Zaman zaman canımız sıkılır, kimi zaman ümidimizi yitirir, kimi zaman karamsarlığa düşeriz. Fakat bütün bunlar istisna olmalı çünkü dünyadaki güzel eserlere çoğunlukla iyimserler imza atıyor.
Ünlü psikolog Prof. Daniel Kahneman, Thinking, Fast and Slow? isimli kitabında konuyu enine boyuna ele alıyor. Araştırmalar gösteriyor ki:
?İyilik perisinin ihsanı gibi iyimserlik, ömür boyu seçtiğiniz yolu açar. Dünya iyimserlere ait. Başarı iyimserlere doğru uçar. İyimserler daha mutlu, daha uzun yaşıyorlar, daha iyi kazanıyorlar ve sağlıklarını daha iyi koruyorlar. Kötümserler, devamlı en kötü senaryoyu hesap ederler ama başlarına kötü bir şey gelmemesi için çok az çaba harcarlar, çaba olmazsa kötülük engellenemez. Buna karşılık iyimserler, eğer kalp ağrıları kapıdaysa uysalca ilaçlarını alırlar, yağsız yiyecekleri tercih ederler, jimnastik yaparlar.?
Aids hastaları üzerine yapılan araştırmalarda, iyimserlerin çok dahi hızlı ve daha iyi iyileştikleri ortaya çıktı.
İyimserler olağanüstü varlıklar değil ama her zaman sevilirler. Eşleri çok iyi huylu değilse bile aile içinde daha geçimlidirler, meslek hayatlarında daha kolay yükselirler. Buluş yaparak, iş yeri kurarak, politik çalışmalar yaparak, hayatımıza daha yüksek oranda etki ederler.
İyimser insan için başarılı olmak normal durum, başarısızlık ise istisnadır. Zor durumda kalan insanlar için iyimserler, sağlıklı bir yönetim reçetesidir.
İyimserliğin dozu aşırıya kaçtığı takdirde kendini beğenmişlik ortaya çıkar. Bu da gerçekçiliğin gözden kaçırılması anlamına geleceği için iyimser karakterler için tehlikeli bir durum.
İyimser bir menajer, bazen yerleşik ve güçlü değerleri çiğneyebilir. Kendisinin her şeyi gerçekleştirebileceğine inanmaya başlar. Aşırı cesur davranarak çok da sağlam olmayan finans kaynakları bulur, rakip firmayı almaya kalkabilir, riskleri dikkate almaz.
İyimserlik olmadan yaşanabilir mi?
Pek de değil.
Kötümserler nadiren iş yeri kurarlar. Devamlı iflas edenleri gösteren istatistikleri okurlar ve harekete geçmezler.
Prof. Kahneman, iyimserleri kapitalizmin motorları olarak niteler. Normal zamanlarda vatandaş, iyimserlere hayranlık duyar. Kriz zamanlarında tekerleğin ihtiyaç duyduğu frenin yokluğu hissedilir.
İyimser beyin, genel olarak su geçirmezlik özelliği taşır. Olumsuz bilgileri sıvı olarak algılar, prensiplerine aykırı kabul eder ve bu bilgiyi benimsemez ve unutur.
Geleceği çok iyi olarak hayal eder, refah ve mutluluk verici bir olgu olarak kurgular. Olabilecek can sıkıcı şeyleri görmezden gelir, kendisiyle ilgisi yokmuş gibi davranır.
Ön beyindeki bademcik bölümü (Mandelnkern) böyle durumlarda aktiftir. Özellikle iyimser insanlarda ön beyin çok faaldir. Büyük bir ihtimalle gönül güneşi aküsünü, bu bölüme yerleşmiştir. Aykırı gerçekler, onu pek rahatsız etmez. Dünyanın işleri kötü de gitse iyimser kimse kendi işlerini problemsiz bir şekilde yürüteceğini düşünür.
Hohenheim şehrinde yapılan aktüel bir istatistiğe göre Almanların sadece % 28 Almanya?nın geleceği konusunda iyimser fakat kendi özel hayatlarına gelince % 63 oranında olumlu düşünüyorlar.
İnsan beyni, problem çözme konusunda son derece yetenekli ve yorulmaz, başka türlü de çalışmaz. Aksi bir durumla karşılaştığı zaman hemen gözlerini yumar ve tersinin nasıl olabileceğini düşünür:
Gençler sorumsuz davranıyorsa biz çocuklarımızı daha iyi eğitiriz.
Deri kanseri artıyorsa biz krem sürer kendimizi koruruz.
İnsanlar genel olarak iyimserdirler, kendi etki alanlarında neyin hayal, neyin gerçek olduğunu kontrol edebileceklerine inanırlar. (*)
İyimserlik fıtri, kötümserlik insan tabiatına aykırı.
İyimserlik özellikle eğitimcilerin sahip olması gereken en önemli nitelik.
Eğitimcilerin sahip olması gereken bu olmazsa olmaz niteliği Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle ifade eder:
?Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.
Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.?
*Der Spiegel, 2.01.2012, s.117,
Beyin Vitamini: Peygamberimizin (sav) eğitim metotları için ?En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed(sav) adlı Nesil yayınları arasında çıkan kitabımı tavsiye ederim. İrtibat: 444 24 14