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmişlerse, dönüp size beddua etmektedirler. Çünkü yapılan kavşak düzenlemeleri, araç geçişlerini kolaylaştırırken, yayaların ise kellelerini koltuklarına vermektedir.
Bedduaların, dualara çevrilmesinin yegâne yolu, yaya üst geçitleri yapmakla sağlanacaktır.
.
Bu yazıyı Konya Emniyet Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına da hem de defalarca olmak üzere göndermiştim. Ayrıca kazanın meydana geldiği yol civarda yaşayan vatandaşlar tarafından geçici bir süre trafiğe kapatılıp bir eylem yapılmıştı. Mahalli basın da bu eyleme gereken alakayı göstermişti.
O tarihten sonra ilgiler gerekli mesajı aldıklarını ve hem benim yazılarıma hem de civarda yaşayan vatandaşların isteklerine kayıtsız kalmayarak, yazımda bahsettiğim şekilde hem Sille Kavşağı?nın giriş ve çıkışlarına hem de Başkent Hastanesi istikametine
Orada yaşayan vatandaşlarımızın da dualarına muhatap oldular.
Ne var ki birçoğumuz o eserlerin sadece güzelliklerini seyretmekle yetiniyor ve hala yolu enlemesine kullanarak o yoğun trafiğin arasından karşıya geçmeye çalışıyoruz. Daha birkaç gün önce hem de yeni yapılan üst geçidin hemen yanında genç bir insan, üst geçidi kullanmayarak yaptığı hatanın bedelini canıyla ödedi.
Millete hizmet etmekle görevli yetkililerimiz daha ne yapsınlar? Her üst geçidin yanına birer güvenlikçi koyup insanların kollarından tutup üst geçide mi çıkarsınlar? Milletin parasıyla inşa edilmiş o güzelim eserleri tahrip ve tahriş eden ahlak yoksunu ve millet düşmanı kişilerin her birinin başına birer polis mi versinler?
O güzelim eserlerin duvarlarını, zeminlerini sprey boyalarla çirkinleştiren, asansörleri parçalayan, korkulukları tahrip eden insan kılıklılar!
Bu topraklar, sırtındaki bebesinin üzerindeki peştamalı alarak cephelere taşıdığı mühimmatın üzerine örtüp, ?millet malıdır, nem kapmasın? anlayışıyla hareket eden ninelerimizin, annelerimizin emanetidir. Sizi yetiştiren büyüklerinize ve sizi o hallerinizle gördüğü halde müdahale etmeyen büyüklerinize yazıklar olsun.
Milletin malını tahrip edenlere de lanet olsun.