Frankfurt Kitap Fuarı dolayısıyla kitap ve bilgi aşığı yazar dostlarım Prof. Sefa Saygılı ve Dr. Ali Akben ile birlikte Almanya?ya uzandık. Gözümüz gönlümüz kitaba doydu. Fuar dolayısıyla ve Alman Cumhurbaşkanı Cristian Wulf ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın Almanya ziyareti ve beyanatları dolayısıyla İslamiyet Almanya gündemindeydi. Bu yıl Frankfurt fuarında Berlinli Müslüman gençlerin açtığı stand ve Alman gençlerin ziyaretçilere Kur?an ve tefsiri Risale-i Nurları tanıtmaları dikkatimizi çekti. 45-50 yaşlarında bir Alman ziyaretçi; Hizmet Vakfı, Timaş, Kaynak, Nesil, Ensar yayınevinin reyonlarına bakmış, Kültür Bakanlığının standında da Mevlânâ, Necip Fazıl, Tarık Buğra, Cemil Meriç, Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi gibi yazarların eserlerinin öne çıkarıldığını görmüş ve şöyle demiş:
?Ben bu fuara daha önce geldim. Bu sene Türkiye?den dindar insanlar gelmiş, sergilenen kitaplar da dinle ilgili. Türkiye dindarlaşıyor.?
Fuarda Alman gençler Tillich Maxber, İsmail Arthur, Abdullah Norman Gartner ile röportajlar yaptık. İleride bu sayfalarda yayınlayacağız inşallah.
TEMİZLİK PEYGAMBERİ
Prof. Sefa Saygılı ve Dr. Ali Akben ile birlikte fırsat elimize geçmişken Nürnberg?e uzandık ve Alman Doktor romanımın kahramanı pskiyatrist Dr. Hermann Heller?i ziyaret ettik.
Ev oldukça temizdi. Dr. Heller, bize, ?Ben ayakkabılarımı çıkarıyorum, siz de çıkarsanız iyi olur.? dedi. Türkiye?de eve girerken ayakkabı çıkarmak sıradan bir olay ama Almanya?da sıra dışıdır. 16 sene önce doktorun evine gittiğimde ayakkabı ile içeri girmiştim. Doktor Müslüman olduktan sonra değişmiş. Ayakkabıları kapıda bırakıp içeri girdik.
Prof. Saygılı, hoş-beşten sonra İslamiyetin kendisini nasıl etkilediğini sordu. Dr. Heller, bilge adam, bir soru sorarsın, on sorunun cevabını verir.
Evi kitaplık gibi. Kapıdan salona girer girmez bizi çalışma masası karşıladı. Üzerinde kesilmiş gazete kupürleri, sayfaları açık kitaplar, kalemler, kâğıtlar vardı. Duvar boyu kütüphane. Kitaplar, gazeteler, dergiler?
?Peygamberimiz (sav), temizlik imandandır, buyurur. Bunu öğrendikten sonra eve ayakkabı ile girmiyorum. Çamur, toz, toprak, pislik dışarıda kalmalı. Ev temiz olmalı.
Hz. Peygamberin temizlik öğretisi çok önemli. Suyun az olduğu bir bölgede, çölde hayat süren insanlara peygamber olarak geldi. Onlara temizlik dersi verdi. Günde beş defa abdest alıp el ayak yıkamak, dişleri misvakla fırçalamak çök önemli.?
81 yaşına basmış olan Dr. Heller, zihnen oldukça dinç, bize çay ikram etti.
Alman Cumhurbaşkanı Cristian Wulf, ?İslamiyet Almanya?ya aittir.? deyince hararetli bir tartışma başladı ülkede. Entegrasyon tartışmalarını nasıl bulduğunu sorduk.
?Bir topluma ait olmanın şartları var. Birincisi toplumun geleneklerini bilmek ve uymak gerekir. İkincisi, dil. Toplumun dilini bilmezseniz entegrasyon gerçekleşmez. Üçüncüsü insana saygı önemli.
Mesela Danimarkalı karikatüristi saygısız buluyorum. Kendine saygı duyulmasını istiyorsan sen de başkasına, başka dinlere ve başka dinden insanların inançlarını saygı duyacaksın. İnsanların dinine, geleneklerine ve kendisine saygı duymazsanız farklılıkları hoş görmezseniz asimilasyon istiyorsunuz demektir.
Fransa romanları sınır dışı ediyor. Fransız devriminin parolası neydi:
Hürriyet, eşitlik, kardeşlik?
Sen romanları kendine eşit görmez, başka ülkeye sürgün gönderirsen insana saygıdan bahsedemezsin. 1789?daki Fransız İhtilalinin ortaya koyduğu değerleri Danimarkalıların ve Fransızların dikkate almaması insana saygı değil.?
Kurban Bayramı geliyor, kurban kesecek misiniz, dedim.
?Burada kesmek istiyorum. Kurban önemli bir sembol. Allah, insanlar öldürülmesin diye kurban kesmeyi emretmiş. Hz. İbrahim?in sünneti. Burada kesip dostlarla birlikte bayramı kutlamak istiyorum. Kurban kesmek, etini fakirlere ikram etmek önemli. Şair Büchner, ihtilallerin asıl kaynağı, fakirlerle zenginler arasındaki uçurumdur, der.
İyilerle kötülerin kavgası Habil ve Kabil?den beri devam ediyor. Bir Alman atasözü şöyle der: Allah nereye bir cami yaptırırsa şeytan yanı başına kendi mabedini inşa eder.?
Çeşitli konular üzerine sohbet ederken Dr. Heller, Peygamberimizin iyi bir devlet adamı, ordu komutanı, dinî rehber olduğuna dikkat çekti ve benim için önemli olan bir başka konu da onun temizlik peygamberi olmasıdır, dedi.
?Ayrıca aile reisi olmasını önemsiyorum. Toplum aile kurumunun sağlamlığı ile ayakta kalır. Milletler çiçekler gibi açarlar, solarlar. Bugünkü aile yapısı Almanya milletinin solmaya başladığını gösteriyor.?
Dr. Heller de Türk misafirperverliği gördük, çay içtik, doya doya sohbet ettik ve vedalaştık.
Nürnberg?deki göller bölgesini gezdik. Avrupa?da yılın en güzel mevsimi. Her taraf yeşil. Ağaç yaprakları rengarenk. Sarı, yeşil, kırmızı, kahverengi? Nürnberg Kültür Derneği?nde eskimez dostlarla sohbet ettik.
Harika renklerle bezenmiş tabiat müzesini seyrederek 13 Ekim günü Nürnberg?den Zürih?e seyahat ettik. Ortasından ırmak akan, etrafı dağlarla çevrili, tarihî evlerini muhafaza eden, tarih zengini Zürih?i gezdik. Akşamüzeri çantalarımız kitap, dergi, gazete ve çikolata dolu olarak uçağa bindik. Saat 23 sularında yorgun fakat zihnen zenginleşmiş olarak İstanbul?a indik.
Prof. Saygılı, kitap dolu çantaya bakarak, dolu dolu üç gün yaşadık, bu seyahat verimli geçti, dedi ve güzel bir kültür gezisine noktayı koyduk.
Not: Gerçeği Arayan Alman Doktor romanımda Dr. Heller?in 5 boyunca adım adım nasıl İslam?a yaklaştığını ve sonunda şahadet getirişini, Türkiye?de çeşme yaptırmasını ve erozyon olmasın diye 500 ağaç diktirişini anlattım. İslamiyetin Batılı insanın sorularına nasıl cevap verdiğini ve onların gönlünü nasıl fethettiğini merak edenler tavsiye ederim. (İrtibat: 0212 444 24 14)