Prof. Sefa Saygılı, Sağlığımı Koruyorum isimli bilgece bir kitap kaleme almış. Hayatı daha anlamlı ve daha verimli yaşayabilmek için gerekli olan birçok konunun yanı sıra, öğrenmede iyimserliğin ve olumlu davranmanın gücünü anlatan iki deneye de yer vermiş. Eğitim açısından oldukça önemli olan deneyler şöyle:
Psikologlar Robert Roshental ve Lenore Jacobson, öğretmenlerin tutumunun öğrenmedeki rolünü ölçmek için bir deney yapmışlar. Öğrencilerin zekâ seviyelerini ölçüyoruz, diye uydurma bir test uygulamışlar. Ardından testlerin sonucuna göre dört öğrenciyi seçerek öğretmenlere, ?Bu öğrencilerin okul başarısından parlama olacak.?demişler.
Aslında bu öğrenciler sınıf listesinden rastgele seçilmişler.
Öğretmenler, bu öğrencilerin gelişme göstereceğine dair büyük bir beklentiye girmişler. Bu sebeple de onlara karşı, daha etkili ve daha samimi eğitim vermeye yönelmişler.
Öğrenciler, öğretmenlerinin kendileri hakkındaki başarı beklentilerini sezmiş ve daha çok derslere sarılmışlar. Kendilerinden başarı bekleyen öğretmenlerine mahcup olmak istememişler.
Öğretmenlerin bu öğrenciler hakkında besledikleri olumlu kanaat, öğrencilerin zekâlarında ve başarılarında gerçekten de ölçülebilir bir gelişmeye yol açmış.
İyimserlik ve pozitif tavır, öğrencilerin başarısını artırmış.
***
Öğrencilerde uyandırılan kolay-zor, yapılabilir-imkânsız şeklindeki önyargıların eğitimde verimliliğe etkisini ölçmek için araştırmacılar başka bir deney yapmışlar.
Öğrencilerin yarısına problemlerin çözümüne yardımcı olan video filmleri göstermişler.
Diğer yarısına da onları şaşkına çevirecek ve kafalarını karıştıracak videolar izletmişler.
İkinci grup kendilerini matematiğe karşı soğuk ve beceriksiz hissetmiş.
Araştırmacılar, daha sonra bu gruba önceki gruba izlettikleri problemlerin çözümüne yardımcı olacak metotları anlatan videoları izletmişler, matematikteki başarısızlıklarının sebebinin kendilerine gösterilen ve önyargı meydana getiren videolar olduğunu söylemişler. Buna rağmen öğrenciler, kendilerine güvensizlik duymaya devam etmişler.
Deneyden üç hafta sonra bile karışık videoyu izleyen öğrencilere matematiğe ve benzer bütün derslere karşı ilgilerini kaybetmişler.
Prof. Saygılı, öğretmenlerin olumlu yaklaşımının kendi eğitim hayatında da etkili olduğunu anlatıyor:
?İlkokul dördüncü sınıfa kadar vasat bir öğrenci idim. Gittiğim sınıflar oldukça kalabalıktı, 60?ın üzerindeydi. Üstelik üçlü eğitim (sabahçı, öğlenci, akşamcı) görüyorduk. Dördüncü sınıfta öğretmenimizi değişti. Yeni öğretmenim Sami Çağlı, birkaç defa bana ismimle seslenerek daha yüksek performans beklediğini söyledi. Bunun üzerine derslere daha çok çalışmaya başladım. Sınıfta daha çok söz alır ve derse daha çok katılır oldum. Ortaokul ve lisede hep sınıfın en iyileri arasında yer aldım.
Gerçekten de bir derse ve işe başlarken zor veya karmaşık olduğuna dair bizde uyanan önyargı, o engeli veya problemi çözümleme şansımızı düşürmektedir çünkü kendimize olan güvenimiz ve azim gücümüz zarar görmektedir. (*)
İyimserlik ve pozitif düşünce öğretmenlerin vazgeçilmez özelliği olmalı.
Öğrencilerimizi asla ümitsizliğe sevk etmemeliyiz.
Anlattığımız derslerin kolay ve yapılabilir olduğunu öğrencilere hissettirmeliyiz.
Başarmanın insanı mutlu edeceğini, çalışmanın yeteneklerimizi geliştirdiğini vurgulamalıyız. Sağ elimiz, sol elimizden daha kuvvetlidir çünkü onu daha sık kullanırız.
Kullanılan organ nasıl güçlenirse öğrendikçe de zihin ve hafıza kaslarımız güçlenir.
En büyük keramet çalışmaktır, der Hacı Bektaş Veli.
Çalışıp kazananlar, Allah?ın sevdiği insanlardır, buyurur Sevgili Peygamberimiz(sav).
Peygamberimizin(sav) vazgeçtiği insan yoktu. Köle Bilal?le ilgilendi, onu peygamber müezzinliğine kadar yükseltti.
Önemli olan çocuklarımızın yeteneklerini keşfetmek ve olumlu metotlarla geliştirmektir.
(*) Beyin Vitamini: Sağlığımı Koruyorum, Prof. Sefa Saygılı, Elit Kültür Yayınları. İrtibat: 0212.4460808
Etkili öğretmenlik metotlarını anlatan Öğretmeni Başarıya Götüren Yol ve En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) isimli kitaplarımı da tavsiye ederim. Tel: 444 24 14