Siyasi tarafgirlik nedeniyle haysiyet cellâtlığı yapanların sorununu anlamak için siyasetin tabiatını anlamak gerekir.
Değer yargılarını siyasi tarafgirliğine kurban eden birinin hiçbir ölçüşü ve ilkesi yoktur. Bu tiplerden siyasete değer katmasını beklemek beyhudedir.
Aksine mevcut siyasi geleneğin içine ilkesiz adamları katmak, mevcut siyasetin ne kadar virüsü varsa onu kapması anlamına gelir. Bu ilkesiz ve seviyesiz kişiler virüs kapmakla kalsa iyi, fakat kendisi de virüs saçan tehlike haline gelirler.
Herhangi birinin konumu ne olursa olsun yaptığı işin kalitesini belirlemede öncelikli olan, hangi partide siyaset yaptığı değildir. Siyasi başarı uğruna neleri verip neleri veremeyeceğidir. Bir başka ifadeyle, siyasi kazanç için ne kadar haysiyetsizleşeceği, ne kadar ilkelerinden taviz vereceği, ne kadar çamurlaşıp çamurlaşmayacağıdır.
İlkesi olmayan, siyasi anlayışın ne kalitesi ne ahlakı, ne kuralı, ne seviyesi olur. Sadece kendi konumunu düşünen bir anlayışın bulunduğu camiaya ve düşünceye zerrece hayrı olmaz ve olmamıştır da. Bu tarz bir siyaset anlayışını ilahlaştıran ve bu anlayışa her şeyi kurban eden ilkesiz ve seviyesi bir zümre çıkarır.. Onların görevi ilkeli olmayı, seviyeli olmayı kaliteli siyaset yapmayı bulundukları yerden uzak tutmaktır.
Siyasete ahlakı ve değeri taşıyacak olan insanlar çevremizde müşahhas olarak görebildiğimiz bu tipleri görünce siyasetten ürker , yapılan bu işten tiksinerek bu mu sizin siyaset dediğiniz şey demekten kendini alamazlar.. Siyasete değer katacak olanları siyasetten soğutan ilkesiz ve seviyesiz siyasetçiler değil, bilakis siyasete bir şekilde bulaşınca haysiyet cellâtlığını gözünü kırpmadan yapanlardır.
Vaat ettiği siyaseti kendi nefsi üzerinde uygulayamayan, onu kendinde gösteremeyen, onu kendi iç dünyasına tatbik etmeyen birinden ne hayır beklenir? Siyaseti haysiyete tercih edenlerin yaptığı siyasetin adını ne koyarsanız koyun, o siyaset "euzü" çekilecek lanetli bir siyasettir.. İlkeli siyaset, ilkeli ekip toplumla olur. İlkeli toplum ise onu oluşturan kaliteli şahsiyetlerin eseridir.
Siyaseti savunan kişiler kendileri ilkeli ve haysiyetli değilse, aksine siyasi tarafgirlikle haysiyet cellâtlığı yapmaktan çekinmiyorsa, orada iki şey olur insanlar siyasetten Şeytan'dan kaçar gibi kaçar. Bal arılarının kaçtığı ve yer açtığı siyasete sinek tabiatlı Şeytan'lar üşüşür.
Bu pozisyonda diyecek bir şey kalmıyor sadece dua edebiliyoruz.
?Allah'ım! Bizi Şeytan?ın bize süslü göstermeye çalıştığı ilkesiz ve seviyesiz kişi olmaktan koru. Allah?ım bizi Şeytan?ın oyuncağı olmuş haysiyet cellâtlarından koru! Allah'ım! Bizi bizden koru!.
?
Liderimiz Erbakan Oylar Ak Partiye
Hafta sonu gündeme damgasını vuran konu milli görüş lideri Necmeddin Erbakan?ın tekrar saadet partisi genel başkanlığına seçilmesi oldu. Birçok insan için sürpriz oldu diyebiliriz. Birçok şey söylenebilir ama hepside beyhude ve boşuna söylenen şeyler.
Gerçek olan bir şey var değerli hocam ne kadar yaşlansa da siyasi düşünceleri ve o güzel üslubunda hiçbir değişiklik olmamış. Tek eksiği fazla hareketli olamaması, bu sütunlardan değerli hocamızı eleştirmek haddimize değil. Hocam seksen dört yaşına varmış hala bende varım diyorsa bizim ona diyeceğimiz hiçbir şey olamaz. Ama şunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ister saadet partili olsun ister saadet partisinden önceden ve şimdi ayrılmış olsun diyeceği tek şey vardır ?Liderimiz Erbakan Oylar Ak Partiye.?