Müşahhas hiç kimseyi kesdetmeksizin süvarilerin, üzerinde kılıç talimi yaptıkları samandan insanlar gibi, mücerret ve hayatî bir tipe hitap ediyoruz. Buna, küfür ve dalâletin mücerret örneği denebilir. Gayemiz, hiç kimseyi tahkir ve dâva mevzuu teşkil etmeden, içimizdeki büyük fikir öfkesini serbestçe dökecek bir mahreç bulmaktır.
Gel berû, samandan adam:
Ey, yükseldikçe hiçbir mahlûkun o kadar yükselemeyeceği ve ey, alçaldıkça hiçbir mahlûkun o kadar alçalamayacağı insanoğlunun en alçağı! Seni, kâinatta mevcut mülevves ve müteaffin maddelerden hangisine benzetseler, yarın o madde Hakkın huzurunda benzetenden davacı olur ve mutla ka davasını kazanır.
Zira senin yanında ve sana nispetle biz zat levs ve taaffün, bilfiil münezzeh ve mükerremdir.
Sen, tek kelimeyle, hayatın, varlığın, var olmak şevkinin, ölmemek cehdinin, ilâhî emirlerin ve Allanın düşmanısın! Bu düşmanlık yüzünden, içinde, bütün ulvî oluşlara hudutsuz bir hınç ve kıskançlık fıkırdıyor!
Öyle ki, gördüğü için gözü, kavradığı için idraki, anladığı için ilmi ilga etmeğe kalkabilirsin! Zulüm; hakkı lâyık olduğu mevkiye koymamak hırsı, yaratıldı yaratılalı, sende bulduğu rütbeye hiçbir zaman ve mekânda ulaşamadı.
İşte bütün ruhun, özün, yaptıkların ve yapacakların sade bundan ibarettir! Ömrün de, sana bütün bunları yine ezelî iradesiyle takdir eden Allahın, bu meydanı, Allah düşmanlarına bırakmaktaki müsaadesi kadar...
Yarın aynı meydan Allah dostlarının emrine geçtiği zaman, seni didik didik parçalarlar, lif lif yolarlar sanma!
Hayır; seni bir camekâna koyarlar, cemiyetlerinin en büyük meydanında teşhir ederler ve gelip geçene samandan gözlerinle insan dalâletinin hudutsuz hududunu göstermen ve hidayettekileri her ân Allaha sığındırman için sana maaş bile bağlarlar!
Üstat Necip Fazıl Kısakürek Hücum ve polemik
Büyük Doğu Dergisi 2 Nisan 1948, S.87, sh.2