Seydişehir son bir hafta içinde neredeyse siyasetin odağı haline geldi. İlçemiz 2 Bakanı ağırladı ve bir parti Başkanının ise görevden alınması ilçenin gündem konusuydu. Siyasi arena seçimin yapılacağı tarihin belirlenmesi ile daha da ısındı. Ülkede ki yaşanan Ergenekon, balyoz darbe planları işsizlik benzine yapılan zam, dolardaki, altındaki artış?
Yani bir hengamedir gidiyor işte alabildiğine. Bu hengame içerisinde bütün köşe yazarlarının ise üç aşağı beş yukarı yazıları belli, hepsi gündem üzerine. Ben ise bir değişiklik yapmak istedim her zamanki ekollüğüm ile. Bu yazımda ne siyasetten bahsedeceğim ne darbeden nede doların, altının yükselmesinden. Bu yazımda sevgiyi yazacağım.
Bizi biz yapan bir çok değerden yaşam kaygısı ile ve içerisinde boğulduğumuz bu hengame ile uzaklaştık unuttuk. Hasılı soğuduk işte birbirimizden.
Yaşam kavgası değil bunun adı yozlaşma olsa gerek. Herkes çıkar peşinde ve sevginin de saygınında eseri yok artık.
Oysaki bizim öyle sevgilerimiz var ki sevdiğini bir güle benzetip bakışlarını ise gülün o hüzünlü bakışlarına benzeten sevenlerimiz var, hasreti yüreğinde yaşayan, sevmenin iki günlük değil de bir ömürlük olduğunu bilen sevenlerimiz var.
Aslının Keremi, Leylanın Mecnunu ve niceleri anlatılır. En güzeli ise yaradan? a ve onun en sevgilisine değilmidir.
Peygamber Efendimizin sevgi, dostluk ve kardeşlik hakkındaki hadis-i şerifleri ise bizlere her zaman olduğu gibi bu dönemde de en güzel yol göstericidir.
Peygamber Efendimizin konu ile ilgili bazı hadisleri şöyle;
"Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder."177
"Ziyaretleşin, hediyeleşin. Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar."178
"Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz."179
"Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın."
Peygamber efendimizin bu sözlerinden sonra kafamızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz gerekir. Hepimiz Dünya dertleri ile uğraşırken içimizde ki o en halis duyguları kaybettik. Kaçımız bir çocuğu gördüğümüz zaman başını okşayıp onu sevindirip gönderiyoruz. Yada karşımızdan gelen insan için içimizden fitne fesat geçirmiyoruz.
Kısacası yozlaştık iyiden iyiye ne sevgi kaldı yüreğimizde nede iyi niyet. Daha 15? in de çocuklarımızın yaptıklarını görüp hayıflanırız ama kimse kusura bakmasın üzüm üzüme baka baka kararır.
Eski bi şiir geldi aklıma Ümit Yaşar Oğuzcan? ın ;
Kaderde senden ayrı düşmek te varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum.
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanı başımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok?
Yazımı Mevlana Celaleddin Rumi? nin şu sözü ile bitirmek istiyorum.
Ben dostlarımı ne aklımla ne kalbimle severim
Olur ya kalp durur...
Akıl unutur...
Ben dostlarımı ruhumla severim
O ne durur,nede unutur...
Ruhlarımızın temizlenmesi dileğiyle?