Zaman zaman Anayasa değişikliğine hayır diyeceğini söyleyen dostlarla muhabbet ediyoruz. Bu iktidar döneminde hayatında ne değişti, neyi beğeniyorsun, diyorlar.
Sayıyorum:
1.Ülkem demokratikleşiyor, Avrupa Birliği standartlarına yaklaşıyoruz.
2.Kişi başına düşen milli gelir 2001?de 2100 dolar idi, bugün 11650 dolar oldu.
3.PKK ile işbirliği yapıp askerimizi, insanımızı kıran ve kırdıran Ergenekon örgütü deşifre oldu.
4. 2005?te Şemdinli?de Umut Kitabevi?ne bomba attıran ve suçüstü yakalanan astsubaylar Özcan İldeniz, Ali Kaya?yı yargılamayan Türkiye, darbeci generalleri sorgular oldu.
5. Her sene YAŞ toplantılarında dindar subaylar sorgusuz sualsiz atılırken bu sene Ergenekoncu generaller terfi ettirilmedi.
6. Igor?a cumhuriyetin ilanından 87 sene sonra ilk defa su geldi. Köydes projesi sayesinde köyümün yolları taşla döşendi, köy çamurdan kurtuldu.
7. Kavak köyü kanalizasyon projesi gerçekleşti, köy kokudan halas buldu.
8. Hastanelerde doktor ve hele de ilaç kuyruğu bitti. Sigortalıların çilesi neydi öyle? İlaç almak için bile kuyrukta çile çekiyorlardı. İstediğin özel hastaneye git, muayene ol. Nesi kötü?
9. Bu ramazan da köyün fakirlerine erzak, kömür dağıtıldı.
10. Fiyatlar nerdeyse sabitlendi, her hafta, her gün zam gelirdi. Ecevit?in kurduğu koalisyon döneminde her benzin almaya gittiğimde benzini zamlanmış bulurdum. Tepem atardı. Küfürbaz olmaktan kurtuldum.
11. Enflasyon tek haneli hâle geldi. Paranın sıfırlarını hesaplayamazdık.
12. Başörtülülere uygulanan?sürek avı?bitti. Kızımın nerede, eşimin hangi kurumda, imam-hatipteki öğrencilerimin hangi köşede hakarete uğrayacağını bilemediğim, her gün bir türlü üzüldüğüm günler sona erdi.
Üstat Bediüzzaman, ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam, der.
Hürriyetler konusu benim için son derece önemli.
2001 yılında Eyüp İmam-Hatip Lisesinde ve başka imam-hatip liselerinde, hatta resmi kurumlarda başörtülülerin uğradığı hakareti görmeyenlere ?Çığlık? romanımı tavsiye ederim.
26 Şubat 2001 günü 250-300 tam teçhizatlı polisin okulun önüne dikildiği ve o güne kadar başörtüsü ile okula gelen öğrencilerimin okula alınmadığı günü hiç unutmam.
O gün İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Eyüp İmam-Hatip Lisesine geldi ve öğretmenlerle toplantı yaptı. Başörtüsüz olarak öğrencileri okula gelmeye nasıl ikna edebileceğimizi sordu.
Bütün öğretmenler çaresizdi. Tecrübeli öğretmen Şaban Yılmaz efkar-ı umumiyeyi özetledi:
?Müdür bey, bu çelişkili bir durum. Biz bugüne kadar başörtüsü Kur?an?ın emri örtünün, dedik. Bugün bakanın emri çıkarın, diyoruz. Bu tutarsızlığı gören öğrenci ikna olmaz.?
Sıra bana gelince:
?Bu yasak demokratik değil. Almanya?da okullarda kılık kıyafet yönetmeliği yok. Burada inanca aykırı bir yönetmelik icat etmişsiniz, ona uymayan kınama, uyarı alır, diye yönetmeliğe yazmışsınız. Şimdi yönetmeliğe razı olmuyorsunuz, çocukları polis zoru ile okula almıyorsunuz. Bu yaptığınız yönetmeliklere, öğrenim hakkı engellenemez, diyen Anayasa?ya aykırı. Ben ikna olmadım.?demiştim.
Ücretli öğretmendim. Okuldaki görevime son verildi. Ömer Balıbey:
?Ali Bey gibi düşünenler varsa hakkında iki satır yazı yazmaktan çekinmem.?diyerek bütün öğretmenleri tehdit etti. Birçok arkadaşımı başka okullara sürgün ettiler.
Öğrencilerimle bu zulmü 15 Haziran 2001 tarihine kadar protesto ettik. Çocuklar sınıfta kaldı. O günleri Çığlık?ta günü gününe anlattım, okuyucularıma kitabı tavsiye ederim.
?Sürek avı?olmaması, inananların adam yerine konması, suç işleyen generallerin yargılanabilmesi, seçtiğimiz Meclis?in Anayasa ve kanun yapabilmesi, darbe Anayasalarının son bulması için referandumda ?EVET? diyeceğim.
Not: Başörtülülerin ne çektiğini, eşi ve kızı başörtülü olanların hangi çilelere katlandığını bilmek isteyenlere benim Nesil yayınları arasında çıkan ?ÇIĞLIK, ERGENEKON?UN ŞİFRELERİ?romanlarımla Prof. İskender Pala?nın ?İKİ DARBE ARASINDA? adlı eserini tavsiye ederim. Kitaplar, Moral-kitap servisinin kurduğu 0212 444 24 14?ten istenebilir. Kitaplar posta kargo ile evinize teslim edilir.