Vatan Hamurunun Mayası Sevgili Yavrum, 3 Nisan 2011, Pazar
Her insan doğar, büyür, ömrü oldukça yaşar ve nihayet bu dünyadan göçer.
Aziz şair Namık Kemal:
Yüksel ki yerin bu yer değildir;
Dünyaya gelmek hüner değildir.? der.
Sen, insanın özlediği nesilsin, insanı ve insanlığı yaşatmak için yükselmeli ve insanı insan yapan erdemlerle ahlakını bezemelisin.
İslamiyet insaniyettir. Sen yüce İslamiyetin bayrağı, ulvî ahlakın zirvesi, kardeşlik idealinin sancağısın.
İnsanları yükselten sahip oldukları erdemlerdir.
Bedenî zevklerin peşinden koşanlar, sadece hayvanların ahlakına sahip olabilir.
Hayvan olmak erdem değil ki?
İmam hatip nesli, insanı insanlığın zirvesine çıkarak olan Kur?an hakikatlerini yükseltme sevdasına kendini adamıştır, asla süfli zevklerin peşinde koşmaz. Büyük davalara adanmayan hayat, hayat değildir.
İlim, insanı yükseltir. Hz. Adem?i (as) meleklerden üstün hâle getiren, Cenab-ı Hakk?ın ona öğrettiği ilimdir. İmam hatipli ilim sevdalısıdır ve 300 senedir Batı karşısında boynu bükük olan İslam dünyasını ilim ve teknolojinin zirve ufkuna taşımak için çalışır. Hasan Hans?ı geçme sevdasındadır; Meryem Maria?yı aşmak? İbrahim, Abraham?dan bir eksiği olmadığın bilir, Yakup, Yakop?tan geri kalmanın erdemsizlik olduğu şuurundadır. Ali, Otto?nun yaptığını yapabileceğine inanır. Havva, Eva?ya ahlak, fazilet ve erdem öğretme ideali taşır. Hepimiz Necip Fazıl gibi düşünürüz. Üstat şöyle der:
?Ey düşmanım sen benim ifademsin, hızımsın;
Gündüz geceye muhtaç, sen de bana lazımsın.?
İnsanı hayvanlardan ayıran en önemli niteliği ahlakıdır. Hayvanlar haram, helal bilmezler. İmam hatipli ahlak ve fazilet abidesidir; yaşamak için değil, yaşatmak için var olduğunu bilir.
İmam hatiplinin yüreği sevgi, fedakârlık, dinimize hizmet etme aşkıyla doludur.
Üstat Bediüzzaman?ın şu vecizesini hayat prensibi edinir:
?Bizler muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur.?
Booker Washington: ?Büyük insanların kalbinde sadece sevgiye yer vardır, küçük insanlar kin tutar.? der.
İmam hatip nesli, hayatını insanları sevmek ve İslamiyeti sevdirmek ekseninde tanzim eder. Hayatın bir emanet olduğunu bilir ve onu emanetin sahibi yolunda feda etmek şuurundadır.
İmam hatipli nefsinin arzuları peşinde koşmaz. Bu hayatta herkes rızkını yer ve rızkı olanı yer. Zenginler, kabre mal götürmez. İmam hatipli, helal rızık için çalışır, çalışmayı ibadet bilir, ibadetin hayatın gayesi olduğunun farkındadır.
İmam hatipli, okulda öğretmenlerini azmine, çalışkanlığına hayran bırakır. Dışarıda ona bakanlara ahlak, dürüstlük, yardımseverlik dersi verir.
Hiçbir zaman kız peşinde koşmaz, evleneceği kızın karşısından geleceğini ve ondan kaçamayacağını bilir. Evlenmenin, cennet yuvası kurmak, sorumluluk almak, Sevgili Peygamberimizin (sav) kıyamet günü iftihar edeceği ümmet fertleri yetiştirmek için okul açmak olduğunun bilincindedir.
İmam hatipli kız, bir erkeğin koluna girmek için çalışmaz; kaderin eşi olacak erkeği er veya geç koluna takacağını bilir. Cennet annelerin ayakları altındadır, hadis-i şerifinin verdiği müjdeye layık olmak için hayallerini tanzim eder.
İmam hatipli yaşayan Kur?an olmak için çalışır. O bir hatiptir fakat en etkili konuşmasını davranışlarıyla yapar.
Bir tek gayesi vardır; milletimizi ve insanlığı, insanlığın zirvesine taşımak? Gözünde ne cennet sevdası ne cehennem korkusu vardır. O kendini milletimizin imanını kurtarmaya adamıştır.
Hayat, bir seraptır, kendisine bağlananları aldatır. Fani hayatını baki hayatı kazanmak için adayanlar, ebedi saadeti kazanır.
Aşık Veysel der ki:
?Hep biliriz, dünya fani / Aldatıyor seni, beni.
Adem atamızdan beri / Kimler gelmiş, kimler gitmiş.
İlim, iyilik, iman, çalışma, adanma, dürüstlük, İslam hakikatlerini hâli ve lisanıyla yaymak?
İmam hatip neslinin iman dolu kalbinde taşıdığı meziyet tespihinin taneleri?
Ne mutlu büyük davalara sevdalanan ve büyük gayelere adananlara?
Seni İslam medeniyetinin yeniden diriltilmesi ve inşası sevdasında görmek en büyük arzumdur, yavrum. İnsanlığı bu iyilikten mahrum etmeyeceğini biliyorum.
Her sabah aynaya bakarken yüreğinde Arif Nihat Asya?nın şu mısralar yankılansın:
?Sen de geçebilirsin anadan, yardan, serden!
Senin de destanını okuyalım ezberden!
Haberin yok gibidir, taşıdığın değerden?
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin, baştasın;
Fatih?in İstanbul?u fethettiği yaştasın!?
Sevgili yavrum, insanı yaşatan idealleridir.
Bir rüya gör, gerçek olsun.
Bir hayal kur, gerçekleşsin; seni ve insanlığı yüceltsin, yükseltsin.
Türkiye hamuruna maya ol yavrum. Maya ol ki idealin hayat bulsun.
Seni yerin ve göğün sahibine emanet ediyorum.