banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Yaklaşık 30 yıldır; adına ister ?türban? desinler, ister ?başörtüsü? desinler, ister ?çember?, ister  ?çevre?, ister ?örtü?, ister ?kefiye?, ister ?yazma?, ister ?yemeni? isterse ?sıkma baş?, isterse ne derlerse desinler, kadınlara yapılan ayrımcılıktan, onlara reva görülen zulümden, ellerinden alınan eğitim hakkından dolayı utanıyorum.

 

Sorunlarımızla ilgili olarak, sorunun aslını bırakıp ismine takanlardan da utanıyorum.

 

Ne yani? Adı ?türban? olmasa da ?yemeni? olsa, bütün kızlar ?türbanlarını? çıkarıp ?yemenilerini? taksalar başlarına, üniversitenin kapılarını sonuna kadar açacak mısınız onlara?

 

Zaten sokaklara çıktığımızda; türban takan ama kısa etekli, türban takan ama kot pantolonlu, türban takan ama kısa kollu ve vücudun fotokopisini çıkaran bluzlu, türban takan ama ?üstü tophane, altı şişhane? benzeri çeşit çeşit giyim tarzlarını görüyoruz. Bunlar mı getirecekler ?irticaı??

 

Hem yapılan bu ayrımcılık; ?biz, Müslüman kadının okumuşunu değil, cahil kalıp evde oturanını yeğleriz? anlamı taşımıyor mu? Pekâlâ, ?haydin kızlar okula? kampanyalarının bir anlamı kalıyor mu böylece?  Eğer o kızlara ileride, sırf başları kapalı diye üniversite okutmayacaksanız verdiğiniz bu emekler boşa gitmeyecek mi?

                                                                                                              

Kanunlar ve mahkemeler ?Türk Milleti adına? hükümler içermesine rağmen ve milletin % 70 inden fazlasının bu sorundan muzdarip olduğu bir ülkede bu sorunun hala sorun olarak devam etmesinden utanıyorum.

 

Ülkemiz demokrasisini ve cumhuriyetini yıkacak hiçbir kuvvetin bulunduğuna inanmıyorum. Zaten ilkokuldan beri aldığım eğitim; Atatürk?ün şu anlamı vecizesinden de anlaşılacağı üzere ?Türkiye Cumhuriyeti?nin ilelebet payidar kalacağı? yönündedir.

 

Eminim ki Atatürk, böylesi sığ konuların, kurduğu Cumhuriyete tehlike olarak gösterilmesinden men ederdi herkesi.  Çünkü o, temelleri sağlam olmayan hiç bir işe imza atmazdı, atmamıştı. Siyasilerin de böyle bir tehlikeye inanmadıkları halde bu konuları siyasi ranta çevirme gayretlerinden dolayı utanıyorum.

 

Atatürk?ün kurduğu cumhuriyetin temellerinin zayıf olduğunu iddia edercesine; ?Türkiye?nin henüz ileri demokrasiyi kaldıracak gücü yok, Ülkemizin kendine münhasır özellikleri var? diyerek olur olmaz bahanelerle milletin karşısına çıkanlar adına utanıyorum.

 

Nereden ve kimden gelir ise gelsin; engellemelerden, ötekileştirmelerden, memleketimin kalkınmada harcayacağı performansı bu ve benzeri yollarla aşağıya çekilmesinden utanıyorum. 

 

Dünyada söz sahibi olan bir orduya sahip bir devletin mensuplarıyız. Semalarımızda uçan F16?larla gurur duyuyoruz. O uçaklar günümüzün en ileri teknolojileri ve yetişmiş eleman ve pilotları sayesinde uçurulabiliyorlar. Uzaya uydular fırlatıyoruz, Japonların yaptıkları robotlara nispet kendi robotunu yapabilecek güce ulaştık. Dünyada en son teknolojinin ürettiği araçlara biniyoruz.  İthalatımız, ihracatımız ekonomik büyüklüğümüz, gelişmiş ekonomilerle boy ölçüşecek düzeye geldi. Ekonomik gücü en üst seviyelerde olan ülkelerden bile daha fazla ve etkin bir şekilde kriz yönetimi yapabilecek beyin gücüne sahibiz. Ama hala ?başörtüsünü? mesele olmaktan çıkaramadığımız için utanıyorum.

 

Utancımı katmerli hale  getirense;  başörtüsünü ?irtica tehlikesinin? bir  simgesi olarak değerlendirip, bayanların tespiti bu simgeye göre rahatlıkla yapabilirken, o bayanlarla aynı düşüncelere, hatta daha da tehlikeli olabilecek düşüncelere sahip olma ihtimali bulunan erkekleri yani o bayanın ağabeyleri, erkek kardeşleri, amcaları, amcazadeleri, dayıları, dayıoğulları, halaoğulları, erkek okul arkadaşları velhasıl ?irtica? düşüncelerine sahip ama başlarında bir ?simgesi? olmayan erkeklere üniversite kapılarını sonuna kadar açılmasıdır. İşte yapılan bu anlamsız ayrımcılıktan dolayı da utanıyorum.

 

?İrticai? düşüncelere sahip olma  ihtimali olan erkeklere üniversite kapılarını sonuna kadar açık bırakmakla kalmayıp, onları hâkim, savcı, doktor, öğretmen, asker, polis, maliye memuru, tapu sicil müdürü dahası aklına gelebilecek her türlü devlet memurluğuna layık görürken, aynı ülkenin mensupları olan, o erkeklerin eşlerini, kızlarını, analarını, bacılarını, halalarını, teyzelerini, amcakızlarını, dayıkızlarını, liseden kız arkadaşlarını başlarında bulunan örtülerden dolayı bu görevlere layık bulunmasının açıklanamayışından utanıyorum. Bir ben değil millet utanıyor.

 

O erkekler vatanları için hayatlarını veriyorlar ama kız kardeşleri, üniversite kapılarından geriye çevriliyor ve evlerinde ekonomik özgürlüklerinden mahrum, üç kuruş harçlık için babalarının eline bakmaya devam eder halde bırakılıyorlar. Yazık değil mi onlara? Empati yapar mısınız bir defalığına?

 

Memleketimin imajı; onların görüntüsünden değil, onların; okuyamadıkları için, ekonomik özgürlüklerinin ellerinden alınmasından dolayı, üç kuruşluk harçlık uğruna babalarının eline bakıyor olmalarından dolayı bozulacaktır.

 

İşte asıl olarak da bundan utanıyorum. Utanmayan varsa beri gelsin.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.